Merkezi Paris’te bulunan Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) 1995’ten bu yana yayınladığı Basın Özgürlüğü Bilançosu 2023 raporunu açıkladı. RSF, 2023 boyunca dünyada 45 gazetecinin görevini yaparken öldürüldüğünü, 521 gazetecinin de tutuklandığını açıkladı.
RSF raporunun Türkiye ile ilgili bölümünde 2023’te 43 gazetecinin çeşitli nedenlerle tutuklandığı ve 1 Aralık itibariyle yedi gazetecinin hapiste olduğu belirtildi. Örgüt, geçici tutuklamaların, “gazetecileri yıldırma amacıyla” kullanılan bir yöntem haline getirilmeye çalıştığına dikkat çekti.
RSF’ye göre dünyada geçen yıl 569 gazeteci tutuklu iken, 1 Aralık itibariyle bu sayı 521’e geriledi. Kurum bu gerilemeyi, son bir yılda tutuklu gazeteci sayısının İran’da 24 ve Türkiye’de 23 düşmesiyle açıklıyor.
Örgüt, en çok gazeteci tutuklayan ülkeler sıralamasında ilk üç sırada yer almayan Türkiye ve İran’ın “sürekli tutuklayıp bırakma” uygulamasıyla gazetecilik faaliyeti üzerinde baskı oluşturmaya çalıştığına dikkat çekti:
“Gerçek şu ki, İran ve Türkiye’deki baskı yöntemi, gazetecilerin yıl içinde sürekli tutuklanıp bırakılması üzerine kurulu. 2023’de Türkiye’de 43, İran’da 58 gazetecinin yolu hapishaneden geçti. 521 tutuklu gazeteciden 258’i Çin (Hong Kong dahil), Myanmar, Belarus ve Vietnam’da bulunuyor."
Türkiye’de “yıldırma amaçlı” tutuklamalar
RSF’ye göre, 2023’te yolu Türkiye cezaevlerinden geçen 43 gazetecinin yedisi 1 Aralık itibariyle halen hapiste. Bu gazetecilerin dördünün tutukluluğu “tedbir amacıyla” devam ediyor. Yıldırma amaçlı tutuklamalara yaygın şekilde başvurulduğunu söyleyen örgüt, 2022’de başlayan bir sürecin devamı olarak Nisan 2023’de de en az 13 Kürt gazetecinin seçimlerden önce tutuklandığını, birçoğunun daha sonra tahliye edildiğini belirtiyor.
Raporu VOA Türkçe’ye değerlendiren RSF Türkiye temsilcisi Erol Önderoğlu, "1 Aralık'ı esas alan bilanço, Türkiye bakımından hukuk devletinin ne denli aşındığını, siyasi rüzgara hizmet için kitlesel gazeteci tutuklamalarına her zaman girişilebileceğini endişe verici tarzda gösteriyor. Gerçek şu ki, gazeteciler Türkiye'de kamuoyunu tedirgin etmenin bir unsuru olarak tutuklanıyor, ayları bazen bir yılı aşkın bir süreyi mahpus geçirdikten sonra tahliye ediliyor. Son yılda Kürt gazeteciler üzerinden somutlaşan keyfi tutukluluk, Merdan Yanardağ, Barış Pehlivan ve Tolga Şardan durumlarında olduğu gibi, eleştirel habercileri dize getirmeyi amaçlıyor" diye konuştu.
"Gazze'de gazeteciler ağır bir bedel ödüyor"
Gazze Şeridi'nde devam eden çatışmalar çerçevesinde bölgede gazetecilik yapan kişilerin yaşadığı zorluklara da dikkat çekilen raporda, gazetecilikle açık bağlantısı tespit edilemeyenlerle birlikte Gazze’de öldürülen haberci sayısının 56’yı bulduğu kaydedildi.
Öldürülen 45 gazeteciden 23’ü çatışma bölgelerinde, bunlardan 17’si ise İsrail-Hamas savaşı sırasında yaşamını yitirdi. Dokuz gazeteci örgütlü suçları, altısı da yolsuzluğu araştırırken öldürüldü.
