NATO’yu nasıl bir gelecek bekliyor sorusu, Washington’daki Hudson Enstitüsü’nde masaya yatırıldı. Panele katılanlardan Trump’ı eleştirenler de oldu, destek verenler de. Panelde dikkat çeken bir nokta da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik eleştirilerdi.
Donald Trump’ın seçim kampanyası sırasında ve Başkan olmasının ardından NATO’ya yönelik sözleri, son olarak da 11 Temmuz’da Brüksel’deki NATO zirvesinde yaşananlar ittifakın geleceğine ilişkin soru işaretlerini gündeme getirdi.
Zirvede Trump’ın üye ülkelerin savunma harcamalarını yüzde 2’ye yükseltme isteği karşılık bulmuşa benziyor. Hatta Trump bunu zafer olarak niteliyor ancak kullandığı dil ve söylem, Rusya’yla yakın görüntü vermesinin ittifak içinde çeşitli yorumlara neden olduğu da bir sır değil.
NATO’nun geleceği Washington’daki Hudson Ensititüsü’nde tartışıldı.
Enstitüdeki panelde Trump’a eleştiri vardı. Konuşmacılardan Avrupa Parlamentosu üyesi Arnaud Danjean, ittifakla ilgili endişeleri özetler gibiydi.
Danjean, “NATO’nun misyonu ne olacak? Kendimize gerçekten gelecekte ne pacağımızı sormalıyız? Savunma harcamaları konusu yeni bir mesaj değil. Başkan Trump’ın yöntemi yeni, çok nezaketsiz. Bence bu çok fazla, rahatsız edici. Burda rahatsız edici bulduğum, Trump kendisinin yok saydığı tehditle ilgili olarak Avrupalılardan daha fazla harcamalarını istiyor. Üslup önemli, müttefikleri aşağılamanın bir bedeli olur. Kısa dönemde birşey kazanabilirsiniz ama bu güvensizlik ortaya çıkarır” dedi.
Danjean’ın sadece Trump’a yönelik değil Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ilişkin de eleştirisi vardı.
Danjean, “Değerler konusunda NATO ve Türkiye’nin bağlantısını düşünürsek, bunu sıra dışı buluyorum. Bu NATO zirvesi Erdoğan’ın seçilmesinden birkaç gün sonra gerçekleşti.Türkiye’de çok fazla öfke var ve kimse buna değinmiyor. Eğer ittifakın uyumdan bahsediyorsanız bu gelecekte bir rol oynayacak ve yeni zorluklar ortaya çıkacak. NATO sadece askeri ittifak değil, bir siyasi değerler topluluğu, bu tamam. Ama ben Erdoğan’ın rejimiyle aynı değerler topluluğunu hissediyor muyum? Bu ayrıca güvenlik konusu” ifadelerini kullandı.
Panele katılan konuşmacılardan Avrupa Siyaseti Merkezi Başkanı Peter Doran söylem tarzından çok sonuca bakmak gerektiği düşüncesinde.
Doran, “Yükü sırtlanma tartışması uzun zamandır devam ediyor ve bütün müttefikler taahhüdlerini yerine getirmeli. Başkan’ın verdiği mesaj bu. Bence dostlar arasında dürüst görüşmeler olması iyi bir şey. Zirveye baktığımızda çıkan sonuç olumlu bir hikaye. Sınır taahhüdleri, artan savunma harcamaları gibi. Brüksel zirvesinden sonra mesaj, Avrupalıların kendi savunmalarını artırdıkları olabilir. Bu önemli ve bu işte birlikteyiz. Rusya Federasyonu bu ittifaka bir tehdit oluşturuyor” dedi.
Avrupa Parlamentosu’nun bir diğer üyesi Antonio Lopez de Trump’ın isteğinde haklı ama söyleminde haksız olduğunun mesajını verdi.
Lopez, “Başkan’ın istekleri haklı ama tarzı normal değil. Satın almak istediğiniz otelin fiyatını tartışmak başka, küresel güvenlik ve küresel liderlik başka. Küresel anlamda yeni bir müzakere yöntemi sunuyor, başarılı olur mu? Göreceğiz” ifadelerini kullandı.
Panele katılan konuşmacılardan Hudson Enstitüsü’nde uzman Rebeccah Heinrichs de Trump’ın söyleminin sert olmasına rağmen başarıya ulaştığına vurgu yaptı.