İnternet üzerinden alışverişin giderek arttığı bir dönemde patlak veren Corona virüsü salgını, motorlu kuryelerin hem iş yükünü hem sayısını daha da artırdı. Salgın nedeniyle geçim sıkıntısı yaşayan birçok kişi de geçimini motorlu kuryelik yaparak sağlamaya başladı. Yeterli eğitimi almayan, hatta motosiklet sürmek için gerekli ehliyeti bile bulunmayanlar, düşük ücretlerle ve uzun saatler boyunca evlerinde oturanlara hizmet vermeye başladı. Paketlerin hızlı bir şekilde ulaştırılması talebiyle birlikte kazalar, yaralanmalar ve ölümler de giderek arttı.
Günde 12 saatlik mesai
Yıllardır motorlu kurye olarak çalışan Ramazan Evlek, VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada kuryelerin 8 saatlik, 10 saatlik ve 12 saatlik olmak üzere üç ayrı mesai tipi olduğunu söyledi. “Getirisi daha fazla olduğu için genellikle 12 saati tercih ediyoruz” diyen Evlek, pandemi sürecinde motorlu kuryeler üzerinde oluşan baskıyı da şöyle anlattı: “Mobbingler, baskılar, ‘çabuk gidin, çabuk gelin, bir an önce teslim edin’ talepleri oluyor. Ama kendini bilen bir motokurye bunu yapmaz, kimse canını riske atmaz.”
Bir kuryenin günde 23-30 paket götürebileceğini söyleyen Evlek, buna rağmen özellikle götürdükleri paket başına ücret alan motokuryelerin günde 50, 60 paket taşıdığını söyledi. İnsanların sipariş verirken temassız teslimat istemelerine rağmen, motokuryeleri maskesiz olarak karşılamalarını eleştiren Evlek, yine de salgının ilk günlerine kıyasla motokuryelere karşı daha anlayışlı bir tavır sergilendiğini belirtti. Evlek’in en önemli şikayetlerinden biri ise trafikte motokuryelere karşı sergilenen kötü davranışlar.
“Bir milyon motokuryenin 250 bini sigortalı”
İzmir Motosikletli Kuryeler Derneği Başkanı Burhan Akgül de Türkiye çapında bir milyona yakın motosikletli kurye olduğunu, ancak bunların sadece 250 bin kadarının resmi olarak motosikletli kurye sıfatıyla çalıştığını kaydetti: “Sigortasız çalışan birçok arkadaşımız var. Eksik sigortayla çalışanlar var. Kendi sigorta kolunda değil de garsonluk gibi başka iş kollarında gösterilerek çalıştırılan arkadaşlarımız var. Oysa bir motosikletli kuryenin karşılaştığı tehlikelerle bir garsonun karşılaştığı tehlikeler aynı değil.”
Pandemi sürecinde 200’den fazla motosikletli kuryenin hayatını kaybettiğini söyleyen Akgül, birçok kuryede de geçirdikleri kazalar nedeniyle kalıcı hasarlar oluştuğunu ifade etti: “Maalesef günde ortalama iki motosikletli kurye hayatını kaybediyor. Birçok sigorta şirketi kuryelerin kullandığı motosikletleri sigorta etmek istemiyor.”
“Bizi virüslü olarak görüyorlar”
Akgül, motosiklet kullanmak için normalde A-1 ve A-2 tipi ehliyetler gerekirken düşük hıza sahip 50 cc’lik motor hacmine sahip olan motosikletlerin B sınıfı ehliyetle de kullanılmasını eleştirdi: “Bu uygulama nedeniyle herkes motorculuk yapıyor. Bu da ölümlü kazalara sebebiyet veriyor.”
Pandemi sürecinde çok fazla insanla temasta oldukları için virüs kapma risklerinin yüksek olduğunu kabul eden Akgül, “Bizi virüslü olarak görüyorlar. Apartmanlara, sitelere girerken HES kodu soruyorlar. Bu, normal bir şey ama keşke biz de müşterilerimizin HES kodunu sorgulayabilsek. Mesela köpekler, kediler AVM’lere girebiliyor. Ama kuryenin AVM’de gezmesi yasaklanabiliyor. Bu, benim yaşadığım bir şey.”
Motokurye derneklerin hedefi tek çatı altına toplanmak
Yaşanan sorunlar karşısında motokuryeler de tek çatı altında örgütlenme çalışmalarına hız verdiler. VOA Türkçe’nin sorularını cevaplayan İzmir Motorlu Kuryeler Derneği Başkanı Muzaffer Saklavcı, İzmir’deki farklı dernekler olarak bir federasyon kurma çabası içinde olduklarını söyledi. Merkezi Ankara’da olan Tüm Anadolu Motosikletli Kuryeler Federasyonu’nun bulunduğunu belirten Saklavcı, diğer illerde kurulacak federasyonlarla birlikte bir konfederasyon oluşturmayı düşündüklerini ifade etti.
Motokuryelerin talepleri
Kuryelerin amacı tek ses olarak taleplerini duyurabilmek ve hayata geçirebilmek. Saklavcı taleplerinin öncelikli olarak mesleki yeterlilik belgesinin zorunlu hale gelmesi olduğunu söyledi: “Mesleki yeterlilik belgesi zorunlu olursa, kuryeler kayıt dışı çalışamayacak. Sosyal sigortaları kendi kodumuz olan 832102 koduyla, yani motokurye olarak yapılacak. Ayrıca motokuryelik meslek grubunun ‘yüksek tehlikeli meslekler’ grubuna alınmasını istiyoruz. Çünkü gerçekten yaptığımız iş çok tehlikeli. Trafikte hedef tahtasıyız.”
Motokuryelerin madenciler kadar ölümle burun buruna olduğunu vurgulayan Saklavcı, meslek gruplarının ‘yüksek tehlikeli meslekler’ arasına alınmasıyla birlikte tıpkı madenciler gibi yıpranma hakkına, dolayısıyla erken emekliliğe de kavuşacaklarını söyledi: “Şu anda normal emeklilik yaşı 65. Ama 40 yaşından sonra insanlar nefes nefese kalıyor, merdiven çıkamıyor, ağır yük taşıyamıyor. Şu anda 50, 60 yaşında bir kurye göremezsiniz. Ayrıca mesleğimizin getirdiği eklem ağrıları, göğüs hastalıkları gibi rahatsızlıklarımız da var.”
Motokuryelerin bir başka talebi de motosiklet ve güvenlik ekipmanları ile ilgili yapacakları harcamalarda vergi indirimi ve devlet bankaları aracılığıyla uzun vadeli ve düşük faizli kredi sağlanması. En önemli talepleri ise insan yerine konmak.