Esat hükümetiyle bağlantılara sahip Suriyeli işadamına göre, Amerikan ordusunun füze saldırısına dair Rusya’ya önceden yolladığı uyarı, Rus yetkililer tarafından hızlıca Suriyeli yetkililere iletildi. Bu da, tek hedefin Şayrat hava üssü olmayabileceği korkusuyla, Şam’daki birçok kişi ve ailenin kentten kaçmasına neden oldu.
Amerika’nın Sesi’ne konuşan işadamı, ortamın aynı Ağustos 2013’te olanları hatırlattığını söyledi. Esat destekçilerinin o dönemde de, o zamanki ABD Başkanı Barack Obama’nın kimyasal saldırı sonrasında hükümet hedeflerine hava saldırıları düzenleyeceğini beklediğini anlattı.
Şam’da Cuma sabah güneşin doğması ve operasyonun sona ermiş görünmesiyle birlikte, panik havası yerini tepkiye bıraktı.
Suriye Enformasyon Bakanı Ramiz Turjman, saldırıyı hafife alan açıklamalar yaptı. Devlet televizyonuna konuşan Turjman, “Saldırının zamanlama ve alan açısından sınırlı olduğuna inanıyorum ve bekleniyordu” dedi. Devlet medyası da, ülkenin askeri komutasının Amerika’yı “saldırganlıkla” suçlayan sert açıklamalarını aktardı.
Humus valisi Talal Barazi, Suriye devlet televizyonuna verdiği mülakatta, bu operasyon ve Amerika’nın diğer hedef alma eylemlerinin hükümetin yönünü değiştirmeyeceğini söyledi.
Uzmanlar, genel anlamda Esat rejiminin savaş politikasının 59 Tomahawk füzesi yüzünden değişmeyeceği görüşünü dile getiriyor. Ancak, Middle East Institute adlı düşünce kuruluşundan Charles Lister, en azından rejimin tekrar kimyasal silah kullanmadan önce yeniden düşünmesini sağlayacağını belirtiyor.
Lister da diğer uzmanlar gibi, Suriye’deki dinamiklerin değiştiğini düşünüyor. Amerika’nın müdahalesi sınırlı olsa da “büyük bir gelişme” olduğunu kaydeden Lister, “bölgesel devletlerin de muhalefeti yeniden desteklemede cesaret bulacağını” söylüyor.
Operasyon ayrıca, Şam’ı bunun sadece bir uyarı mı yoksa dönüm noktasına mı işaret ettiği düşüncesine sevk ediyor. Pentagon Sözcüsü Jeff Davis, Esat hükümetinin bir ders almış olmasını umduğunu söyledi. Davis, Amerika’nın gelecekte daha fazla askeri eylemde bulunmasına ihtiyaç olup olmadığını nihayetinde “rejimin tercihinin” belirleyeceğini belirtti.
Uzmanlar, rejimin tepkisel tavrına rağmen, Şayrat üssüne saldırıdan askeri anlamda zarar göreceğini kaydediyor. Amerikalı yetkililer, operasyonun neticesinin hala değerlendirilmekte olduğunu açıklasa da, boyutunun kapsamlı olduğu görülüyor. Sözcü Davis, “Hedef aldığımız noktalar hava üssünün faaliyet göstermesini sağlayan yerlerdi” dedi.
İki üst düzey Amerikalı komutan füze saldırısında yaklaşık 20 Suriye uçağının tahrip edildiğini bildirdi. Birleşik Arap Emirlikleri merkezli, Esat yanlısı bir haber kuruluşu olan el Masdar ise, füzelerin hem pist hem de hangarı hedef aldığını bildirdi. Haberde, 15 uçağın da hasar gördüğü ya da tamamen tahrip olduğu ve petrol tankerlerinin infilak ettiği belirtildi.
Bazı haberler, iki pistten en az birinin şu anda kullanılamaz vaziyette olduğunu bildiriyor.
Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Amerika’nın operasyonunun, “sivil nüfusa karşı hem kimyasal hem de konvansiyonel saldırıların cezasız kalmayacağını temin etme açısından önemli bir adım olduğunu” söyledi.
Sahadaki aktivistlerden haberler alan Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü de, 8 kilometrekarelik bir alanı kaplayan ve iki pistin yanı sıra, çok sayıda bina, ambar ve depolama tesisinin bulunduğu üssün “neredeyse tamamen tahrip edildiğini” bildirdi. İngiltere merkezli örgüt, operasyonda 10’u aşkın hangarın, bir benzin deposu ve hava savunma üssünün hasar gördüğünü kaydetti.
Eğer durum böyleyse, Suriye ordusu üssü kaybetmenin etkisini hissedecek ve önümüzdeki günlerde kuzeybatı ve orta Suriye’deki operasyonlarında muhtemelen ciddi zorluklar yaşayacak. Şaryat üssü, rejimin son haftalarda Hama’da muhaliflerin ilerlemesini püskürtmeye yönelik çabalarında kritik önem taşıyordu.
Dışişleri Bakanı Rex Tillerson operasyonun Amerika’nın Suriye’ye ilişkin genel politikasında değişiklik anlamına gelmediğini söylese de muhalefet, operasyonu, davalarının tamamen unutulmadığı yönünde bir umut olarak görülüyor.
Ana siyasi muhalefet grubu Suriye Ulusal Koalisyonu, Amerika’nın operasyonunu memnuniyetle karşılayarak, bunun “dokunulmazlık” dönemini sona erdirdiğini ve bunun sadece bir başlangıç olmasını umduğunu kaydetti.
Operasyonun ne gibi neticeler doğuracağına dair bazı soru işaretleri de var. Eğer bu sadece bir seferlik bir faaliyetse, o zaman Esat hükümetinin kimyasal silah ve sinir gazları kullanımını sadece sınırlayabilir ama uzmanlar ve şüphesiz ki rejim stratejistleri de, operasyonun Amerika’yı Suriye’deki savaşın daha derin içine sürükleme ihtimalini değerlendiriyor. Trump yönetimi tarafından başka kırmızı çizgiler çizilecek mi, mesela sivillerin üzerine varil bombaları atıldığında?
ABD ve müttefiklerinin kuzey Suriye’de IŞİD’i Rakka’dan atma çabası nasıl etkilenecek? Amerika’nın IŞİD’e hava saldırıları ve sahadaki özel birlikleri, ABD, Rusya ve Suriye arasındaki, savaş uçaklarının karşılıklı angaje olmasını önleyici anlaşmadan fayda görüyordu.
Kremlin, Trump yönetiminin operasyonuna yanıt olarak ABD ile hava güvenliği anlaşmasını askıya aldığını açıklarken, Rus ordusu da Suriye hava savunma sistemlerini güçlendirdiğini belirtti.
ABD’nin füze saldırısı diğer bazı belirsizlikleri de gündeme getirdi.
Eski Amerikan büyükelçilerinden Alberto Fernandez, bunun Musul üzerindeki savaşa etkisinin olabileceği uyarısında bulundu ve Irak’ın dikkat etmesi gerektiğini söyledi. Fernandez, “burada İran için çalışan taşeron güçlerin bir karşılık verebileceği” ihtimalinden söz etti. Esat’ın sıkı bir destekçisi olan İran, Amerika’nın operasyonunu kınayarak, bunun “tehlikeli” bir adım olduğu uyarısı yaptı. Irak’ın ikinci büyük kenti olan Musul, 2014 yılında IŞİD’in eline geçmişti ve geçen Ekim ayında Irak ordusu kenti geri almak için operasyon başlatmıştı.