Paris’te Charlie Hebdo mizah dergisine yapılan terörist saldırı, Türkiye’de de tepkilere neden oluyor. 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü öncesi ülke basının doğum yeri olan Cağaloğlu’nda toplanan Gazetecilere Özgürlük Platformu, Paris’teki katliamı lanetledi.
Ellerinde Fransızca ‘Je suis Charlie –Ben Charlie’yim- dövizleri taşıyan grupta Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto ve Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Uğur Güç de vardı.
Gazeteciler, attıkları sloganlarla Fransa’daki meslektaşlarıyla dayanışma içinde olduklarını haykırdı.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye’de Charlie Hebdo saldırısına ilk tepki veren sivil toplum örgütlerinden biri. Eyleme katılan TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, Fransa Cumhurbaşkanı, Kültür Bakanlığı ile gazeteciler sendikası ve karikatürcüler birliğine başsağlığı mesajları ilettikleri söyledi.
Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Güneş, hükümetin net bir tavır tutum takınmamasını eleştirdi.
TGC Genel Sekreteri, “Biz saldırı olur-olmaz bunun kabul edilemez bir insanlık suçu olduğunu ifade ettik. Devletin tutumunun net olmadığını düşünüyoruz. Bu saldırının insanlık suçu olduğu açık açık ifade edilmeliydi. Bugünkü iktidar, demokratik ülkeler arasında en özgür basının Türkiye’de olduğunu söylüyor.
Üstelik aynı iktidar dindar nesillerin ne kadar önemli olduğu belirtiyor. Ama unutmamalı ki Paris’te katliam yapanlar, benzer zihniyetin ürünü,” dedi.
Güneş: Türkiye’de de gazeteciler hedef gösteriliyor
Türkiye’nin 2. Abdülhamit döneminde bu yana en fazla basın özgürlüğü kurbanı veren ülke olduğunun altını çizen Sibel Güneş, muhafazakar basının Paris saldırısıyla ilgili tavrını de eleştirdi:
“Biz en sarsıcı karikatüre bile tahammül edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Charlie Hebdo yalnız dinlerle ilgili değil Fransa’daki hükümetlerle ilgili marjinal eleştiriler yapabilen bir yayın. Bunu hazmedecek demokratik bilincin Türkiye’de yeşermesi için hükümetin net bir tutum sergilemesi lazım. Türkiye’deki basın ve ifade özgürlüğüne yok edecek tarzda tutum, meslektaşlarımızı hedef haline getirebilir. Hükümete yakın medyada hedef gösteren yazılar çıkıyor bunu da şiddetle kınıyoruz. Herhangi bir gazeteci zarar görürse bunun sorumlusu hükümet olur.”
Fransız Kültür Merkezi önünde ‘Ben Charlie’yim’ eylemi
Perşembe akşamı da DİSK Basın İş’in de aralarında bulunduğu bir grup sivil toplum örgütü ve gazeteci İstanbul Taksim’deki Fransız Kültür Merkezi’nin önünde buluştu. Ellerinde kırmızı karanfiller ve Charlie Hebdo dergisine destek veren dövizler taşıyan grup, sloganlarla Paris’teki katliamı protesto etti.
Ayşe Düzkan: Paris katliamı bize Dursun-Üçok cinayetleriyle Sivas katliamını anımsattı
Eylemci gruptan DİSK Basın İş Yönetim Kurulu Üyesi Ayşe Düzkan, Amerika’nın Sesi’ne yaptığı açıklamada daha bu sabah 19 yıl önce polis tarafından öldürülen gazeteci Metin Göktepe’nin mezarının başında olduklarını ve Türk basının bu tür cinayetlere aşina olduğunu söyledi.
Paris’teki saldırının devlet dışı saldırı görünümünün yanıltıcı olduğunu belirten Düzkan, “Charlie Hebdo saldırısı, Bahriye Üçok ve Turan Dursun cinayetleriyle Sivas katliamına benzemektedir. Bunlar ilk bakışta devletin dışında bir şey gibi görünüyor. Ama aslında bu, devlet, basın, eğitim gibi araçlarla örgütlenmiş bir nefretin, bir takım devletlerin sağladığı finansman ve silahlarla kendi karşıtı olan bir gruba saldırmasıdır’ dedi.
Düzkan: Bu cinayetler en çok Türkiye’de haklı çıkarılmak istendi
Basın-İş Yönetim Kurulu Üyesi Düzkan, Türkiye’nin bu katliama güçlü ve yeterli bir kınama vermediği görüşünde.
Düzkan, Türkiye’deki demokrat, liberal, özgürlükçü çevreleri bu katliama net tepki vermeye çağırdı:
“Bu cinayetleri en fazla haklı çıkarmaya çalışan yayın Türkiye’den yapıldı, yapılıyor dünyada. Buna karşı susmayacağız. Susarsak sıranın bize geleceğini biliyoruz.”
Yayın organlarından Charlie Hebdo’ya destek
Türkiye’deki yayın organları da Charlie Hebdo’ya destek verdi. Radikal.com.tr ve Posta gazetesi çalışanları çalışma ofislerinde ‘Je suis Charlie’ ve ‘Charlie Hebdo’ yazılı dövizlerle çektirdikleri fotoğrafları sosyal medya üzerinden paylaştı.
Cumhuriyet gazetesi ise bugün (cuma günü) birinci sayfasının sağ ve sol üstlerinde ‘Je suis Charlie’ klişesi kullandı.