İzmir’deki sağlık çalışanlarının oda, dernek ve sendikaları tarafından oluşturulan İzmir Sağlık Platformu, İzmir Tabip Odası’nda bir basın toplantısı düzenleyerek son dönemde yeniden tırmanışa geçen Corona salgınıyla mücadelede yaşadıkları sorunları ve taleplerini dile getirdi.
“40 bini aşkın sağlık çalışanı COVID hastası oldu”
İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, Haziran ayında alınan önlemlerin gevşetilmesinin ardından vaka sayılarının yeniden tırmanışa geçtiğini söyledi. Sonbaharla birlikte vaka sayılarının daha da artacağı ve buna uygun önlemler alınması gerektiği konusunda yetkililere uyarılarda bulunduklarını hatırlatan Çamlı, “Sağlık çalışanları bu dönemde özveriyle çalışmalarına karşın çok ciddi sıkıntılar yaşadı. 40 bini aşkın sağlık çalışanı COVID hastası oldu. 50’si hekim, 112 sağlık çalışanını kaybettik” dedi.
Your browser doesn’t support HTML5
“İzmir’de test yapılan her yüz kişiden 17’si pozitif”
İzmir’de günde yaklaşık bin yeni vaka tespit edildiğini belirten Tabip Odası Başkanı, “Bilgiler bizimle paylaşılmıyor. Ancak elde ettiğimiz kısıtlı veriler, şu anda İzmir’de test yapılan yüz kişiden 15’inde, hatta 17’sinde testin pozitif çıktığını biliyoruz. Bir, bir buçuk ay önce bu oran yüzde yedi civarındaydı” diye konuştu.
Sağlık çalışanlarının hastalığa yakalanma riskinin diğer insanlara kıyasla 14 kat daha fazla olduğunu vurgulayan Çamlı, buna rağmen sağlık emekçilerine düzenli test yapılmamasını eleştirdi. Çamlı, kişisel koruyucu ekipmanların sayısı ve kalitesi konusundaki sorunların da devam ettiğini belirterek, “Sağlık çalışanlarını koruyamazsak toplumu koruyamayız” dedi. İzmir Tabip Odası Başkanı, yaşanan sorunlar nedeniyle birçok sağlık çalışanının istifa ya de emeklilik yolunu seçtiğini de sözlerine ekledi.
Sağlık çalışanlarının talepleri
İzmir Sağlık Platformu adına basın açıklamasını okuyan İzmir Diş Hekimleri Odası Başkanı Yaman Yamangil sağlık çalışanlarının taleplerini şöyle sıraladı:
- Sağlık çalışanlarının çalışma koşulları, çalışma ortamları, çalışma saatleri gerçekçi ve bilimsel verilere uygun olarak organize edilmelidir. Virüs yükünü ve iş yükünü azaltacak düzenlemeler yapılmalıdır. Zor koşullarda çalışan sağlık çalışanlarına psikolojik destek sağlanmalıdır.
- Sağlık çalışanlarının korunması için tüm tedbirler alınmalıdır. Standartlara uygun kişisel koruyucu ekipman yeterli miktarda ve düzenli olarak sağlanmalıdır. Acil ve yoğun bakım gibi yüksek riskli alanların dışında da kişisel koruyucu donanım kullanımı titizlikle sürdürülmeli, bu alanda görev yapan çalışanların ekipman eksiği giderilmelidir.
- Yüksek risk altında bulunan sağlık çalışanları, Covid-19 açısından ivedi ve öncelikli olarak düzenli tarama programına alınmalıdırlar. PCR test pozitifliğinin düşük duyarlılığı dikkate alınarak sağlık çalışanları hem semptom takibi, hem PCR hem de antikor taraması ile sürekli izlenmelidir.
- Dünya Sağlık Örgütünün belirttiği üzere; sağlık hizmeti nedeniyle Covid-19 enfeksiyonu geçiren bir sağlık çalışanının zararının tazmini, rehabilitasyonu ve tedavisinin sağlanması sağlık çalışanının hakkıdır. Oysa ülkemizde temaslı veya hasta olunca, karantinaya alınması nedeniyle veya hastalık izni nedeniyle çalışamayan kişinin aldığı ücret düşmektedir. Bu konuda derhal düzenleme yapılmalıdır.
- Evde çocuğunu bırakarak ya da hastalığı aile bireylerine bulaştırma endişesini her gün taşıyarak çalışmak durumunda kalan sağlık çalışanlarının, ulaşım, barınma, kreş gibi sorunlarının çözümü sağlanmalıdır.
- Covid-19 hastalığının meslek hastalığı olarak kabul edilmesi, bu hastalığa bağlı oluşabilecek zararlar sebebiyle tüm sağlık emekçilerinin korunması, sadece hukuki değil aynı zamanda etik bir zorunluluktur. Yaklaşık 130 ülkenin gerek kendi deneyimlerini gerekse bu alandaki mevcut bilimsel bilgileri değerlendirerek sağlık çalışanlarında Covid-19 hastalığını meslek hastalığı olarak kabul ettikleri görülmektedir. Ülkemizde hala meslek hastalığı sayılmaması sağlık çalışanlarına verilen değerin açık göstergesidir.
- Sağlık çalışanları için kamuoyu önünde açıklanan pandemi ek ödemelerinin kapsayıcı, net ve adil olmaması sebebiyle iş barışını bozacağı unutulmamalıdır. Performansa dayalı geçici ve adil olmayan ek ödemeler yerine emekliliğe de yansıyacak şekilde, evrensel standartlara uygun, insan onuruna yaraşır, adil ve yeterli ücret ilkesi benimsenmelidir.
- Pandemi koşullarında devam eden sağlıkta şiddet olguları için, yöneticiler öncelikle özendirici tutumlardan vazgeçmekle başlayarak gerekli önlemleri almalı, sağlık çalışanlarının güvenliğini sağlamalıdır.