Dünya kamuoyu ve siyaset sahnesinde gözler Mısır’daki gelişmelerin seyrine odaklanmış durumda. Almanya'nın Münih kentinde geride kalan hafta sonunda düzenlenen Uluslararası Güvenlik Konferansı'nda da Mübarek sonrası senaryolar konuşuldu.
Dünyanın önde gelen siyasetçilerini bir araya getirerek, politik konuları ele alan geleneksel Münih Uluslararası Güvenlik Konferansı'nda daha önce belirtilen gündem maddeleri adeta ikinci plana itildi ve Mısır'ın geleceği masaya yatırıldı. Nitekim Münih Uluslararası Güvenlik Konferansı'nın doruk noktası olması beklenen ve ABD ve Rusya'nın nükleer cephaneliklerinin azaltmasını öngören START anlaşması ABD Dışişleri Bakanı Clinton ile Rus mevkidaşı Sergey Lavrov'un onay belgelerini birbirlerine vermeleri ile yürürlüğe girdi, ancak bu tören tam anlamıyla Mısır'la bağlantılı tartışmaların gölgesinde kaldı. Konferansdan Mısır'la ilgili çıkan mesaj, Mübarek rejimine açıktan eleştiri ve reform yönünde baskının dozajının artması oldu. Başta Almanya Başbakanı Angela Merkel ve ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton olmak üzere Batılı devletlerin temsilcileri, geride kalan günlerde sürdürdükleri temkinli ve 'günü kurtarmak' olarak yorumlanan açıklamalar yerine, Mısır'da muhalefete destek verdiler. Alman medyasında yapılan yorumlarda, buna rağmen Mısır devlet başkanı Mübarek'in derhal iktidardan çekilmeye çağrılmamasına dikkat çekilirken, ABD ve Almanya'nın Mübarek sonrası 'ılımlı' bir iktidarın kurulması için çabaladıkları belirtildi. ABD Dışişleri Bakanı Clinton, konferansda Mısır Cumhurbaşkanı Yardımcısı Ömer Süleyman’ın liderliğinde yapılacak reformların desteklenmesi gerektiğini söylemişti. Angela Merkel ise ülkede seçimlerin aceleye getirilmeden yapılmasının gerekliliğine vurgu yaptı. Bu arada Berlin'deki siyasi yorumcular, Mübarek'in Mısır politika sahnesinden çekilmesi sürecinde Almanya'nın kilit rol alabileceğinden yola çıkıyorlar. Berlin'de dillendirilen ve hükümetdeki Birlik Partileri ile liberal FDP'nin bazı politikacıları tarafından dünkü Pazar ilk kez doğrulanan bir senaryoya göre, 82 yaşındaki Mübarek ‘sağlığının da bozulduğu’ gerekçesiyle ülkesinden ayrılarak Almanya'da tedaviye gelecek. Zaten sağlık problemleri olan ve son olarak geçen yıl Almanya'da safra kesesi ameliyatı geçiren Mübarek'in sağlık kontrolü, söz konusu senaryoya göre bu kez daha uzun sürecek ve Mübarek ülkesine geri dönmeyecek. Mübarek görevinden ayrılana kadar gösterilere devam edeceğini açıklayan muhalefet de böylece amacına ulaşmış olacak, geçiş hükümeti de Eylül ayında seçimlere gidecek.
Öte yandan Uluslararası Güvenlik Konferansı'na katılan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve CHP Genel Bakanı Kemal Kılıçdaroğlu, konferansa katılan siyasetçilerle çok sayıda ikili görüşmeler gerçekleştirdi. Davutoğlu , Mısır’daki gelişmeleri Amerika Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon ve Alman Dışişleri Bakanı Westerwelle ile yaptığı görüşmelerde ele aldı. Davutoğlu, Türkiye'ye geri dönemden önce yaptığı açıklamada, Clinton ile görüşmesinde, PKK'ya karşı mücadelenin sürdürülmesi konusunda görüş birliği sağlandığını da söyledi. CHP lideri Kılıçdaroğlu'da aralarında NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen ve Alman Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Claudia Roth'un da yer aldığı siyasetçilerle ikili görüşmelerde bul