Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun İran’a ziyaretinden sonra bir süre önce özellikle füze kalkanı konusundaki karşılıklı sert açıklamalarla gerilen iki ülke ilişkilerinin 2012’de nasıl bir seyir izleyeceği merak konusuydu. Davutoğlu ve İranlı mevkidaşı Ali Ekber Salihi’nin ortak basın toplantısındaysa daha ılımlı mesajlar hakimdi.
İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatma tehdidiyle Batı ve Tahran arasında iplerin iyice gerildiği bir dönemde Türkiye’nin pozisyonu ne? Bu konuyu Okan Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kibaroğlu’yla konuştuk.
Amerika’nın Sesi’nden Selin Süer Ünlü’nün sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Kibaroğlu, “Türk-İran ilişkilerinin gelecekte nasıl olacağını hem İran’ın Türkiye’ye yönelik tutumu ve açıklamaları hem de İran’ın nükleer programının hangi aşamalara varacağı etkileyecektir” diyor. “Son dönemde İran’dan Türkiye’ye yönelik duymaya alışık olmadığımız ağır içerikte, hatta tehdit oluşturabilecek ifadeler vardı. Ama Davutoğlu’nun son ziyaretinden sonra sanırım Türk-İran ilişkilerinde bundan sonrası için daha aklıselimle hareket edecek dönemin önü açıldı” diye konuşuyor Kibaroğlu.
İran Nükleer Silah Elde Ederse Ne Olur?
Prof. Dr. Kibaroğlu , “İran’ın nükleer silah yapma kapasitesinin olduğunu İranlılar da artık beyan ediyor. Ancak siyasi iradenin henüz oluşmadığını söylüyorlar. Siyasi irade oluşursa nükleer silah geliştirme kapasitesine sahip olduklarını ifade etmekten çekinmiyorlar. İran nükleer silah sahibi olursa Türkiye en fazla olumsuz etkilenecek ülkedir çünkü Türkiye ile İran arasında yaklaşık 400 yıldır varolan denge her iki tarafın birbirini dengeleyecek güçte olmasındandır. Ama nükleer güç oyunun kurallarını değiştiren bir güçtür. İran buna sahip olursa ilişkilerin yönü Türkiye’nin aleyhine, İran’ın lehine değişecektir” diyor. Kibaroğlu ekliyor: “Ancak bu güç dengesinin bozulmasını engellemenin en iyi yolu diplomasidir, askeri müdahale değil.”
Türk-Amerikan İşbirliği İlişkilere Nasıl Yansır?
Prof. Dr. Mustafa Kibaroğlu, “Türkiye’nin, İran’a yönelik olarak herhangi bir ağırlaştırılmış yaptırım ya da askeri seçenek konusunda Amerika ya da başka batılı ülkelerle işbirliği içinde olmayacağını hem Cumhurbaşkanı, hem Başbakan hem de Dışişleri Bakanı seviyesinde siyasi otorite birçok kez vurguladı” hatırlatmasında bulunuyor. Kibaroğlu’na göre NATO füze kalkanı radar sisteminin Malatya’da kurulması ve işler hale gelmesi İran için sorun teşkil etmeye devam etmez ve İran bu konuyu tekrar gündeme getirmezse, sorun da yaşanmaz.
Prof. Dr. Kibaroğlu, Amerika ile Türkiye yakın müttefik diye ve Amerika-İran ilişkileri bozuk olduğu için Ankara ile Tahran’ın da ilişkilerinin kötü olması gerekmediğinin de altını çiziyor.
Okan Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kibaroğlu’yla söyleşimizin tamamını aşağıdaki ses dosyasından dinleyebilirsiniz.