Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), Ukrayna savaşının küresel ekonomi üzerindeki etkisini ölçen Haziran ayı Görünüm Raporu'nu yayınladı. OECD, savaşın pandemiden sonra yeniden toparlanmaya çalışan küresel ekonomiye darbe vurduğunu belirterek, Aralık ayındaki tüm tahminlerini güncellemek zorunda kaldı. Raporda, Aralık'ta yüzde 4,5 olarak öngörülen küresel büyüme tahmini yüzde 3’e indirildi.
Your browser doesn’t support HTML5
OECD, Türkiye'nin 2022 büyüme tahminini yukarı yönde revize ederek, yüzde 3,3'ten 3,7'ye yükseltti ancak enflasyon tahminlerinde sert bir artış belirleyerek, yüzde 24'ten yüzde 72'ye çıkardı. OECD, 229 sayfalık raporunda 800 defa kullandığı "enflasyon" rakamının, OECD ülkelerinde Aralık tahminlerinin iki katına çıkarak yüzde 8,5 oranında gerçekleşeceğini öngördü.
Merkezi Paris’te bulunan OECD, Ukrayna savaşının 24 Şubat'ta patlak vermesinin ardından, yaşanan belirsizlik ortamı nedeniyle Mart ayı görünüm raporunu yayınlamayı reddetmişti. Örgüt, Haziran 2022 Ekonomik Görünüm Raporu'nda, küresel ekonomi için öngördüğü tahminleri düşürerek, bu yıl büyümenin keskin bir şekilde yavaşlamasını beklediklerini açıkladı.
Türkiye ekonomisi tahminleri
OECD, 38 üye ülkedeki duruma ilişkin hazırladığı son görünüm raporunda, küresel büyümenin bu yıl yüzde 3 civarında sabitlenmesini, 2023’te de 2,8 oranında gerçekleşmesini beklediklerini belirtti. OECD raporunun Türkiye ile ilgili bölümünde, büyüme rakamları bu yıl için yukarı yönde revize edilirken enflasyon rakamları da Aralık tahminlerinin 3 katı oranda arttırıldı.
Örgüt, Aralık ayında yüzde 3,3 oranında büyüyeceğini tahmin ettiği Türkiye ile ilgili rakamını yukarı doğru güncelleyerek, Türkiye'nin 2022 yılında yüzde 3,7 oranında büyüyeceğini belirtti. Buna karşın Aralık ayındaki tahminlerde 2023 için yüzde 3,9 olarak öngörülen büyüme rakamı da yüzde 3'e indirildi.
En son Aralık ayında yayınlanan Görünüm Raporu'nda Türkiye'nin enflasyon rakamı 2022'de yüzde 23,9 olarak tahmin edilmişti. OECD, Türkiye'nin bu yılki enflasyon tahminini yüzde 72 olarak açıkladı. 2023 yılı tahminini de yüzde 21,7'den yüzde 38,9'a çıkardı. Raporda, 2022 yılı için işsizlik beklentisi yüzde 12,5'ten yüzde 11,8'e; 2023 yılı için de yüzde 12,6'dan yüzde 11,8'e çekildi.
Raporda, Türkiye'de en çok yüksek enflasyon ve düşen tüketici güveni oranlarının harcamaları sınırlayacağı; yatırımların da, savaştan kaynaklanan ve diğer jeopolitik faktörler ve finansal piyasalardaki belirsizlikler nedeniyle gerileyeceği uyarısında bulunuldu. OECD, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın bağımsızlığının önemine işaret ederek, ekonomide toparlanma için para politikasında güçlenmeye ihtiyaç olacağı yönünde tavsiye verdi.
Euro bölgesi ve büyük ülkeler
Savaşın ülke ekonomilerine etkisinin bölgelere göre değişim gösterdiği belirtilen raporda, savaştan en çok etkilenen Euro bölgesinin Aralık ayında yüzde 4,3 olarak belirlenen büyüme tahmini yüzde 2,6'ya çekildi. OECD, Almanya'nın büyüme tahminini 2,2 puan geriye doğru güncelleyerek yüzde 1,9'a, Fransa'nın büyüme rakamını da, 1,8 puan indirerek yüzde 2,4'e indirdi.
Dünyanın geri kalan ülkelerindeyse, emtia fiyatlarındaki yüksek artışın yalnızca enflasyonist baskıları arttırdığı; reel gelirler ve harcamalar üzerinde baskı oluşturduğu ve toparlanmayı daha da yavaşlattığı tespiti yapıldı. Ekonomistlerin fiyat artışlarında yükseliş ve büyümedeki gerilemenin "gelirler ve iş olanaklarını" azaltacağı uyarısında bulunuldu.