RSF Genel Sekreteri Christophe Deloire, Gazze’de öldürülen 13 haberci için “Gazze'de gazeteciler, siviller olarak ağır bir bedel ödüyor” diyerek, konuyu Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne taşıdıklarını vurguladı:
“Gazze’de görevleri kapsamında öldürülen gazeteci sayısının çok yüksek olduğunu görüyoruz: En az 13’ü küçücük bir bölgede can verdi. Durumun gerçekliğini ve gazetecilerin nasıl kasıtlı hedef alındığını tespit etmesi için Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne (UCM) şikayette bulunduk. Genelde ise, çalışmaları sırasında ya da görevleri nedeniyle öldürülen gazetecilerin sayısında keskin bir düşüş saptandı: Bu düşüş uzun bir döneme yayılıyor. Neden mi? Haber merkezlerinde alınan güvenlik önlemleri, eğitim ve koruyucu ekipman tahsisi, dikkat, cezasızlıkla mücadelenin etkileri ve hükümetler arası kuruluşların faaliyetlerini sayabiliriz. Kuşkusuz STK'ların çalışmalarının da etkisi var.”
Raporda, gazeteci cinayetleri ve tutuklamalarında yüzde 8,4 oranında bir düşüşe işaret eden RSF, dünyada 54 medya temsilcisinin rehin, 84’ünün de kayıp olduğunu açıkladı.
Ölümler son 20 yılın en düşük seviyesinde
RSF’ye göre, öldürülen gazeteci sayısı son 20 yılın en düşük seviyesinde. 2023’ten önce en düşük sayı, 33 gazetecinin öldürüldüğü 2002’de kaydedilmişti. Gazeteciler için en ölümcül yıllar ise başta Suriye ve Irak’taki savaşların yaşandığı ve toplam 140 ölümün kaydedildiği 2012 ve 2013 yılları oldu. Örgütün 1995’ten bu yana tuttuğu çeteleye göre, 2003-2022 yılları arasında toplam 600 kadar gazeteci görevi başında öldürüldü.
Son düşüş yıldır gazeteci ölümündeki düşüş raporda, “gazetecilik faaliyetlerini korumaya dönük tedbirler, özellikle de sivil örgütlerin yasalar ve cezasızlıkla mücadele mekanizmaları yoluyla güçlendirilmesiyle” açıklanıyor.
67 kadın gazeteci hapiste
Dünyada 1 Aralık itibariyle 67 kadın gazeteci hapisteydi, bunlardan sekizi 2023’te tutuklanarak cezaevine konuldu. Kadın gazeteci hapsetme şampiyonları, erkek gazetecilerin de en çok hapsedildiği Çin, Belarus ve Myanmar. Çin’in hapiste tuttuğu 121 gazeteciden 14’ü; Belarus’un hapsettiği 39 gazeteciden 10’u kadın. İran’ın da kadın gazetecilerin en ağır baskılarla karşılaştığı ülkelerden birisi olduğu belirtiliyor.
2023’te dünyada gazetecilere verilen en ağır sekiz cezadan altısı kadınlara kesildi: Myanmar’da Sai Zaw Thaike 20 yıl, Çin’de Xu Zhiyong 14 yıl, İran’da Niloofar Hamedi 13 yıl, Belarus’ta Maryna Zolatava ve Lioudmila Tchekina 12’şer yıl, İran’da Elaheh Mohammadi 12 yıl, Burundi’de Floriane İrangabiye 10 yıl ve Belarus’tan Valeriya Kastsiouhova 10 yıl hapisle cezalandırıldı.
İran’da, Mahsa Amini’nin 16 Eylül 2022’deki ölümünün ardından etkinlik gösteren Kadın, Hayat, Özgürlük Hareketi’ni haberleştirmekten tutuklanan 31 kadın gazeteciden Nilüfer Hamedi ve Elaheh Mohammadi dahil beşi halen hapiste.
Dünyada 54 gazeteci rehin
Dünyada rehin tutulan 54 haberciye de değinilen bilançoda, bu yıl kaçırılan yedi gazeteciden ikisinin halen kendilerini kaçıran örgütlerin elinde bulunduğu vurgulanıyor. Mali’de Saleck Ag jiddou ve Mustafa Kone de rehinler arasında. Gazetecilerin 38’i Suriye’de, dokuzu Irak’ta, dördü Yemen’de, biri de Meksika’da rehin.
İlgili Haberler Gazeteci Nazlı Ilıcak “iftira” suçundan cezaevinde