Kuzey Atlantik Paktı NATO, Hollanda Başbakanı Mark Rutte'nin yeni genel sekreter olarak atandığını açıkladı.
NATO’dan yapılan yazılı açıklamada, Kuzey Atlantik Konseyi’nin Jens Stoltenberg'in yerine, Hollanda Başbakanı, 57 yaşındaki Mark Rutte'yi NATO'nun bir sonraki genel sekreteri olarak atamaya karar verdiği duyuruldu.
NATO’ya üye 32 ülkenin büyükelçileri, bu atamayı ittifakın siyasi yönetim organı olan Kuzey Atlantik Konseyi toplantısında onayladı.
Geçtiğimiz yıl boyunca genel sekreterlik için Rutte’nin yanı sıra, Estonya Başbakanı Kaja Kallas ve Romanya Cumhurbaşkanı Klaus Iohannis'in de adları geçmişti. Ancak önce Kallas, ardından da geçen hafta Iohannis’in adaylığını geri çekmesiyle, favori isim Rutte tek kalmıştı.
Adaylık sürecinde engelleri bir bir aşarak “üzerinde uzlaşılan isim” haline gelen Rutte, Türkiye’nin terörle mücadele konusundaki hassasiyetlerinin ardından, Macaristan Devlet Başkanı Victor Orban’ın “Ukrayna’ya asker göndermeme” şartını da kabul edince, tüm üye devletlerden onay almayı başardı.
Rutte’nin 2014 yılında atanan ve dört kez yenilenen görevini 10 yıl boyunca yürüten Stoltenberg'in yerine, 1 Ekim’de resmen işbaşı yapması bekleniyor.
Your browser doesn’t support HTML5
Türkiye’den kutlama
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, X sosyal medya platformunda yaptığı paylaşımda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rutte’yi tebrik ettiğini duyurdu.
Paylaşımda, “Cumhurbaşkanımız NATO Genel Sekreterliği görevine seçilen Mark Rutte ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rutte’ye yeni görevinde başarılar diledi. Rutte de görüşmede Cumhurbaşkanı Erdoğan’a desteklerinden dolayı teşekkür etti” denildi.
Dışişleri Bakanlığı da yazılı bir açıklamayla Rutte’yi kutladı. Mesajda, “Tüm müttefiklerin muvafakatıyla yeni NATO Genel Sekreteri olarak ilan edilen Hollanda Başbakanı Mark Rutte’yi tebrik ediyoruz. Bu vesileyle, göreve geldiği 2014 yılından bu yana sergilediği başarılı liderlik için Genel Sekreter Stoltenberg’e şükranlarımızı sunuyoruz” denildi.
Rutte’nin önündeki beş önemli dosya
Atlantik'in her iki yakasında siyasi belirsizliklerin hâkim olduğu bir dünyada ve Avrupa'nın savaş halinde olduğu kritik bir dönemde NATO’nun başına geçen Rutte, Ukrayna-Rusya Savaşı, Çin ile gerginlik, NATO’nun yenilenmesi, popülist ve aşırı sağ iktidarların arttığı bir dönemde NATO’nun birliğinin koruması ve ABD ile olası anlaşmazlıkları içeren önemli dosyaları devralacak.
Donald Trump’ın Kasım ayındaki seçimlerde Beyaz Saray'a dönmesi durumunda Rutte, Ukrayna'daki çatışmalar ile Donald Trump yönetimi arasında bir denge kurmak zorunda kalacak.
Kiev'e en büyük askeri desteği sağlayan ABD'nin, başkanlık seçimlerinden beş ay önce gözünün daha çok Pasifik ve Çin'e odaklandığı değişim dönemi, Rutte gibi deneyimli bir politikacıyı bile zorlayabilecek boyutta sorunları da içeriyor. Bunlardan en önemlisi, açıklamalarıyla NATO’yu sarsan Donald Trump’ın yeniden ABD Başkanı seçilmesi. NATO’ya şüpheyle yaklaşan Trump’ın Ukrayna’ya ABD yardımını kesme gibi tehditlerini hayata geçirmesi durumunda, Ukrayna politikası zayıflayabilir.
