NSU Davasında Karar Yarın Açıklanacak

Almanya'da Münih Yüksek Eyalet Mahkemesinde 5 yılı aşkın süredir devam eden aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütü davasında karar yarın açıklanacak.

6 Mayıs 2013'te başlayan ve Almanya'da İkinci Dünya Savaşı’ndan sonraki en uzun mahkeme süreçlerinden biri olan NSU davasında başsavcılığın hazırladığı iddianameye göre, Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt ile davada suç ortağı olarak yargılanan Beate Zschaepe’den oluşan 3 kişilik NSU terör örgütü, 2000-2007 yıllarında 8'i Türk 10 kişiyi öldürmek, 2 bombalı saldırı düzenlemek ve 15 banka soygunu yapmakla suçlanıyor. Toplam 437 duruşmanın görüldüğü davada 765 tanık ve 51 bilirkişi dinlendi.

Your browser doesn’t support HTML5

Cem Dalaman'ın Haberi

NSU, 4 Kasım 2011 günü UUwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt adlı iki üyesinin yine bir banka soygunu sonrası yakalanacaklarını anlayıp intihar etmesi ve NSU davasında yargılanan Beate Zschaepe'nin örgüt evini ateşe vermesi sonucu tesadüfen ortaya çıktı. Zschaepe'nin teslim olmasıyla Alman kamuoyunda o zamana kadar "döner cinayetleri" olarak bilinen cinayetlerin aşırı sağcı NSU terör örgütü tarafından işlendiği ortaya çıktı.

Yarın kararda en merak edilen soru, başsanık Beate Zschaepe’nin ömür boyu mu yoksa ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası mı alacağı. Zschaepe, ömür boyu alırsa, en geç 15 yıl sonra hapisten çıkmış olacak. Savcılık Beate Zschaepe hakkında ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası talep ediyor. Ancak Zschaepe’nin mahkemedeki son konuşmasında, NSU’nun olaylarına karışmadığını, artık aşırı sağla bağlantısı bulunmadığını açıklaması ve kurban ailelerinden dolaylı olarak özür dilemesi sonrasında sadece ömür boyu alabileceği de tahmin ediliyor. Zschaepe, "İstemediğim ya da yapmadığım bir şeyden dolayı başkalarının yerine beni mahkum etmeyin." şeklinde konuşmuştu.

Cinayete kurban gidenlerin yakınlarının, "neden yakınlarının hedef seçildiği" sorusuna hala yanıt alamadıkları için haklı olarak tepki gösterdiğini belirten müdahil avukatlardan Aziz Sarıyar, Zschaepe’nin alacağı cezadan bağımsız olarak adalet duygusunun yeniden yerine gelmesinin önemine vurgu yapıyor.