Büyük savunma firmalarının büyük bütçelerle geliştirdikleri ses konum tespiti sistemlerinin piyasadaki örneklerine göre daha da gelişmiş halini 500 TL’ye mal eden Gaziantep Üniversitesi Fizik, Optik ve Akustik Mühendisliği öğrencileri tasarladıkları Ses Konum Tespit Sistemini TEKNOFEST’e hazırlıyor.
Your browser doesn’t support HTML5
HAVELSAN ve ASELSAN gibi Dünyaca ünlü savunma firmalarının yüzbinlerce lira harcayarak sesin kaynağını tespit edebilmeye yönelik geliştirdiği sistemlerin daha da gelişmiş halini ortak çalışmayla 500 liraya üreten Gaziantep Üniversitesi Fizik, Optik ve Akustik Mühendisliği öğrencileri Muhammet Uras, İbrahim Bağlıca ve Halil Mert Kaya, Ses Konum Tespit Sistemi (SKTS) adını verdikleri sistemlerini İstanbul Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali’ne (TEKNOFEST) hazırlıyor.
Doç. Dr. Ahmet Bingü'nün danışmanlığında öğrenciler tarafından üniversiteye ait küçük bir laboratuvarda kısıtlı imkanlar dâhilinde 5 ayda üretilen sistem, sesin çıkış kaynağını saniyeler içerisinde tespit edebilme özelliğine sahip.
Sesin varış süresini, hızını, yönünü ve koordinatlarını belirleyerek, kontrol paneli vasıtasıyla hedefin noktasını, açısını ve mesafesini kullanıcıya bildiren sistem TÜBİTAK’ın Kayseri’de düzenlediği bölge sergisinde “Savunma, Uzay ve Havacılık Kategorisinde” birincilik elde etti. Bölge sergisinde birincilik elde etmesinden TEKNOFEST’e katılım hakkı kazanan projeyi geliştirmek isteyen öğrenciler maddi destek bekliyor.
Kaya: “İnsan kulağını referans aldık’’
Gaziantep Üniversitesi Fizik, Optik ve Akustik Mühendisliği 3. Sınıf Öğrencisi Halil Mert Kaya Projeye yazılımsal olarak destek verdiğini vurgulayarak “ Bu projenin temel mantığına bakacak olursak uzayın dört farklı pozisyonuna katılmış 4 farklı mikrofon ile bir ses patlamasının yerini tespit etmeyi amaçlamıştık. Bu projeyi insan kulağını referans alarak yaptık. Çünkü insan kulağı 2 duyma yetisi ile algılayabiliyor ve yaklaşık olarak bir açısal mesafe veriyor. Bizde dört mikrofon ile sesin mesafesini ve açısal yerini hatta uzaydaki yükseliş açısını bile bulabiliyoruz. Bunu belli bir literatür taramasından sonra matematiğe döktük, matematik ile de fiziği birleştirdik. Bu doğru muydu? Bunu kime inandırabilirdik? Daha sonra bu projenin üzerine bir simülasyon yazmaya karar verdik. Matematik ve fiziği birleştirerek bir çözüm kümesi elde ettik. Bu çözüm kümesine mikrofonlar arasındaki gecikme sürelerini hesaplamamız yetiyordu. Ve bu sayede sesin uzaydaki konumunu bulmuş olabildik’’ dedi.
Zor şartlarda birincilik getiren bir proje yaptıklarına dikkat çeken Kaya, “Ülkemizde HAVELSAN ve ASELSAN’ın buna benzer çalışmaları var. Bu çalışmaları inceleme fırsatımız oldu. Matematiksel çözüm kümesini incelediğimizde bizimkinden tamamıyla bağımsız vektörel bir çalışma yaptıklarını gördük. Biz ise uzaydaki dört farklı mikrofonun kürelerinin kesiştiği nokta olarak belirlemiştik. HAVELSAN ve ASELSAN’ın yapmış olduğu bu projenin minimum 100 bin TL civarı tuttuğunu düşünüyorum. Fakat bizim projemize baktığımız zaman ise maliyetin 500 TL olduğunu görüyoruz” diye konuştu.
Uras: “İnsan fizyolojisinden daha hızlı çalışan bir sistem’’
Gaziantep Üniversitesi Fizik, Optik ve Akustik Mühendisliği Son Sınıf Öğrencisi Muhammet Uras, “Bitirme projemi hazırlarken savunma sanayide etkin rol alabilecek bir proje yapmak istedim. Önce titreşimlerden yer tespit projesi yapacaktık. Daha sonra projeyi biraz daha geliştirerek ses dalgası analizi şekline getirdik. Bunun için de bütçemizin yettiğince uygun mikrofonlar aldık. Aynı zamanda sesi ileten telefon kablolarından yararlandık. Cihazın soğutucu kısmının tasarımı da tamamen bize aittir. 24 saat boyunca çalıştığı halde hiçbir şekilde ısınma olmadı ve stabil bir şekilde çalışmaya devam etti. Projemiz askeri alanda da kullanıma çok uygundur. İnsan kulağı sesin kaynağından çıkanla çarpıp gelen sesi ayırt edemiyor. Ama mikro işlemcimiz insan fizyolojisine göre daha hızlı çalıştığı için onu işlemcimiz hesaplama kısmında yapıyor. Ve böylelikle yankı ile gerçek sesi ayırt edebiliyor. Projemiz aynı zamanda arama kurtarma çalışmalarına da katkı sağlayabilir. Bu sistem kurulduğu erde stabil bir şekilde çalıştığı sürece gün içerisinde data alıyor. Mesela bir bölgede uçak düştüğünü düşünürsek, belli noktalardan belli dakikalarda sesler kaydetmiş oluyor. Böylelikle arazide uçağın nereye düştüğü konum olarak bulabiliyoruz’’ şeklinde konuştu.
Bağlıca: “Bir keskin nişancının yerini çok hızlı tespit edebiliriz’’
Bitirme projesine başlarken bu kadar kapsamlı ve yarışmada birinci olacağını düşünmediklerini ifade eden Gaziantep Üniversitesi Fizik, Optik ve Akustik Mühendisliği Son Sınıf Öğrencisi İbrahim Bağlıca, “Projemiz şu anda savunma sanayide kullanılabilecek bir proje oldu. Ben projenin mekanik kısmı ve matematiksel teorem çözümünde yardım ediyorum. Bu proje sivil ve askeri amaçla tasarlandı. Operasyon bölgelerinde bir keskin nişancının yerini tespit edebiliriz. Uygun bütçe sağlandığında biz dronu da projeye dahil edip alan taraması yapabiliriz. Ateş edenin dost mu düşman mı olduğunu kolaylıkla anlayabiliriz. Aynı zamanda hareket sensörü ekleyerek kişinin yapacağı taktiksel hareketleri anlayabiliriz. Yani asker araziye çıkmadan düşman unsur imha edilebilir. Sıkılan silahın markasına kadar tespit edebiliriz. Aynı zamanda taşınabilir bir sistem olduğu için sırt çantasının içerisine konulup taşınabilir, yaklaşık 4 kilogramdan daha hafif bir sistem. Bu süreçte projemizi daha da geliştirerek TÜBİTAK’a (Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu) başvurduk. Bu başvuru sürecinde 3 aşamadan geçerek Kayseri bölge sergisine davet edildik. Yaklaşık 300 proje vardı ve biz savunma kategorisinde birinci olduk. Daha sonra sadece birincilerin yarışacağı İstanbul Teknofest’e davet edildik. 17-22 Eylül tarihleri arasında da Teknofest’te büyük finale gidiyoruz’’ diye konuştu.