Suriye başta olmak üzere 15 ülkeden 40 ressamın eserlerinin sergilendiği ‘Pandemi Günlerinde Sanat’ isimli Uluslararası sergi sanatseverlerin ilgisine sunuldu.
Dünya Sınırsız Tablolar Derneği tarafından organize edilen ve bu yıl üçüncüsü düzenlenen uluslararası sergi Gaziantep’te açıldı. Ortadoğu’da yaşanan savaşın izlerini ve mültecilerin zor yaşam koşullarının ağırlıklı olarak yansıtıldığı tablolara sanatseverler yoğun ilgi gösterdi.
VOA Türkçe’ye konuşan sergideki resim sanatçıları, bu sergideki amacın, ülkelerinden uzaklarda yaşayan ressamların pandemi günlerinde evlerinde neler ürettiğini gün yüzüne çıkarmak olduğunu vurguladı.
Your browser doesn’t support HTML5
"Mülteciler hiçbir ülkeye yük değildir"
Tablosunda vatanından kaçmak zorunda kalan bir kadının çaresizliğini ve umudunu yansıttığını ifade eden Ahmet Kibar, şu ifadeleri kullandı;
“Afrin’den geldim. Yaklaşık 9 yıldır İstanbul’da yaşıyorum. Uzun yılardır resimle uğraşıyorum. Hatta şunu söyleyebilirim ki tüm vaktimi tablolara, duvarlara resim yaparak geçiyorum. İnsanlar güzel bir resim gördükleri zaman kendi içlerinde bir mutluluk yaşıyor, bu da beni çok mutlu ediyor ve icra ettiğim bu güzel sanatı ben de çok seviyorum. Bugün Dünya Sınırsız Tablolar Derneği adına buradayım. Ben de ‘Selam’ isimli tablomla bu sergiye katıldım. Bu tablo bizim gibi yurtlarından acı bir şekilde uzaklaşmak zorunda kalanları anlatıyor. Tablodaki kadın kendi cenneti saydığı memleketinden acılarla dolu bir şekilde uzaklaşırken elinde sadece barış güvercini tutuyor. Yani yeni hayatında mülteci olarak yoluna devam ederken, avucundaki barış güverciniyle gittiği yerlere barışı ve sevgiyi yaymak istiyor. Şunu da belirtmek isterim ki mülteciler hiçbir ülkeye yük değildir. Mülteciler de insan, kimse onlara zulmetmemeli, çünkü bu durum herkesin başına gelebilir.”
“Savaşlar insan yaşamının renklerini yok ediyor”
Savaş sonrası Türkiye’ye gelerek Hatay’da yaşamaya başlayan Ressam Jihan Muhammed ise, savaşla birlikte hayatları renksizleşerek kararan kadınların hislerini yansıttığını ifade ettiği tablosuyla sergiye katılıyor. Jihan Muhammed şunları söyledi:
“Suriye’nin Afrin bölgesinden geldim Türkiye’ye. Şu anda hem bu sergide tablom var hem de serginin koordinatörlüğünü yapıyorum. Bu sergi üçüncü uluslararası sergimiz. Bütün dünya Corona virüsüyle zor bir süreç yaşıyor. Bizim bu sergiyi açmamızdaki amaç, pandemi günlerinde resim sanatçıları neler yaptı, neler üretti, bunları gün yüzüne çıkarmaktı. Görüyoruz ki sanatçılarımız çok güzel eserler üretmişler, gelen ziyaretçilerden de çok güzel yorumlar alıyoruz.”
Adana’da yaşayan Suriyeli Ressam Dilvin Fadılali ise, tablosunda kadınların acı ve kültürlerini yansıttığına dikkat çekerek şöyle konuştu: “Suriye’nin Serekani bölgesinden geldim. Adana’da yaşıyorum. Ben de bu sergiye katılmak üzere Gaziantep’e geldim. Bu yaptığım tabloda da görüldüğü gibi yaşlı bir kadın tablosu ile katıldım. Ben yaşlılarımıza çok değer veren bir insan olduğum için resimlerimde de genelde yaşlıların yüzlerini kullanırım. Bugün sergilenen tabloda da yaşlı bir kadının yüzündeki kırışıklıklar ve elinde sardığı tütünle büyük acılar çektiğini yansıttım. Yanı sıra kadının elindeki ve yüzündeki dövme denilen Daq ise Kobani’deki Kürt kadınların kültürlerini yansıtıyor.”
“Savaşlarda en çok kadın ve çocuklar etkilenir”
Sergiye İstanbul’dan katılan Suriyeli Emine Jiveyyid, savaşların en çok kadın ve çocukların hayatlarını mahvettiğini ifade ederek, “Ben resimlerimin konusunu genelde kadın ve çocuklardan seçerim. Çünkü bir yerde savaş çıktığı zaman en çok etkilenen kadın ve çocuklar olur. Ne zaman ki bir yerde savaş çıkar ben oradaki kadın ve çocukların acılarını hissederek tablolarıma aktarırım” dedi.
Sergideki tablolarda ressamların büyük emek ve hislerinin yer aldığını vurgulayan Suriyeli Kürt Ressam Dılbaz Berazi de şöyle konuştu:
“Bu sergi Corona günlerinde evlerinden çıkamayan resim sanatçılarının ürettiği tablolardan meydana geldi. Sanatçılar o zor günlerde yaptıkları eserleri Türkiye’nin ve dünyanın farklı bölgelerinden getirdi. Gelemeyenler de gönderdi, biz onlar adına sergiliyoruz. Irak, Suriye, Filistin, Lübnan, Suudi Arabistan, Almanya, Danimarka, Ukrayna gibi ülkeler olmak üzere toplamda 15 ülkeden 40 sanatçının eseri bu sergide bulunuyor.”