Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Karadeniz’deki savaşa ilişkin “Gerek Rusya gerek Ukrayna’yla ilgili denge politikası güdüyoruz ve bu politikada ne Sayın Putin ile ne Zelenski ile bağları koparıp atmaya asla niyetim yok” dedi.
Erdoğan, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nda Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde düzenlenen “Kütüphane Söyleşileri” kapsamında bir grup genç ile sohbet etti ve bu kapsamda dış politikaya ilişkin açıklamalarda bulundu.
Bir gencin, “Rusya-Ukrayna Savaşı sırasında sürdürdüğünüz ilkeli ve tarafsız bir tavır vardı. Bu tavır sonucunda özellikle Rusya ve Batı’dan herhangi bir baskı oldu mu? Olduysa Türkiye bununla nasıl başa çıktı” sorusunu yöneltmesi üzerine Erdoğan, Karadeniz’deki savaş durumuna karşı denge politikası izlendiğini söyledi. Erdoğan, “Bu politikada ne Sayın Putin'le ne Zelenski ile bağları koparıp atmaya asla niyetim yok. Sayın (Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir) Putin ile de (Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir) Zelenski ile de telefon diplomasimi sürdürüyorum. Özel temsilci mi onlara gönderdim, gönderiyorum. Bundan sonraki süreçte de yine aynı şekilde bunu devam ettireceğiz” ifadesini kullandı.
Yeni bir dünya savaşı ortaya çıkması durumunda bunun ağır maliyetleri olacağını kaydeden ve şu anda Ukrayna’dan yurt dışına göçü anımsatan Erdoğan, “Öbür tarafta bu işin Rusya'ya Ukrayna'ya olan maliyetleri ortada. Bir taraftan da bizim her iki tarafla değişik bağlarımız var. Bugün Rusya ile nükleer enerjide bir adımımız var. Önümüzdeki yıl içinde inşallah Akkuyu Nükleer Santrali’ni bitirip, açacağız. Bizim için çok çok ciddi bir kaynak. Öbür taraftan Ukrayna ile ilgili adımlarımız var. Şu anda kullandığımız doğalgazın yüzde 50’sini Rusya’dan temin ediyoruz. Şimdi bunlar bizim için stratejik önemde münasebetlerdir. Bu münasebetlerimizi kesip atamayız. Ukrayna ile gıda, hububat vesaire alanlarında birçok ortaklığımız var. Bunları da aynı şekilde devam ettiriyoruz. Bölgede bir istikrar unsuru olacak devlet varsa bu da Türkiye'dir. Bunu korumak zorundayız” diye konuştu.
İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine Türkiye’nin veto kartını göstermesine ilişkin soruya karşılık Erdoğan, “PKK’ya YPG’ye bu denli ülkelerinde ev sahipliği yapacaklar, yürüyüşse yürüyüş, paçavralarını köprü üstlerine, her yere asacaklar. Bunlar, ülkemdeki terör kaynaklarını teşvik edip, bunlara ciddi manada parasal destekler de verip, bunlara silah desteği veren bu ülkeler. Kendilerine de söyledik” açıklamasını yaptı.
Your browser doesn’t support HTML5
NATO’nun güvenlik teşkilatı olması itibarıyla içerisinde terör örgütlerini destekleyen ülkeler olmasını kabullenemediklerini belirten Erdoğan, “Geçmişte girenler girdi. Bunun için de işte Almanya, Fransa var. Yunanistan ve Fransa zaten girip çıkmışlardı ama sonra maalesef o dönemin Türkiye'deki yönetimi bunların önünü açtı ve bunlar tekrar NATO'ya geri dönebildiler. Geri döndüler de ne oldu? Örneğin şu anda Dedeağaç'ta Amerika üs kurdu. Yunanistan'ı söylüyorum” diye ekledi.
Yunanistan’ı FETÖ mensuplarına Avrupa’ya geçiş olanağı sağlamakla eleştiren Erdoğan, “Biz bir kez sokulduğumuz delikten bir daha sokulmayı düşünmüyoruz. Yunanistan'da bunu yaşadık. Biliyoruz ki İsveç de Finlandiya da bize aynı numarayı çekecekler. Niye böyle bir gaflete düşelim ki? Kusura bakmasınlar. NATO’da tam ittifak gerekiyor. Bir ülke ‘hayır’ derse NATO ittifakı içerisinde ne yapamazlar, o ülkeyi alamazlar. Bizim de şu anda bu konuyla ilgili kesinlikle, bu iki ülke hakkında, hele hele İsveç, kesinlikle tam bir terör odağıdır, terör yuvası. Bunlar silah noktasında yaptırım da uyguladılar bize. Yunanistan’a geliyoruz. Batıya, 400 milyar Euro borcu var, halen Batı bunlara silah desteği veriyor. Amerika'nın üs kurmasına müsaade ediyor. Bir taraftan da bizimle görüşmelerinde ‘Sizinle aramızdaki münasebetleri geliştirmek istiyoruz şöyledir, böyledir’ diyorlar. Bunu derken kalkıp Kıbrıs ile ilgili ‘İki devletli çözüme olumlu bakmıyoruz’ diyor. Biz de eğer 85 milyonluk Türkiye isek geçmişte bu ülke bu delikten bir kez sokuldu ama bu delikten tekrar bir daha sokulmayı kesinlikle istemiyoruz. Onun için de kararlı bir şekilde bu politikamızı sürdüreceğiz” sözlerini sarf etti.