Profesör Mete Sözen: "Korkarım İstanbul İçin Zamanımız Kalmadı”

Profesör Mete Sözen: "Korkarım İstanbul İçin Zamanımız Kalmadı”

Amerika’nın Indiana eyaletindeki West Lafayette kentinde bulunan Purdue Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden Profesör Mete Sözen, Amerika’nın Sesi’ne konuştu ve “deprem yönetmeliği çok iyi ancak kontrol ve denetim yetersiz” dedi. Hülya Polat’ın sorularını yanıtlayan Profesör Sözen, yıllardır İstanbul’u olası bir depremin etkilerinden kurtarmak için proje geliştiriyor. Mete Sözen’e göre, Van ve Erciş’teki uzmanlardan aladığı haberler, son beş yıl içinde yapılan binaların da yıkıldığı yolunda ve bu da deprem yönetmeliğinin uygulanmadığını gösteriyor.

Profesör Mete Sözen’le yaptığımız söyleşinin videosunu izlemek için:

http://www.youtube.com/embed/ThOT2ZzBaZQ?rel=0

Profesör Sözen'in İstanbul için 2008'de hazırladığı "kurtarıcı kent" projesiyle ilgili video için:

http://www.youtube.com/embed/9StBLEToviY?rel=0

Profesör Mete Sözen’in yaptığı açıklamalar özetle şöyle:

HP-Sayın Sözen Van depreminden sonra uzmanlar, Türkiye'de çok iyi bir depreme dayanıklı yapı yönetmeliği olduğunu söyledi ve en büyük sorunun uygulamada olduğunu vurguladı. Sizin bu konudaki görüşleriniz nedir?

Profesör Mete Sözen: "Korkarım İstanbul İçin Zamanımız Kalmadı”


MS-Türkiye’nin deprem yönetmeliği, emin olun abartmıyorum, şu anda dünyanın en kapsamlı, en içerikli ve en sofistike deprem yönetmeliğidir. O bakımdan hiçbir problem yok. Deprem yönetmeliğinde hata yok. Fakat belki biraz fazla içerikli.159 sayfa, bunu taşrada bir bina yapmak için kullanmak o kadar kolay değil fakat şüphesiz, dünyanın en iyi deprem yönetmeliklerinden biri. Orada hiçbir kusur yok.

HP-Peki sorun nereden kaynaklanıyor? Neden bu yönetmelik olduğu halde önlemler alınıp daha az bina yıkılması sağlanamıyor depremlerde?

MS-Eğer bu yönetmelik kullanılsa idi bu kadar büyük bir facia olmazdı. Muhakkak ki problem uygulamada, kontrol etmede ve denetlemede.

HP-Eski ve yeni yapılar arasındaki farkları da getirelim gündeme. Son 10-15 yılda inşa edilen yapılarda bu yönetmelik iyi uygulanmışsa o yapıların depreme daha dayanıklı olması gerekiyor. Ancak Van’da 1999’dan sonra yapılan bazı binaların çöktüğü söyleniyor. Bu konudaki görüşleriniz neler?

Profesör Mete Sözen: "Korkarım İstanbul İçin Zamanımız Kalmadı”


MS-Bazı binaların tamamen deprem yönetmeliğine göre yapıldığını görüyoruz. Fakat Van’daki binalar belli ki yönetmeliği göre yapılmamış çünkü eğer yönetmeliğe göre yapılmış olsalardı bu kadar fecaat olmazdı. Benim oradaki, deprem bölgesindeki arkadaşlardan öğrendiğim kadarıyla bazı güçlendirilmiş binalar, bilhassa Van’da bu depremde zarar görmemişler. Türkiye’de mühendislik bilgisi iyi, dünyanın başka ülkelerindekiyle aynı düzeyde bilgiye sahip mühendislerimiz var. Bilhassa deprem konusunda çok deneyimleri olduğu bir gerçek.


HP-Tabii akla hemen şu soru geliyor Sayın Sözen: Türkiye’de hem mühendislik bilgisi iyi, hem depreme dayanıklı bina yönetmeliği güçlüyse neden bu kadar kayıp verildi Van’da ve daha önceki depremlerde?

MS-Bunu anlamak benim için zor. Bölgedeki arkadaşlarıma göre, bilhassa Erciş’te yeni yapılan binalar da çökmüş. Benim gördüğüm, bu binalar Türkiye Cumhuriyeti Deprem Yönetmeliğine göre yapılmamış. Bu nasıl olmuş, bunu bilmem ama bana kalırsa bu müteahhidin çalmasından değil. İç tadilat da binanın sağlamlığına zarar verebilir. Örneklerini İstanbul’da gördüm. Mesela bir garajda rahat araba kullanmak için sütunu çıkarıyorlar ve garaj çöküyor. Böyle şeyler maalesef yapılıyor. Fakat bu bilgisizlikten ileri geliyor ve sanırım ki bu zamanla değişecek.

HP-Van depreminden etkilenen herkese geçmiş olsun derken, uzun zamandır kaygı yaratan İstanbul’da olası bir deprem konusuna da değinelim. İstanbul’da deprem, dileriz olmaz, ama diyelim ki oldu, nasıl bir durumla karşılaşması sözkonusu Türkiye’nin?

MS-İstanbul’un tarihine bakarsanız her 20 yılda bir yıkıcı deprem olmuş. Son deprem 1894’te oldu. Bir yıkıcı depremin eli kulağında. Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nin yaptığı araştırmalardan biliyoruz ki İstanbul’un birçok semtinde, mesela Zeytinburnu’nda, Küçük Çekmece’de ve Bakırköy’de binaların, abartmıyorum, yüzde 80’i, depreme karşı dayanıklı değil. Yani bir deprem olursa yüzde 80’i çökmeyecek binaların, belki yüzde 20’si çökecek ama yine de müthiş bir felaket olacak. Onun için bu felaketi mümkün olduğu kadar bertaraf etmek lazım. Belki yavaş yavaş binaları yıkıp yenilerini yapmak düşünülebilir. Ama korkuyorum, artık zamanımız yok bunun için. Bunu sadece ben söylemiyorum, bütün bilimadamları söylüyor. Onun için benim seçeneğim, bir nevi “kurtarıcı şehir” yapmak İstanbul’un yakınında bir yerde. Başbakan Erdoğan’ın önerdiği çılgın projelerden biri de bu ve ben muhakkak ki ona katılırım. Bu “kurtarıcı” kentte depreme dayanıklı binalar olmalı, bunalar yapılırken çevreye özen gösterilmeli ve bu iş çabuk yapılmalı.

17 Ağustos Depremi