Buna göre raporda, ABD’nin büyüme rakamları Aralık ayına göre, yüzde 3,7'den yüzde 2,5'e; Çin'in büyüme tahmini yüzde 5,1'den yüzde 4,4'e indirildi. İngiltere'nin büyüme rakamları, yüzde 1,1 puan gerileyerek yüzde 3,6'ya çekildi. İngiltere'de 2023 için tahmin edilen yüzde 2,1 büyüme rakamı ise "depresif talep" ve enflasyonist baskı nedeniyle, "yüzde 0" olarak açıklandı. Batı'dan çok sayıda ekonomik yaptırıma tabi olan Rusya'nın ise yüzde 10'luk bir durgunluk yaşaması bekleniyor.
Raporda enflasyon tahminleri bu yıl OECD üyesi ülkelerde yaklaşık yüzde 9 civarında öngörülüyor. Bu rakam, OECD ekonomistlerinin daha önce öngördüklerinin iki katı. Küresel ekonomi, COVID-19 pandemi krizinin zirveyi görmesinin ardından güçlü bir şekilde toparlanırken, Ukrayna'daki çatışmanın ardından küresel büyüme, 2022'nin ilk çeyreğinde yarıdan fazla düştü ve birçok gelişmiş ekonomide üretim azaldı. Özellikle perakende satışlar ve otomobil satışları Mart ve Nisan aylarında bu düşüşten en çok etkilenen sektörler oldu. Öte yandan Çin'de iş güveni ve üretim endeksleri, birçok şehir ve limandaki kapanmaları yansıtarak keskin bir şekilde düştü. Bu nedenle OECD, Çin'de bu yıl sadece yüzde 4,4'lük bir büyüme öngördü.
"En yoksullar en ağır darbeyi alacak"
OECD, Aralık ayında, pandemi öncesi rakamlara ulaşılabileceğini öngörerek, büyüme rakamlarını 2022 için yüzde 4,5; 2023 yılı için de yüzde 3,2 olarak tahmin etmişti. Ancak, Rusya’nın Ukrayna'yı işgalinin, pandemi sırasında yaşanan tedarik zincirlerindeki kesintiler nedeniyle aksayan ekonominin yeniden toparlanması için gösterilen çabalara ciddi bir darbe indirdiği tespiti yapıldı. OECD raporunda, birçok ülkenin enerji ithalatı ve mülteci akını nedeniyle savaştan en çok etkilenen Avrupa ülkelerindeki durumdan özellikle endişe duyduğu da belirtiliyor.
OECD Baş ekonomisti Laurence Boone, raporu açıkladığı basın toplantısında, "Bu gerilemenin savaşın doğrudan bir sonucu olduğunu" belirterek, "Dünya Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşı için ağır bir bedel ödeyecek" dedi. Laurence Boone, raporun önsözünde de, Ukrayna'daki savaşın hem ekonomik hem de insani çok "büyük şoklar" yarattığını belirterek, "Daha zayıf ekonomik büyüme ve daha yüksek enflasyon olasılığı, Ukrayna’daki savaşın evrimine bağlı olacaktır, ancak en yoksulların en ağır darbeyi alacağı açık. Bu savaşın bedeli yüksek ve paylaşılması gerekecek” diyerek dünyayı krize karşı dayanışmaya çağırdı.
Raporda, yükselen enerji ve gıda fiyatlarından kaynaklanan perakende fiyat baskılarının, hükümetlerin müdahalesini gerektireceği de vurgulandı. Baş ekonomist Boone, "Savaş Afrika ve Ortadoğu'nun her yerine şok dalgaları gönderiyor" diyerek, gıda fiyatları ve kıtlık tehdidi altındaki Lübnan, Mısır veya Tunus’un, hanelerin gelirlerinin yüzde 40'ını enerji ve gıdaya harcadığı "kırılgan bölgeler" olduğunu kaydetti. Boone, savunmasız haneler ve işletmeler için "geçici, zamanında ve iyi hedeflenmiş" yardım dağıtılması gerektiğini; kırılgan devletler için daha iyi bir uluslararası işbirliğinin şart olduğunu vurguladı.
Kuruluş, gelecek yıl enflasyonist baskıların hafifletilmesine güveniyor, ancak savaşın yarattığı belirsizliğin ve savaş sırasında yaşanacak beklenmeyen bir şokun her şeyi değiştirebileceğini de vurguluyor.