IŞİD’in geçmişte tek taraflı ilan ettiği sözde halifeliğinin başkenti Rakka, savaşın ve radikal İslamcı rejimin ardında bıraktığı yıkımdan sıyrılmaya çalışıyor. Ancak Rakka’nın her geçen gün büyüyen bir diğer kaygısıysa militanların geri dönmesi, uyuyan hücrelerin uyanması.
Bugün Rakka’da sert İslami kanunlar uygulayan militanlar karşısında galip gelenlerin yönetimi altında yaşayanlar, IŞİD’in destekçilerinin intikam çabalarının hedefi olmaktan korkuyor.
Fırat Nehri’nin yatağı bir zamanlar işgal altındaki kentte küçük bir yerleşim bölgesinin içinden geçiyor.
Burası Suriye’nin Rakka kenti. Kent bir zamanlar IŞİD’in Suriye ve Irak’ta geniş topraklara yayılan halifeliğinin başkentiydi.
Aşırılık yanlısı militanlardan temizlenen kent ardında büyük yıkım bırakan savaşın izlerini silmeye çalışıyor. Ancak Rakka yeniden toparlanmaya çalışsa da kent sakinleri sık sık yaşanan saldırılardan ve IŞİD’in uyuyan hücrelerinin uyanmasından endişeli.
Rakka Parlamento Sözcüsü Halit Berkel, “Askeri olarak bozguna uğradı. Ancak hala kent sakinlerini tehdit eden uyuyan hücreler var” diyerek tehlikeye dikkat çekiyor.
IŞİD iktidarının katı yönetimine ilişkin anılarsa hafızalardaki yerini koruyor.
Abdullah, gördüklerini “İlk geldiklerinde biz Müslümanız dediler, biz de onlara inandık. Ama birini hırsızlık yaptığı gerekçesiyle yakaladılar ve Naeem Meydanı’nda elini kestiler” sözleriyle özetliyor.
Na’eem Meydanı ya da diğer adıyla Cennet Meydanı’na, IŞİD döneminde Cehennem Meydanı deniyordu. Casuslukla ya da diğer iddialarla suçlananların başları kesilerek bu meydanda kazıklara dikiliyordu.
Bu futbol stadı bir dönem IŞİD’in nam salmış hapishanelerindendi. Bu müze bahçesi ise hala mayın dolu.
Bahçe kapatıldı, stadyum temizleniyor. Na’eem Meydanı’nda dikilmiş kazıklar da kaldırıldı ancak bu değişiklikler Rakka sakinlerinin hafızalarını ya da militanların geri döneceğine yönelik kaygılarını silmeye yetmiyor.