İran’ın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesi ve Almanya’yla Temmuz ayında imzaladığı nükleer anlaşma, yıllar süren görüşmelerin ve başarısız girişimlerin sonu oldu. Başkan Barack Obama anlaşmayı 2015’in en önemli başarılarından biri olarak yorumladı. Güçler dengesini değiştiren bu anlaşma 2015'e damgasını vurdu.
Temmuz ayında imzalanan anlaşma, bir yandan İran’ın nükleer faaliyetlerini azaltarak Tahran’ın nükleer silah sahibi olmasını engellemeyi amaçlarken, diğer yandan da Amerika ve Avrupa Birliği’nin yaptırımlarının bazılarını kaldırmasını öngörüyor. Şu ana kadar İran anlaşmaya bağlı kalmayı sürdürüyor.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'ndan Yukiyama Amano, “Eğer İran’ın iki-üç hafta içinde hazırlık çalışmalarını tamamlamayı planlayıp planlamadığını soruyorsanız, bundan kuşku duymadığımı söyleyebilirim” diye konuştu.
Her şey planlandığı gibi giderse Batılı ülkeler 2016’da İran’a yaptırımları hafifletmeye başlayacak. Başkan Obama da, nükleer anlaşmayı yeni yıla iyimser girme gerekçesi olarak gösteriyor: “İran’ın nükleer silah edinmesini önleyecek güçlü bir anlaşmaya imza attık. İran uranyum zenginleştiren binlerce santrifüjünü sökmüş durumda.”
İran siyasetinin önde gelen muhalefet üyelerinden Mehrdad Hansari ise, nükleer anlaşmanın İran’ın uluslararası alandaki önemini arttırdığını söylüyor: “Anlaşmayla İran’a yönelik tecrit sona erdi. İran artık uluslararası topluma entegre olabilecek.”
Ancak İran’ın yeniden uluslararası topluma katılma sürecinden bölgesel dengeler de etkileniyor. Şu anda Şii İran ve Sünni Suudi Arabistan, Suriye ve Yemen’deki iç savaşta taraf olmuş durumda. Hansari, Batı’nın Suriye’de IŞİD gibi radikal Sünni unsurlarla çarpıştığını, İran’ı eskisi gibi güvenlik tehdidi olarak görmediğini söylüyor.
Elbette İran’ın dış yatırımcıların ağzını sulandıran en önemli kaynağı petrol. Tahran hükümeti, petrol sektörüne yatırım yapacak şirketleri yeni sözleşmelerle çekmeye çalışıyor ve 25 milyar dolarlık yatırıma ihtiyacı var. Eğer yaptırımlar 2016’nin ilk aylarında kalkarsa, önce petrol, sonra da para akışının başlaması kaçınılmaz olacak.