Pamuk Türkiye İçin Hala 'Beyaz Altın' Değerinde mi?

Tekstil ve konfeksiyon başta olmak üzere bitkisel yağ, hayvan yemi, sağlık, kağıt, optik gibi pek çok sektörün hammaddesi olan pamukla ilgili izlenen politikalar sektör paydaşları tarafından ele alındı.

7 Ekim Dünya Pamuk Günü kapsamında Ulusal Pamuk Konseyi, İzmir Ticaret Borsası, Ege İhracatçı Birlikleri, Söke Ticaret Borsası, Ege Giyim Sanayicileri Derneği ve İyi Pamuk Uygulamaları Derneği işbirliğinde düzenlenen “Pamuk Hakkında Gerçekler” oturumunda pamuk üreticileri ve kullanıcıları Türkiye’nin bu stratejik ürünle ilgili politikasında aksayan tarafları dile getirdi.

Türkiye, tükettiği pamuğun yüzde 57’sini ithal ediyor

Anadolu topraklarında, 2019 yılında Türk tekstil ve konfeksiyon sektörlerinin ihtiyaç duyduğu 1,6 milyon ton pamuğun yüzde 43’ü üretilebilirken, 1 milyar 571 milyon dolarlık pamuk ithaledildi. Ulusal Pamuk Konseyi verilerine göre 2019/2020 sezonunda 591 bin 302 hektar alanda, 818 bin 511 ton pamuk üretimi yapıldı. 2020/2021 sezonunda pandemi ve diğer etkenler nedeniyle pamuk üretim alanlarının 352 bin 535 hektara, pamuk rekoltesinin ise 626 bin 690 tona gerileyeceği öngörülüyor. Bu da Türkiye’nin pamuk ihracatına daha fazla para harcaması anlamına geliyor.

Düzenlenen sanal oturumda, Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürü Dr. Mehmet Hasdemir, bakanlığın toplam destekleme bütçesi içerisinde, en fazla desteğin pamuk üreticilerine yapıldığını söyledi: “Bitkisel üretime ilişkin destekleme bütçesinde yaklaşık yüzde 20 pay ile pamuk destekleri ilk sırada yer almaktadır. Bakanlığımızca yapılan bu destekler ile pamuk üretim maliyetinin önemli birkısmı karşılanmaktadır. İçinde bulunduğumuz bu yılda üretici maliyetleri ile yurtiçi ve yurtdışı piyasa fiyatları yakından takip edilmekte olup pamuk üreticimizi memnun edecek destekleme miktarı en kısa sürede açıklanacaktır”.

“Bir yıl gecikmeli destek yarar sağlamıyor”

Türkiye’de sadece pamuk değil bütün tarım ürünlerine uygulanacak teşviklerin, tohumlar ekilmeden değil de hasat kaldırıldıktan sonra açıklanması ve açıklanan teşviklerin de gecikmeli olarak ödenmesi sıkça dile getirilen bir sorun. Pamuk özelinde ise verilen teşviklerin miktarı büyük önem taşıyor.

Ulusal Pamuk Konseyi Başkanı Bertan Balçık, Türkiye’deki üreticilerin diğer ülkelere göre daha az destek aldığına dikkat çekti: “Pamukta yüksek verim ancak yoğun girdiyle mümkün olabiliyor. Buna karşılık, dünya pamuk fiyatları bazı ülkelerin pamuk üretimlerini telafinin ötesindeki oranlarda desteklemelerine bağlı olarak düşük seyrediyor. Son 11 yılın ortalaması olarak, dünya pamuk üretiminin yüzde 55’i desteklenen pamuklardan oluşuyor. 2018 itibariyle beher kilogramlif için Çin 57, ABD 14, Yunanistan 35 Cent, İspanya 48 Cent destek verdi. Bizim üreticilerimizde 14 Cent destek aldı. Ne var ki, önceden duyurulmadan ve bir yıl gecikmeli olarak ödenmesi, beklenen ölçüde yarar sağlanmasını engelledi”.

