Kadir Has Üniversitesi uzmanı Akın Ünver’e göre, Rusya’nın Avrupa üzerindeki gaz hakimiyeti, Kırım’la ilgili tepkilerin şiddetini hafifletti
WASHINGTON —
Rusya’nın Avrupa üzerindeki gaz hakimiyetinin Kırım’la ilgili tepkilerin şiddetini hafiflettiğini söyleyen Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü uzmanı Yardımcı Doçent Akın Ünver’e göre, Rusya’nın Kırım müdahalesinde asıl konu Suriye ve Rusya’nın açık deniz hedefi:
“İlk etapta bunun Suriye’yle ilgili olduğunu düşünüyorum daha çok. Rusya’nın Suriye’de Tartus deniz üssü vardı, ancak son zamanlarda Batı’nın Suriye’deki rolü nedeniyle Rusya’nın bu üssü gözden çıkarıp sıcak denizlere inmek için yeni bir sıcak deniz üssü aradığını düşünüyorum. Kırım da bu bağlamda Rusya’nın tarihsel olarak Akdeniz’e açılmak için kullandığı en büyük deniz üslerinden biri. Bu yüzden bunu Rus genişlemesi olarak okumaktan çok daha ziyade Putin’in sıcak denizlere açılan bir limanı bırakıp öteki limana geçmesi olarak okuyorum. Bunun dışında da Rusya’nın Ukrayna’yla çok sık gündeme gelen gaz problemleri ve özellikle Kırım’ın kuzeyinde çok önemli gaz pompalama ikmal istasyonları bulunduğunu gözönünde bulundurursak ben bunu aslında deniz üssü ve gaz konusu üzerinden okuyorum.”
Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü uzmanı Akın Ünver daha önce Amerika’da Princeton Üniversitesi’nde ders veriyordu. Ünver, Çin ve Türkiye’nin Kırım konusunda çok sesli tepki göstermemesinin nedenleriyle ilgili olarak da şu yorumda bulundu:
“Rusya dünyanın 1 numaralı doğal gaz üreticisi ve ihracatçısı. Çin ise 1 numaralı doğal gaz ithalatçısı. Türkiye de %66 oranında Rus doğal gazına bağımlı bir ülke, dolayısıyla diğer doğal gaz bağımlılığı olan ülkeler gibi Rusya’ya karşı alacağı tavrın bir noktada bir sınırı var. Rusya’yı çok kızdırırsa doğal gaz fiyatlarında arttırıma gidiliyor. Öte yandan Kırım Tatarları’yla olan tarihsel ilişki bugün ne kadar gündeme getirilmek isteniyor o da aynı bir hesap konusu. Ama şu anda Rusya’ya karşı kart olarak kullanabileceğimiz birşeyimiz yok. Türkiye gibi sanayileşen bir ülkenin doğal gaz üreticileriyle ilişkilerini bozmasının belli bir iktisadi sınırı var. Bu yüzden de ne Çin’den ne de Türkiye’den Rusya’ya karşı çok sert bir tavır geleceğini düşünmüyorum.”
Akın Ünver yaptırımların uzun vadede etkili olabileceği, özellikle de Rusya’nın bankacılık ve finans sektörünü etkileyebileceği tahmininde de bulundu.
“İlk etapta bunun Suriye’yle ilgili olduğunu düşünüyorum daha çok. Rusya’nın Suriye’de Tartus deniz üssü vardı, ancak son zamanlarda Batı’nın Suriye’deki rolü nedeniyle Rusya’nın bu üssü gözden çıkarıp sıcak denizlere inmek için yeni bir sıcak deniz üssü aradığını düşünüyorum. Kırım da bu bağlamda Rusya’nın tarihsel olarak Akdeniz’e açılmak için kullandığı en büyük deniz üslerinden biri. Bu yüzden bunu Rus genişlemesi olarak okumaktan çok daha ziyade Putin’in sıcak denizlere açılan bir limanı bırakıp öteki limana geçmesi olarak okuyorum. Bunun dışında da Rusya’nın Ukrayna’yla çok sık gündeme gelen gaz problemleri ve özellikle Kırım’ın kuzeyinde çok önemli gaz pompalama ikmal istasyonları bulunduğunu gözönünde bulundurursak ben bunu aslında deniz üssü ve gaz konusu üzerinden okuyorum.”
Your browser doesn’t support HTML5
Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü uzmanı Akın Ünver daha önce Amerika’da Princeton Üniversitesi’nde ders veriyordu. Ünver, Çin ve Türkiye’nin Kırım konusunda çok sesli tepki göstermemesinin nedenleriyle ilgili olarak da şu yorumda bulundu:
“Rusya dünyanın 1 numaralı doğal gaz üreticisi ve ihracatçısı. Çin ise 1 numaralı doğal gaz ithalatçısı. Türkiye de %66 oranında Rus doğal gazına bağımlı bir ülke, dolayısıyla diğer doğal gaz bağımlılığı olan ülkeler gibi Rusya’ya karşı alacağı tavrın bir noktada bir sınırı var. Rusya’yı çok kızdırırsa doğal gaz fiyatlarında arttırıma gidiliyor. Öte yandan Kırım Tatarları’yla olan tarihsel ilişki bugün ne kadar gündeme getirilmek isteniyor o da aynı bir hesap konusu. Ama şu anda Rusya’ya karşı kart olarak kullanabileceğimiz birşeyimiz yok. Türkiye gibi sanayileşen bir ülkenin doğal gaz üreticileriyle ilişkilerini bozmasının belli bir iktisadi sınırı var. Bu yüzden de ne Çin’den ne de Türkiye’den Rusya’ya karşı çok sert bir tavır geleceğini düşünmüyorum.”
Akın Ünver yaptırımların uzun vadede etkili olabileceği, özellikle de Rusya’nın bankacılık ve finans sektörünü etkileyebileceği tahmininde de bulundu.