Politika faizi son 20 yılın zirvesinde: TCMB 5 puanlık artışla faizi yüzde 30’a yükseltti

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) bir haftalık repo faizi yüzde 25’ten yüzde 30’a yükseltildi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) üst üste dördüncü kez faiz artırımına gitti. Para Politikası Kurulu’nun bugünkü toplantısında bir haftalık repo faizi yüzde 25’ten yüzde 30’a yükseltildi.

Merkez Bankası’nın faiz artışı kararı sonrası uluslararası medya grubu Bloomberg’ün haberini paylaşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “fiyat istikrarının sağlanması en önemli önceliğimizdir” yorumunda bulundu

Dolar, TL karşısında binde 4 değer kazandı

Merkez Bankası’nın faiz artışı sonrası Amerikan doları/Türk lirası kurunda bir önceki günün kapanışına göre 0,40’lık bir artış oldu ve kur 27,10 seviyelerini gördü.

28 Mayıs’ta yapılan Cumhurbaşkanlığı Seçimleri’ne yüzde 8,5’lik politika faizi ile giren Merkez Bankası bu hamlesi ile üç ay içindeki toplam faiz artışını 21,5 puana çıkartmış oldu.

Politika faizi bugünkü beş puanlık artışla son 20 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Türkiye’de politika faizi en son 2003 yılının Eylül ayında yüzde 31’le bugünkü faiz oranının üzerindeydi.

Enflasyon yaz aylarında beklentilerin üzerinde yükseldi, kademeli faiz artışı sürecek

Para Politikası Kurulu açıklamasında enflasyonla mücadele hedefi kapsamında “parasal sıkılaşma” çerçevesinin altı çizilirken dezenflasyon sürecine girilene kadar “gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak” müdahalelerin devam edeceği mesajı verildi.

Açıklamada, “Enflasyon Temmuz ve Ağustos aylarında öngörülenin üzerinde gerçekleşmiştir. Yurt içi talepteki güçlü seyir ve hizmet fiyatlarındaki katılık devam ederken, petrol fiyatlarındaki artış ve enflasyon beklentilerinde süregelen bozulma enflasyonda ilave yukarı yönlü baskı oluşturmaktadır. Son dönemde etkili olan ücret ve kur kaynaklı maliyet yönlü baskılar ile vergi düzenlemelerinin ise enflasyona önemli ölçüde yansıdığı ve aylık enflasyonun ana eğiliminde düşüşün başlayacağı değerlendirilmiştir. Kurul, faiz arttırımının yanısıra, parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma kararları almayı sürdürecektir” denildi.

Merkez Bankası, bu sıkılaştırma politikaları nedeniyle aylık bazda enflasyon düşüşleri bekliyor.

Şimşek enflasyonda çıtayı 2026’ya koydu

Merkez Bankası’nın hem faiz artışı hem de PPK açıklamasındaki yaklaşımı Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in yaklaşık 10 gün önce NTV televizyonunda “Hedefimiz, enflasyonu 2026 sonunda tekrar tek haneye düşürebilmek. Bu zor bir süreç ama mümkün, geçmişte başardık, yine başaracağız” sözleriyle de uyumlu gözüküyor.

Türkiye’deki ekonomistlerin büyük çoğunluğu bu adımları bir başlangıç olarak görseler de ekonominin yeniden rayına oturması için kapsamlı bir reform programına ihtiyaç olduğunun da altını çiziyorlar.

Prof. Küçükkale: “Yıl sonuna kadar politika faizi yüzde 45 olur”

Karadeniz Teknik Üniversitesi İktisat Bölümü’nden Yakup Küçükkale, acil servisteki hastanın bu tedbirlerle hayata döndürülmekte olduğunu söyledi.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Profesör Küçükkale, “Bu dördüncü faiz arttırımı. Bu hamlelerle Merkez Bankası, acil servisteki hastaya müdahale, bunlar hastayı yaşama bağlıyor. Ancak daha ameliyat geçilmedi. O ameliyata geçmeden bana kalırsa bu faiz artışları önümüzdeki aylarda da sürecek. Ekim, Kasım ve Aralık aylarında beşer puanlık ya da daha değişken ama kademeli artışlarla politika faizinin yüzde 45’e gelmesini bekliyorum. Ama dediğim gibi asıl tedavi seçimlerden sonra” dedi.

