Milletvekilliği düşürülen CHP'li Enis Berberoğlu ile HDP'li Leyla Güven ve Musa Farisoğulları’nın tutuklanarak cezaevine gönderilmeleri konusunda halk ne düşünüyor? VOA Türkçe İstanbullular’a sordu.
TBMM’de Perşembe günü CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu ile HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven ve HDP Diyarbakır Milletvekili Musa Farisoğulları hakkında ceza hükümleri olduğu gerekçesiyle hazırlanan fezlekeler gündeme alınarak bu isimlerin vekillikleri düşürülmüştü.
VOA Türkçe muhalefetten 3 milletvekili hakkında alınan bu karara ilişkin İstanbul sokaklarında halkın nabzını tuttu.
Salgının ardından açılan meclisin konuyu gündeme almasına tepki
Bazıları meclisin virüs salgını ardından ilk kez açıldığında bu konuyu gündeme almasını sert bir dille eleştirdi. Emekli öğretmen Bülent Aydın, “Türkiye demokrasisi için bu karar karanlık bir sayfa oldu. Zaten seçilmiş kişilerin görevden alınması ilk değildi. Fakat bu pandemi günlerinde meclisin uzun bir aradan sonra açıldığında görüşülecek onca konu varken, acil olarak bu konuyu gündeme alması siyasi bir darbe şeklinde yorumlanabilir. Çok üzücü ama maalesef bunu daha önce de yaşadık” yorumunu yaptı.
Özel sektörde çalıştığını ifade eden Kerim Gayretli de kararın “gözdağı vermek ve gündem oluşturmak için alınmış bir karar” olduğunu savundu. “Kararın hukuki olmadığını düşünüyorum, tamamen taraflı” dedi.
HDP'ye "PKK ile arasına mesafe koymadığı" gerekçesiyle tepki
Turizm sektöründe çalışan Yusuf Oğuz ise kararı “Geç kalınmış bir karar” olarak değerlendirdi. “Özellikle Enis Berberoğlu’nun daha önce tutuklanması gerekiyordu. Niye başkası tutuklanmıyor da bunlar tutuklanıyor? Devlet her zaman şeffaf olamaz, onun da sırları olmalı. Bu bilgileri başkalarıyla paylaşmak yerine devletle paylaşabilirdi. HDP de PKK’ya terör örgütü diyemiyorsa durup düşünmek lazım” ‘ifadelerini kullandı.
Bazıları da milletvekillikleri düşürülen HDP’liler ve CHP’li Enis Berberoğlu arasında ayrım gözeterek görüşünü dile getirdi. Onlardan biri turizm firmasında çalışan Ayhan Kaya. Kaya, “HDP’li milletvekillerin ihraç edilmesini doğru buluyorum. Çünkü terörle iç içeler, terörist cenazelerine katılıyorlar. Ama Enis Berberoğlu’na verilen ihraç kararını yanlış buluyorum, çünkü o gazetecilik yapıyor” dedi.
"Suçları varsa neden seçildiler?"
VOA Türkçe’nin görüş almak için mikrofon uzattığı kişiler arasında kararın zamanlamasına dikkat çekenler de oldu. Endüstri mühendisi Muzaffer Yöntem, “Bu kararın demokratik olmadığını, genel teamüllere uyulmadığını ve zamanlamanın manidar olduğunu düşünüyorum. Tabi böyle söylediğinizde muhalif görünüyorsunuz ama hukukun herkes için gerekli olduğunu düşündüğüm için bunları söylüyorum” dedi.
Matematik öğretmeni Arif Akkuş ise vekillikleri düşürülen 3 isim için “Eğer bir suçları varsa neden önce seçildiler?” diye sordu. Akkuş, “Seçilmiş insanlar oldukları için bu durumu halk iradesinin sekteye uğraması olarak değerlendiriyorum. Ama bir şey demekten de korkuyoruz. Çünkü tweet attığı için hapse atılan insanları biliyorum. Sırf farklı sendikaya üye olduğu için ihraç edilen öğretmenleri biliyorum. Ben de onlardan biriyim” şeklinde konuştu.
İşletmeci Tufan Yıldırım da vekillikleri düşürülen isimlerin "işledikleri bir suç varsa neden adaylık başvurularının onaylandığını" sorguladı. Yıldırım, “Herhangi birisi milletvekili ya da belediye başkanlığı adaylığına başvurduktan sonra YSK’dan onay çıkıyorsa, burada suçlu iktidardır. Çünkü bir suç varsa bu onayı çıkarmaması gerekirdi” şeklinde konuştu.
İsmail Sarıhan da benzer ifadelerle görüşünü dile getirerek, “Oy verdiğimiz insanların düzgün bir gerekçe gösterilmeden milletvekilliklerinin düşürülmesine çok tepkiliyiz. Seçilen kişi ancak seçen kişi tarafından indirilir. Hangi ülkede görülmüş böyle bir olay?” ifadelerini kullandı.