Bir Alman vatandaşı Rusya'da sabotaj suçlamasıyla tutuklandı

Rus istihbarat servisi FSB'nin merkezi, Moskova'daki Lubyanka Meydanı'nda bulunuyor.

Almanya’nın Hamburg kentinde yaşayan 57 yaşındaki Nikolai G.‘nin, Rusya'nın karadan bağlantısı olmayan, Baltık Denizi kıyısında Litvanya ve Polonya arasında yer alan toprağı Kaliningrad'a Polonya’dan giriş yaparken tutuklandığı açıklandı. Rus kaynaklar, sınırda yapılan aramada, Nikolai G.’nin aracında yarım litre sıvı patlayıcı bulunduğunu, patlayıcının bir şampuan şişesinde gizlendiğini belirtti. Rus iç istihbarat servisi FSB'nin açıklamasında, zanlının patlayıcıyı ve patlamayı gerçekleştirme talimatını Hamburg'da yaşayan bir Ukrayna vatandaşından aldığı öne sürüldü. Nikolai G.’nin "suikast hazırlığı ve patlayıcı ticareti" suçlamalarıyla tutuklandığı duyuruldu.

İlgili Haberler Rusya, eski bir ABD konsolosluk çalışanına 4 yıl 10 ay hapis cezası verdi

Sabotaj, vatana ihanet ve terör suçlamaları artıyor

Rusya'nın Şubat 2022’de Ukrayna'ya saldırısıyla başlayan savaşta sabotaj, vatana ihanet ve terörizmle ilgili tutuklamalar Rusya genelinde artmış durumda. Son yıllarda özellikle ABD vatandaşı birçok kişi, Rusya'da ağır suçlamalarla tutuklandı. Washington, Rusya'yı yurtdışında tutuklu bulunan vatandaşlarının serbest kalmasını sağlamak için Batılı ülkelerin vatandaşlarını "rehin almakla” suçluyor.

Bu son olay, Almanya ile Rusya arasındaki ilişkilerde de gerilimin artmasına neden olacak bir gelişme olarak tanımlanıyor. Almanya’nın iç güvenlik istihbarat örgütü olan Federal Anayasa Koruma Teşkilatı, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişimi sürerken "Rusya’nın Almanya’ya karşı casusluk faaliyetlerinin yoğunlaştığını" açıklamış, buna neden olarak Almanya’nın Rusya’ya yaptırımlar uygulamasını ve Ukrayna’yı askeri olarak desteklemesini göstermişti.

Berlin’de yapılan değerlendirmelerde, Nikolai G.‘nin tutuklanmasının, Başbakan Olaf Scholz’un geçen Cuma Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin ile Aralık 2022’den bu yana ilk kez telefon görüşmesi yapmasından sonra gerçekleşmesine dikkat çekiliyor. Scholz, görüşmede Ukrayna’daki savaşı kınayarak Putin’i savaşı sona erdirmeye ve Rus birliklerini geri çekmeye çağırdı. Scholz, ayrıca Putin’e kalıcı bir barışın sağlanması için Ukrayna ile müzakereler yapılması çağrısında bulundu. Bunun hemen ardından Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Putin’in, ülkesinin balistik füze saldırılarına uğraması halinde, buna nükleer silahla yanıt verilmesine olanak sağlayan doktrini onaylamasının kendilerini korkutamayacağını söyledi.

Almanya’dan da Rusya’ya sabotaj suçlaması

Öte yandan Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, Baltık Denizi’nde Finlandiya ile Almanya’yı birbirine bağlayan denizaltı telekomünikasyon kablosunun kesilmesini "sabotaj" olarak tanımladı ve "Hiç kimse bu kabloların kazara kesildiğine inanmıyor. Henüz bilmesek de bunun bir sabotaj olduğunu varsaymak zorundayız" şeklinde konuştu.

Bakanın, "Avrupa güvenliğinin sadece Rusya'nın Ukrayna’ya karşı saldırganlık savaşından değil, aynı zamanda kötü niyetli aktörlerin hibrit savaşı nedeniyle de tehdit altında olduğunu" ifade etmesi, Almanya’nın sabotajla ilgili dolaylı olarak Rusya’yı suçladığı şeklinde yorumlara neden oldu.

Finlandiya merkezli telekomünikasyon şirketi Cinia tarafından yapılan resmi açıklamaya göre, Finlandiya ile Almanya arasında deniz altı iletişimini sağlayan "C-Lion1" isimli fiber optik kabloda ciddi hasar meydana geldi ve bağlantı kesildi. Yaklaşık 1173 kilometre uzunluğundaki veri kablosundaki kopukluk internet bağlantısında yavaşlamalara yol açtı.

Bu arada Çin bandıralı yük gemisi Yi Peng 3’ün de bu hasarlardan sorumlu olabileceği öne sürüldü. Alman basınında bugün çıkan haberlere göre, iddiaların merkezinde yer alan Yi Peng 3 adlı gemi, son günlerde olağandışı bir rota izlemesiyle dikkati çekti. Geminin peşine takılan iki Danimarka savaş gemisi, Çin bandıralı gemiyi durdurarak el koydu. Geminin kaptanının Rus uyruklu olduğu öğrenildi.

Bu gelişmeler üzerine Almanya Federal Polisi de harekete geçti. Soruşturmaya destek vermek amacıyla Almanya Federal Polisi'ne ait bir kıyı güvenlik gemisinin kısa süre içinde bölgeye hareket edeceği belirtildi. Konuyla ilgili iddiaları yanıtlayan bir Çin hükümet yetkilisi, Çin'in sorumluluklarını her zaman yerine getirdiğini ve Çin gemilerinden ilgili yasalara titizlikle uymalarını istediğini vurguladı. Yetkili, Çin'in su altı altyapısının korunmasına büyük önem verdiğini sözlerine ekledi.