Bugün İran’da Şah rejiminin devrildiği 1979 İslam Devrimi’nin yıldönümü. Aradan 32 yıl geçti. Bu kez dünya liderleri, bir başka halk ayaklanmasının yaşadığı Mısır’la ilişkilerini gözden geçiriyor. Mısır’daki protestoların İran örneğiyle sonuçlanabileceği yönünde kaygılar var. Ama uzmanlar Mısır’daki protestoların arkasında dini gerekçeler yatmadığını söylüyor.
Mısır kentlerindeki protestocuları sokağa iten etken ne? Bu olaylar ne zaman ve nasıl sonuçlanır? Dünya liderleri bu sorulara yanıt arıyor.
Bazı uzmanlara göre tarih tekerrür ediyor. Belki de 1979’da İran’da olduğu gibi Mısır’da da bir İslami devrim yaşanabilir.
Ama gösterilere birinci elden tanık olanlar bu savlara karşı çıkıyor. Londra’daki Uluslararası Radikalleşme Araştırmaları Merkezi’nden Şiraz Mahir, Kahire’den yeni döndü. Mahir, “Bu bir İslamcı darbe değil. Ben kendi grubum adına araştırma yapmak üzere Tahrir Meydanı’ndaydım ve bu insanlarla konuştum. Bu gösteriler temel sorunlardan, insan haklarından, özgürlüklerden, bir Mısırlı olarak kendilerine olan saygılarını geri kazanmak istemelerinden kaynaklanıyor,” diye konuşuyor.
İlk bakışta Mısır’daki protestolar ve şiddet olayları 1979’daki İran’ı hatırlatabilir.
O dönem hükümet aleyhtarı gösteriler hız kazanmış, sokaklarda çatışmalar çıkmış ve Amerika’nın desteklediği Şah devrilmişti. İran daha sonra ayaklanmanın lideri Ayetullah Humeyni tarafından İslam devleti ilan edildi.
İran doğumlu uzman Hazhir Teimourian 1979’da ülkesindeki devrimi uluslararası basın adına izliyordu. Ona göre o dönem İran’daki olaylarla Mısır’da yaşananlar arasında bazı paralellikler var. Teimourian, “İranlılar kendi kendilerine ‘Daha kötüsü olmaz, Şah gitmeli, sonraki hükümeti kendi aramızda anlaşarak kurabiliriz,’ demişti. Mısırlılar da aynı hatayı yapıyor. Herşey ters gidebilir. Maalesef Mübarek’in gitmesini istemeleri dışında birlik oluşturabilmiş değiller,” diyor.
Mısır’da hiçbir muhalefet grubu, halkın çoğunluğunun desteğine sahip değil.
Müslüman kardeşler bunların en güçlüsü. Ama ne iktidara gelmek, ne de Mısır’da İslamcı darbe yapmak istediklerini söylüyorlar.
Şiraz Mahir, Amerika ve Batı’nın Mısırlı göstericilere destek verme konusunda geciktiğini savunuyor. “İnsanlar umutlarını kaybediyor. Batı’ya ‘Kendinizin o kadar değer verdiği özgürlükler nerede? Mısırlılara bunları layık görmüyorsunuz’ diyorlar. Kaçınılmaz olarak bu insanlar sırtlarından bıçaklandığını düşünecek. Eğer insanlar hayal kırıklığına uğrarsa, Arap ya da Müslüman oldukları için kendilerine güven duyulmadığını hissetmeye başlarsa, bu durum İslamcıların ekmeğine yağ sürmek olacaktır,” diye konuşuyor.
Mahir radikal İslamcıların Mısır’da sağlam bir temel kurduğunu söylüyor. Ama protestocular onları liderleri olarak görmek istemiyor.
Bu durum 1979’un İran’ıyla çelişiyor.
Ama yine de Hazhir Teimouriyan Mısır’ın siyasi geleceğinden umutsuz. Teimorian, “Mısır’ın bugün 85 milyon olan nüfusunun bu yüzyılın ortasında 120 milyona ulaşması bekleniyor. Nüfusun üçte biri 15 yaşının altında olacak. Halen Mısır’da nüfusun yüzde 60’ı 30 yaşında. Bu durumda ister demokratik, ister dinci olsun, hiçbir yönetim bu insanların artan beklentilerini karşılamaya yetmeyecek," diyor.
Teimourian’a göre gelişmekte olan ülkelerin hükümetlerini aynı kader bekliyor. Mısır’daki ayaklanmanın sınırları ötesine de taşması oldukça mümkün.