Avrupa Birliği ve Türkiye geçtiğimiz haftalarda mülteci sorunuyla ilgili bir anlaşmaya vardı. Anlaşma, Türkiye’den Yunanistan’a geçmeye çalışan mültecileri durdurmayı hedefliyor. Ancak bu yıl içinde Yunanistan’a gelen mülteci sayısı 100 bini aştı.
Atina’daki kullanılmayan eski bir havaalanına gelenler uçaktan değil, teknelerden iniyor. Bunlar, Türkiye’den Yunan adalarına ve oradan da başkente geçen mülteciler.
Derme çatma bir mülteci kampına dönüşen bu terminalde 1900 kişi kalıyor. Yetkililer içeriye gazeteci girmesine izin vermiyor. Ancak mültecilerden biri cep telefonuyla çektiği görüntüleri paylaştı.
Burada yaşayan mültecilerin çoğu gibi Ferahnaz Alizade de Afganistanlı. Kamptaki şartları sorduğumuzda, gözyaşlarına boğuluyor. Kamp koşullarının kötü olduğunu ve ne burada ne de kendi ülkelerinde yaşayabileceklerini söylüyor Ferahnaz.
AB’nin mülteci yerleştirme planı Suriyeliler’i kapsıyor. Diğer ülkelerden gelenlerin kaderi hala belirsiz. Avrupa’nın Ankara’yla yaptığı anlaşma da, Yunanistan’daki mültecilerin Türkiye’ye geri gönderilmesini öngörüyor.
Ancak Afganistanlı Ferahnaz, Türkiye'ye de dönmek istemediklerini, oradaki durumun da çok kötü olduğunu dile getiriyor.
Farklı uyruklu mülteciler, havaalanındaki ve 2004 Olimpiyatlarına ev sahipliği yapan Olimpiyat Parkı’ndaki binalara dağıtılmış. Mülteciler arasındaki gerginlikler ve kavgalar da, kamptaki yaşamı zorlaştırıyor.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği, Yunanistan’a ulaşanların yüzde 60’ının kadın ve çocuk olduğunu ve de daha fazla mülteci merkezi kurulması gerektiğini söylüyor.
Bahtair Hushang ve ailesi, iki haftadır kampta kalıyor. İran’dan gelen bu Kürt aile, zulüm ve işkenceden kaçtıklarını söylüyor. Avrupa'ya yerleşmek istediklerini belirtiyor.
Normal şartlarda Avrupa, zulümden kaçan mültecilere sığınma hakkı tanıyor. Ancak Avrupa kuralları yeniden yazılıyor ve bu mültecilerin geleceği de belirsizliğini koruyor.