“Bu faiz artışları ve sıkılaştırma yaklaşımlarıyla yabancı yatırımcıya mesaj veriliyor”

Merkez Bankası’nın adımlarını olumlu bulduğunu ifade eden Prof. Küçükkale, orta ve uzun vadede enflasyonun düşmesi ve yabancı yatırım gelmesi için gidilecek çok uzun yol olduğunu söyledi.

“Bu artışlardan sonra hemen yabancı sermaye gelir mi? Kısa vadede gelmez ama bu kararlılık devam ederse orta ve uzun vadede gelebilir. Neden gelmez diyorum? Evet üç ayda 21,5 puanlık artış oldu ama hala negatif faiz var. Enflasyonla, faiz arasında hala 28 puanlık fark var. Üstelik bu resmi enflasyon, sizin ya da benim hissettiğim enflasyon bunun üzerinde. Enflasyonun tam kontrolünün sağlanması için tavizsiz politikaların en az 2026’ya kadar uygulanması gerek. Peki bu faiz artışının işlevi ne? Yabancı yatırımcılara mesaj veriliyor. ‘Ekonominin gereğini yapacağız, sıkılaştırmaya devam ediyoruz’ deniliyor. Bu orta ve uzun vadede yabancı sermaye akışına katkı sağlayacaktır.”

Erdoğan “faiz sebep enflasyon sonuç” tezinden vazgeçildi

Aslında uygulanan ekonomik politikalar, uzun yıllardır “faiz sebep enflasyon sonuçtur” tezini savunan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın görüşleriyle taban tabana zıt.

2021 yılının Mart ayında o dönem faizi yüzde 19’a yükselten Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ı görevden alan Erdoğan, “Bu dönemde bir miktar artış gösteren enflasyonu yeniden tek haneye düşürmekte kararlıyız, bunu başaracağız. Faizleri de tek haneli rakamlara indirmekte kararlıyız” demişti. Ancak her ne kadar yeni guvernör Şahap Kavcıoğlu döneminde politika faizi yüzde 8,5’e çekilse de “faiz nastır” görüşünü savunan Cumhurbaşkanı Erdoğan’la uyumlu “heteredoks ekonomi” döneminde resmi enflasyon yüzde 85’lere kadar çıktı.

Buna rağmen Erdoğan, dün Türk-Amerikan İşadamları Derneği’nin New York’ta düzenlediği toplantıda Orta Vadeli Program’dan taviz verilmeyeceğini söyleyerek yeni ekonomi yönetiminin arkasında durduğunu ortaya koydu.

Bilgi Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden Cem Başlevent, Erdoğan’ın ekonomik görüşlerinden vazgeçmiş olamayacağı seçimlerden önce kredi musluklarını harekete geçirmeyi gündeme getireceği görüşünde.

VOA Türkçe’ye kısa bir değerlendirmede bulunan Prof Başlevent, “Naci Ağbal görevden alındığında faiz yüzde 19, dolar kuru 8,5’in altında, resmi enflasyonda yüzde 19’du. Bugün faiz yüzde 30, dolar kuru 27’nin üzerinde, enflasyon da neredeyse yüzde 59. Bu tablonun sorumlusu kim? Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Bu durum Cumhurbaşkanı’nın tezlerinden vazgeçmesini sağlar mı? Ben hala ikna olduğunu düşünmüyorum. Yerel seçimlerden önce kredi faizlerinin düşmesi için çaba harcayacaktır. Ancak seçimlerden sonra kemer sıkma dönemi bizi bekliyor. Çünkü seçimsiz bir dört yıl bizi bekliyor. Şimşek ve ekibine istedikleri ortamı sağlayacaktır. Ama seçim öncesi yeniden hamleler yapacaktır. Fakat bunları konuşmak için henüz erken” diye konuştu.