Trump’ın seçilme ihtimali
Trump'ın yeniden seçilmesi durumunda, Ukrayna ordusunun Batılılaşma çabaları da dahil olmak üzere, NATO'nun Ukrayna'yı üyeliğe hazırlama planının da raydan çıkması endişesi var.
Donald Trump’ın, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski hakkındaki, “Dünya politik tarihinin en zengin ismi olabilir. Buradan dört gün önce 60 milyar dolar [ABD yardımı] ile gitti, evine döner dönmez 60 milyar dolara daha ihtiyacı olduğunu açıkladı. Asla doymuyor” sözleri de, NATO’nun Ukrayna’ya verdiği üyelik taahhüdünü kırılgan hale getiriyor.
Pragmatik ve uzlaşmacı bir siyasetçi olarak bilinen ve bu kişiliğiyle dört kez üst üste ve toplam 14 yıl boyunca AB’nin beşinci büyük ülkesini yönetmeyi başaran Mark Rutte’nin, Trump'ın seçimleri kazanması durumunda, Washington'la müzakerelerde “önemli bir rol oynayabileceği” umut ediliyor.
Rutte, 2018’de Trump’ın bütçe çıkışının ardından X hesabından paylaştığı mesajında “Trump’ın açıklamalarına katıldığını” açıklamıştı.
Öte yandan, NATO’nun başına AB üyesi ülkeden bir ismin gelmesinin, Atlantik’in iki yakasında ilişkilerin yakınlaşmasına katkı yapabileceği de belirtiliyor. NATO’nun 32 üyesinin 23’ü AB üyesi ülkelerden oluşuyor.
İlgili Haberler NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg Beyaz Saray’da: Gündemde Ukrayna ve NATO Zirvesi varPutin yanlısı AB liderleri
Rutte'nin NATO'yu hayatta ve iyi durumda tutmak için sadece Trump’ı ikna etmesi de yeterli değil.
Avrupa genelinde NATO'ya şüpheyle yaklaşan ve Putin'i destekleyen aşırı sağ partilerin yükselmesi, yeni genel sekreter için daha zorlu günler anlamına geliyor. Aşırı sağ hükümetler tarafından yönetilen Macaristan ve İtalya’nın yanı sıra, Fransa’da aşırı sağın zaferi, Avrupa Parlamentosu içinde güçlenen aşırı sağ gruplar, kendi ülkesinde bile Geert Wilders’in yönettiği aşırı sağ partinin zaferi, Rutte’nin görevini zorlaştırıcı unsurlar olarak sıralanıyor.
NATO üyelerinin savunma harcamaları payı
NATO bu hafta rekor sayıda müttefikin savunma harcamaları için gayrisafi yurtiçi hasılasının (GSYİH) yüzde 2'si hedefine ulaşmasını kutladı.
Türkiye, Fransa, Hollanda, Karadağ ve Norveç, bu yıl ilk kez eşiği aştı. Ancak bu eşiği aşan üye sayısı 23’te kalırken, on yıldır çağrı yapılmasına rağmen, ittifakın üçte birinin hala hedefin gerisinde kaldığı görülüyor. İtalya, İspanya, Portekiz gibi Güney Avrupa ülkeleri savunma harcamalarında “en kötü performans gösteren” ülkeler arasında sayılıyor.
İlgili Haberler ABD, Türkiye’nin NATO savunma harcaması hedefini tutturmasından memnunDoğu ülkelerinden gelen şikâyetler
Rutte’nin karşısına çıkacak bir önemli sorun da, NATO içerisinde Rusya ile sınırı olan Doğu ülkelerinin şikâyet ve talepleri olacak.
Doğu ülkeleri genel sekreterlik rolünün her zaman Batı veya Kuzey Avrupalı siyasetçilere verilmesinden rahatsızlık duyuyor.
Adı AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilciliği için geçen Estonya Başbakanı Kaja Kallas, ABD, Fransa ve Almanya gibi ülkelerden destek alamayacağını öğrenince NATO başkanlığı yarışından çekildi.
Göreve talip olan Romanya Devlet Başkanı Klaus Iohannis de, Batılı üyelerden destek bulamayınca çekildi. Doğu ülkeleri, NATO pozisyonlarında daha iyi temsil edilmek için Rutte’ye baskı yapmaya hazırlanıyor.