Amerika bir yandan iki siyahın beyaz polisler tarafından öldürülmesi, diğer yandan da Dallas’ta beş polisin öldürüldüğü silahlı saldırının şokunu atlatmaya çalışırken, Başkan Barack Obama tüm bu yaşananları “acı dolu bir hafta” diye niteledi.
NATO zirvesi için bulunduğu Polonya ziyaretini yarıda kesmeye hazırlanan Başkan Barack Obama, Varşova’da düzenlediği basın toplantısında “Amerika’nın bölündüğünü söyleyenlere inanmıyorum” diye konuştu. Bu akşam Washington’a dönmesi beklenen Obama, hafta başında Dallas Belediye Başkanı Mike Rawlings’in daveti üzerine bu kente gidecek.
Obama, Amerika’nın mevcut sorunlarla baş edebilecek altyapısı olduğunun altını çizerken bu sorunlar arasında “polis ve azınlıklar arasındaki gerginliği” de saydı.
Obama gazetecilerin sorusu üzerine Dallas saldırganı olarak ortaya çıkan Micah Johnson’ı “kaçık” diye tanımladı. Saldırganın Amerikalı siyahları temsil etmediğin savunan Obama, geçen yıl Charleston’da kilisede siyahları öldüren beyaz saldırganın beyazları temsil etmediği ve geçen ay Orlando’da eşcinsel kulübünde 49 kişiyi öldüren Müslüman Amerikalı’nın tüm Müslüman Amerikalıları temsil etmediği gibi, Micah Johnson’ın da tüm siyahları temsil etmediğini söyledi.
Sorunun kaynağı
Başkan Obama sorunun asıl kaynağının “silahlı şiddet” olduğunun altını çizerek bu konudaki çağrılarını sürdüreceğini açıkladı.
Varşova’da konuşan Obama, “Eğer polislerin güvenliğinden kaygı duyuluyorsa, silahlanma sorununun bununla ilgisi olmadığını söyleyemezsiniz” diye konuştu, her çılgının işleyeceği katliamın belki önlenemeyeceğini, ama en azından bireysel silahlanmanın kısıtlanması yoluyla bu tarz girişimlerin daha zor hale getirilebileceğini belirtti. Obama Amerika’da silahlı şiddetin bu ülkeye özgü boyutta olduğuna işaret etti.
Dallas halkı iki gün önce yaşanan saldırının yaralarını sarmaya çalışıyor. Halk Dallas Emniyet Müdürlüğü önündeki iki devriye aracının üzerini çiçekler ve oyuncaklarla doldurdu. Ziyaretçiler siyah ya da Latin kökenli, toplumun her kesimini temsil ediyor.
ABD'liler Dallas'ta Öldürülen Polisleri Anıyor
‘Amerika ırkçı şiddet günlerine geri dönmüyor’
Obama Amerika’nın 1960’lardaki ırkçı şiddet ve gerginliğe geri döndüğü iddialarına katılmadığını söyledi, silahlı saldırı sırasında bile polisin protestocuları korumaya çalıştığını hatırlattı. 5 polisin öldürüldüğü silahlı saldırı, Amerika’da aynı hafta içinde iki siyahın Louisiana ve Minnesota eyaletlerinde orantısız güç kullanılarak öldürülmelerini protesto amacıyla düzenlenen gösteri sırasında yaşanmıştı. Gösteriler o sırada Amerika’nın birçok kentinde yapılıyordu.
Suç oranının düşürülmesi ve ırk eşitliği konusunda Amerika’nın önemli yol kat ettiğinin altını çizen Obama, ırkçılığın mirasının devam ettiğini ve bu konuda hala yapılması gerekenler olduğuna da dikkati çekti.
Başkan Obama, kızları Sasha ve Malia’nın daha eşit bir toplumda büyümesini umduğunu, ama bu yönde bir ilerlemenin bile zaman alacağını kaydetti.
Amerika’nın ilk siyah başkanı olarak bırakacağı miras sorulan Obama, “Biz ağacın tohumlarını ekeriz, ama başkası bizim diktiğimiz ağacın gölgesinden istifade eder” diye konuştu. Barack Obama’nın sekiz yıl süren görevi, Ocak 2017’de sona erecek.
Saldırının ayrıntıları
Dallas Belediye Başkanı Mike Rawlings beş polisin öldürüldüğü perşembe günkü saldırının “tek bir silahlı kişi” tarafından işlendiğini doğruladı. Saldırganın adı Micah Johnson olarak açıklandı. Saldırgan, Dallas’taki protesto gösterilerinin sonuna yaklaşıldığında polislere pusu kurdu.
Texas Valisi Greg Abbott olası suç ortaklarının aranmaya devam ettiğini söyledi.
Saldırının ardından bir otoparkta köşeye sıkıştırılan Micah Johnson Dallas Emniyet Müdürü David Brown’ın açıklamasına göre, bomba yüklü bir robotun patlatılması sonucu ölü ele geçirildi.
Micah Johnson’ın evinde yapılan aramada bomba yapım malzemeleri, kurşungeçirmez yelekler, tüfekler, cephane ve çatışma taktikleri üzerine tuttuğu notlar bulundu. Johnson, Afganistan’da da savaşmış ancak henüz terhis olmamış bir askerdi.
Dallas saldırısı, Amerika’da emniyet görevlilerine yönelik olarak 11 Eylül 2001 saldırılarından bu ya düzenlenen en kanlı saldırı oldu.