Kabine toplantısı sonrası açıklanan 17 günlük ‘tam kapanma’ kararı uygulaması başlamadan önce şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapan otobüs terminallerinde yığılmalar yaşandı.
Pandeminin başından bu yana ekonomik olarak sürecin en çok zarar gören sektörleri arasında yer alan otogar işletmecileri, artık dayanacak güçlerinin kalmadığını belirterek, “17 günlük kapanma nedeniyle 2-3 gün yoğunluk oldu ama sonrasında burada tek bir araba bile çıkaracak yolcu bulamayacağız. Bir yıldır tükendik, bir de üstüne bu kısıtlamalar mahvetti bizi’’ şeklinde ifadeler kullandı.
VOA Türkçe’ye konuşan otogar işletmecilerinden Mahmut Öksüzoğlu, kısıtlama kurallarının yolcu kapasitesini çok düşürdüğünü ifade ederek “Otogarlarda yoğunluk olduğu haberleri çıkıyor ama genelde Gaziantep’e gelişler var, fazla gidişler yok. Kısıtlamalarla birlikte şehirlerarası yolcu taşımacılığı ile ilgili getirilen kurallar yolcu kapasitemizi zaten düşürdü. Bu gece tam kapanma başlayacak ama şu anda artık herhangi bir yoğunluk yaşamıyoruz. Bilet satışları normalde saat 19:00’a kadardı ama daha sonra alınan kararla gece 00.00’a kadar uzatıldı. O saatten sonra yolculuk da özel izinlere tabi tutulacak. Özel izin almak da çok zor olduğu için seferlerimizin çoğu iptal olacak’’ dedi.
Your browser doesn’t support HTML5
“Kapanma ise tam kapanma olmalı”
Sadece belirli sektörleri etkileyen kapanma kararına karşı olduğunu vurgulayan Öksüzoğlu, “Bu şekilde kısıtlama kararları sektör olarak bizi ve bize benzer sektörleri etkiliyor. Gıda sektöründe herhangi bir sorun yok. Böyle bir kapatmaya karşıyız. Eğer kapanma geliyorsa acil ihtiyaçların temin edildiği birkaç yerin dışında her yer kapalı olmalı. Bu şekilde sektör olarak biz ölüyoruz. Türk yolcu kapasitemiz yüzde 50’nin altına düştü. O açığı Suriyeli mültecilerle kapatırız diye düşündük ancak yetkililer onların da seyahat engelini kaldırmadığı için o yolcuları da taşıyamıyoruz. Mecburi olarak taşıdıklarımız için de ceza yiyoruz. Dolayısıyla bizim sektör ezilmiş durumda artık. Hava yollarında her şey serbest. Yüzde 50 kapasite şartı yok. Her uçakta 300 yolcu olsa benim 10 otobüsümle taşınan yolcu sayısından fazla. Bu, çok büyük bir adaletsizlik ama kimse bizim sesimizi duymuyor. Otogardaki esnafın hepsi perişan, kazanamadıkları için kiralarını bile ödeyemiyorlar. Devletten de herhangi bir destek yok. Birçok ödemelerimiz var, şimdi 17 gün kapanma ilan edildi, bu ödemelerimizi nasıl yapacağız. En azından bu ödemelerimizi 1 ay faizsiz olarak erteleseler bu bize nefes aldırır’’ diye konuştu.
“Akşamları eve götürecek ekmek parası bulamıyoruz”
Otogar işletmecilerinden Kaya Özmen ise “Pandemi sürecinin başlangıcından bu yana hem işletmeci olarak hem de çalışanlar olarak çok zorluklar çektik. Halen de maddi manevi bu zorlukları çekmeye devam ediyoruz. İş yok, yolcu yok. Yolcunun olacağı günlerde de çıkan yasaklardan dolayı araçlar çalışmıyor. İnsanların yolculuk etmesi seyahat izin belgelerinden dolayı bayağı zorlaştı. Şu anda diğer firmalarla konuşuyorum, hepsi ceza yemiş yolda. Bu kadar zorluk içerisinde bir de işimizi daha da zorlaştırdıkları için çalışmaktan da tiksindik. Buraya gelip gidiyoruz ama bazı günler akşam eve götürecek ekmek parası bile bulamıyoruz’’ şeklinde konuştu.
“Tam kapanma vatandaşa eziyet”
Tam kapanma kararı öncesi yaşanan üç günlük yoğunluğu vatandaşa eziyet olarak nitelendiren Özmen, “Kısıtlama öncesi yaşanan bu yoğunluk 20 günlük önlemi bitirdi. Bir anda açıklanıp 3 güne sığdırılması bu yoğunluğa neden oldu ve bence hiçbir faydası da olmayacak. Ayrıca 17 gün boyunca ne yiyip ne içeceğiz. İşi iyi olan, maaşı her ay yatan devlet memurları ya da milletvekilleri için sorun yok. Her milletvekili 25 bin lira maaş alıyor. Bu çok maaş alan çalışan siyasetçiler maaşlarından vazgeçsinler zor durumda olan insanlara dağıtsınlar’ ’dedi.
Kapanma kararının ardından İstanbul’dan Gaziantep’e gelen Fatih Çelik ise pandemi sürecinde işlerinin kötüye gitmesiyle birlikte ekonomik olarak zor duruma girdiği için ailesinin yanına döndüğünü ifade ederek “Benim İstanbul’daki bütün işlerim durdu mecburen ailemin yanına geldim. Peki ne olacak şimdi, kim ödeyecek benim zararımı. Türkiye’nin iyi yönetilmesi lazım, bu ülkede yaşıyorsak herkesin eşit yurttaş hakkıyla hareket etmesi lazım. Yeni Zelanda açıldı, 50 bin kişilik konser düzenlendi biz ise memleketimize gitmek için neredeyse birbirimizi ezeceğiz’’ diye konuştu.