Fransız neo-Nazi grup 9 Mayıs Komitesi'nin, başkent Paris’in ortasında ırkçı slogan ve pankartlarla, kara maskeler eşliğinde düzenlediği gösteri ülkede bu gösterilerin yasaklanmasıyla ilgili polemik başlattı.
Başkent Paris’te valilik tarafından yasaklanan gösteriye geçtiğimiz Cumartesi günü İdare Mahkemesi onay verince, 9 Mayıs Komitesi adlı ırkçı grup, Nazi selamı, Keltik haçları ve ırkçı sloganların birbiri ardına sıralandığı bir gösteri yaptı. Gösteriye tepki veren anti-faşist grupların, hemen yakınında “karşı gösteri” düzenlemesi, sokaklarda gerilime neden oldu.
Your browser doesn’t support HTML5
Neo-Nazi grup 9 Mayıs Komitesi’nin hafta başında Paris Emniyet Müdürlüğü’ne yaptığı başvuru, Valilik tarafından, “yüzün kapalı olması, kamu düzenini bozma ve toplumu nefret ve kine sürüklemesi riski” nedenleriyle yasaklanmıştı.
Ancak, 9 Mayıs Komistesi’nin başvurduğu Paris İdare Mahkemesi, gösteriden sadece birkaç saat önce, “Valilik yasağının, gösteri özgürlüğüne ciddi ve açıkça, yasadışı bir saldırı teşkil ettiği” gerekçesiyle yasak kararını askıya aldı.
Bunun üzerine kimlikçi, kralcı ve neo-Nazi ideolojiye sahip, yüzleri maskelerle kapatılmış 600 kadar genç; milliyetçi marşlar, ırkçı sloganlar ve Nazi dövmeli kollarıyla verdikleri Nazi selamları eşliğinde, Paris’te 6’ıncı bölgede iki saat süren bir gösteri düzenledi.
Fransız neo-Nazi aktivist, Nazi işgali sırasında Alman hükümetini destekleyen General Petain yanlısı ve antisemit Sebastien Deyzieu'nun, 30 yıl önce, 7 Mayıs 1994'te, “Amerikan emperyalizmine karşı” adlı yasaklanan bir gösteride, polisle kovalamaca sırasında çatıdan düşerek ölmesi üzerine, Fransız ultra-sağ gruplar, her yıl Deyzieu’nun ölüm yıldönümünü anıyor. Irkçı aktivistin ölümünden bir gün sonra aşırı sağcı gruplar “Kara fareler” diye anılan Birlik Savunma Grubu, (GUD), Ulusal Gençlik Cephesi ve Devrimci Milliyetçi Gençlik, birleşerek 9 Mayıs Komitesi'ni kurdu.
Kara maske ve bayraklar, Keltik haçı, Nazi selamı
Hem Deyzieu’nun ölümünün, hem de komitenin kuruluşunun 30’uncu yılında 600'den fazla aktivist, milliyetçi marşlar söyleyerek, hareketin klasik sembolleri kara güneş ve Keltik haçlarının bulunduğu kara bayraklar taşıdı. Aynı işaretlerin göstericilerin kol ve bacaklarında dövme olarak yer aldığı da dikkat çekti.
Yürüyüşe katılanlar, aşırı sağa ait “Avrupa, gençlik, devrim” sloganları atarken, kortejin başında, yüzü kapalı bazı gençlerin de Nazi selamı verdiği görüldü. Yüzleri maskeler ve kara gözlüklerle kapalı, siyah giysili göstericiler, medya tarafından görüntülenmemek için siyah şemsiye açtı.
GUD liderliğindeki göstericiler, sis bombası bulutları arasında ve “Sebastien aramızda” pankartlarıyla, Deyzieu’nun düşerek öldüğü Rue des Chartreux'ye ulaştı. Bina önünde saygı duruşuna geçen grubun içinde, İtalyan Benito Mussolini liderliğindeki paramiliter hareket ya da Macar neo-Nazi grubu Legio Hungaria'nın amblemine kadar, yabancı sembolleri içeren tişörtleri giyenler de yer aldı.
Paris sokaklarında gerginlik
Grup, elinde kırmızı meşaleyle “devrim” diye bağırarak Paris sokaklarında ilerlerken, yoldan geçenler onlara “ırkçı!”, “Faşistler defolun!” sloganlarıyla karşılık verdi.
Bu gösteriyi protesto eden anti-faşist aktivistler ise, birkaç sokak yukarıda, Pantheon binası önünde, stantlardan ve bir büfeden oluşan “anti-faşist köy” kurdu. AFP'ye konuşan Genç Anti-Faşist Muhafız örgütü sözcüsü Raphaël Arnault, “Neo-Naziler her yıl, başkentin sokaklarında gösteri yapıyor. Onların fikirlerine alternatif olarak konumumuzu göstermek için buradayız” dedi.
Gösteriler, yoğun güvenlik önlemleri altında devam etti ve olaysız sona erdi. Ancak, ülkede, ırkçılık ve Nazizm gibi yasak olan fikirlerin savunulduğu gösterilerin mahkeme tarafından serbest bırakılmasına tepkiler büyüdü.
Le Monde gazetesi bugünkü baskısında, geçtiğimiz yıl da polemik yaratan gösterileri, “Paris'in 6. Bölgesi, 9 Mayıs Komistesi’nin iki saat süren gösterisi boyunca, neo-faşistlerin kontrolü altına girdi” başlığıyla verdi.
“Faşistler Paris’in göbeğinde”
Sol partiler, bu örgütlerin elini kolunu sallayarak Paris’te eylem yapmasına ve nefret içeren sloganlar atmasına izin verilmemesi çağrısı yaptı. Sosyalist senatör David Assouline, X hesabından, “500 neo-Nazi ve faşistin Paris'in göbeğinde yürüyüş yapmasına izin verilmesi kabul edilemez” dedi. Paris'in konuttan sorumlu belediye başkan yardımcısı ve Fransız Komünist Partisi sözcüsü Ian Brossat da “Tencere ve tavalar açıkça çizme sesinden daha tehlikeli” mesajını paylaştı.
Aşırı sağ hareketler uzmanı olan StreetPress genel yayın yönetmeni Mathieu Molard, konuya ilişkin yaptığı yayında, bir örgütün tasfiyesinin, aktivistlerinin ortadan kaybolduğu anlamına gelmediğini vurgulayarak, “Her sene yapılan bu gösterilerle amaç güç göstermek. Yani bunlar hem siyasi gruplar, hem de düzenli olarak, bazen çok ciddi saldırılar gerçekleştiren, şiddet içeren gruplar. Bu çok radikal, çok şiddetli bir hareket ve yılda bir kez biraraya gelerek hem toparlanıyor hem de güç gösteriyor” dedi.
Molard, devletin bu aktivistleri yeterince izlemediğini ve şiddet eylemlerinde bulunmalarını yeterince engellemediğini vurguladı.