“Pamuğa destek bir milyon ton üretim hedefine uygun olmalı”

Türkiye’de üretilen pamuğun miktarı ve kalitesi, ülke ihracatında büyük bir yer tutan tekstil ve konfeksiyon sanayicilerini de yakından ilgilendiriyor. Pamuğa “beyaz altın” denilmesinin ekonomik değerinden kaynaklandığını vurgulayan İzmir Ticaret Borsası Başkanı Işınsu Kestelli, “Toplam ihracatımızın büyük çoğunluğunu teknolojik ürünler yapamadığımız, tekstil ve konfeksiyon sanayinin yarattığı istihdamı daha değerli alanlara kanalize edemediğimiz ve pamuktan daha katma değerli bir tarımsal ürün üretemediğimiz sürece pamuk en stratejik ürünlerimizden biri olmaya devam edecek. Pamukla ilgili politikalarımızda bu stratejik öneme eşdeğer olmak mecburiyetindedir. Pamuk ülkemizin üretimi konusunda alternatifi olan bir tarım ürünü değildir. Üretiminden vazgeçtiğimizde oluşturacağı ekonomik maliyet, bugün pamuk üretiminin sürdürülebilirliği için verilecek destekleme maliyetinden çok daha yüksek olacaktır. Hiç kimsenin de tekstil ve konfeksiyon sektörümüzün küresel rekabet gücü için üreticimizden zararına pamuk yetiştirmesini bekleme hakkı yok. Pamuk üretimi kırılma noktasında. Bu nedenle telafi edemeyeceğimiz bir sürece girilmemesi için sektörün üzerinden mutabık kaldığı en az birmilyon ton stratejik üretim eşiği hedefine uygun olacak şekilde pamuk üretiminin desteklenmesini talep ediyoruz” diye konuştu.

“Tekstil ve konfeksiyon ihracatı, otomotivi geçti”

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi de sürdürülebilir ve doğal ürünlere olan talepteki artışın pamuğu daha da önemli kıldığını vurguladı. 2020 Ocak-Eylül döneminde tekstil ve konfeksiyon sektörlerindeki ihracatın otomotiv sektörünü de geçtiğini belirten Eskinasi, bu dönemde Türkiye’nin 118 milyar dolarlık ihracatının 17 milyar dolardan fazla bir kısmının tekstil ve konfeksiyon ürünü olduğunu söyledi: “Tekstil ve hazır giyim sektörlerimizde yapılan ihracatın yüzde 50’sini pamuklu ürünler oluşturmakta. Türkiye pamuk üretimi 2019/20 sezonu itibariyle 750 bin ton, tüketimi ise 1,5 milyon ton. Ülkenin üretimi tüketim ihtiyacının sadece yarısını karşılayabilmekte. Ülkemizde pamuk üretimi sektörümüz için önemli ve arttırılması gerekmekte.”

“Üretici alternatif ürünlere yöneliyor”

Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) sayesinde Türkiye’nin pamuk üretiminin yüzde 40’ının Şanlıurfa’da yapıldığını kaydeden Şanlıurfa Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Kaya, yaşanan sıkıntıları ve çözüm önerilerini ise şu sözlerle anlattı: “Dünya pamuk fiyatındaki dalgalanmalar, lif pamuk ithalatınınkolayca yapılabilmesi üreticiyi fazlasıyla etkileyerek, üreticinin alternatif ürünlere yönelmesine ve pamuk ekim alanlarının daralmasına neden olmuştur. Pamuk, önemi nedeniyle dünyada üretici ülkeler tarafından özel olarak desteklenen bir ürün olup Uluslararası Pamuk İstişare Kurulu (ICAC)verilerine göre son yıllarda devlet desteklemeleri yüksek seviyelere ulaşmıştır. Beyaz altın diye tabir ettiğimiz pamuğun ülkemizdeki üretiminin arttırılması noktasında fiyat desteği, doğrudan gelir desteği, gümrük önlemleri ve sigorta destekleri gibi pek çok farklı araç kullanılabilir.”

Söke Ticaret Borsası Başkanı Ahmet Nejat Sağel, aynı parsele arka arkaya üç yıl pamuk ekilmesi durumunda üçüncü ekime destekleme ödemesi yapılmamasını eleştirirken, Aydın Ticaret Borsası Başkanı Fevzi Çondur pamuk üretim maliyetlerinin 2019’a göre yüzde 30 arttığını söyledi. Serbest ithalat nedeniyle pamuk üreticilerinin ürünlerini ithal pamuğun yüzde 12 altında satmak zorunda kaldığına dikkat çeken Çondur, sadece ithal pamuk kullanan iplik fabrikalarına yerli pamuk da kullanma zorunluluğu getirilmesini istedi.