İnsan Hakları İzleme (HRW) örgütü direktörü Kenneth Roth, Türkiye-Avrupa Birliği arasındaki mülteci anlaşmasını eleştirdi. Roth, Washington’da düzenlediği basın toplantısında, Suriye ve mülteci kriziyle, Türkiye ve Avrupa Birliği arasında varılan Geri Kabul Anlaşması’na ilişkin açıklamalarda bulundu.
Suriye’deki savaşı diğerlerinden ayıranın Esat yönetiminin sivillere saldırması olduğunu belirten Roth, Türkiye-AB mülteci anlaşmasını eleştirdi, Amerika’nın da bu konuda daha fazlasını yapabileceğini söyledi.
Roth, krizin çözümünde, Esat rejimine ciddi anlamda destek veren Rusya’ya baskı yapılmasının önemine vurgu yaptı.
Suriye’deki olağanüstü kötü koşullar nedeniyle mülteci krizinin yaşandığını belirten Roth, Amerika’nın Suriye politikasının belirsizliğini de eleştirdi.
Roth, AB’nin Türkiye’yi “güvenli üçüncü ülke” olarak nitelendirmesini eleştirdi. AB’nin Türkiye’deki insan hakları ihlalleri iddialarına Geri Kabul Anlaşması nedeniyle ses çıkarmadığını kaydeden Roth, Suriye’de güvenli bölge oluşturulması fikrine de karşı çıktı.
HRW direktörü, mülteci krizinde Avrupa ve Amerika’nın daha fazlasını yapabileceğini de söyledi.
Kenneth Roth, “Yılda bir milyon mülteci Avrupa nüfusunun binde ikisi demek, bu kapasite meselesi değil, bu siyasi bir mesele, Avrupa’da aşırı sağ güçleniyor, Avrupa, sınırlarının güvenliğini kaybediyor, Amerika da bu konuda üzerine düşeni yapmıyor, Amerika mültecilerin yeniden yerleştirilmesi konusunda daha aktif olmalı” diye konuştu.
Roth mülteci krizinin çözümü için 3 öneri sundu: “Birincisi Suriye’deki şiddet durmalı, ikinci olarak gittikleri ülkelerde kalmak isteyen mülteciler için yatırımlar yapılmalı ve mülteciler kendi hayatlarını kurabilmeli, üçüncü olarak da mültecilerin yeni bir ülkeye yerleştirilmesi daha sistematik şekilde yapılmalı.”
İnsan Hakları İzleme örgütü direktörü Roth, Suriye’deki krizin çözümünde geçiş hükümetinin oluşturulması ve ülkedeki devlet kurumlarının ayakta durmasının önemine de dikkati çekti.