Mezopotamya’nın ‘şehriye geceleri’ geleneği Diyarbakır’da yeniden hayat buldu
Your browser doesn’t support HTML5
Kaybolmaya yüz tutan gelenek Diyarbakır’da yıllar sonra yeniden hayata geçirildi. Hamurun elle, küçük taneler halinde kesilmesiyle yapılan şehriye Ortadoğu’da yüzlerce yıldır evlerde yapılıyordu. Şehriyenin yüzyıllarca yapıldığı yerlerden biri de Diyarbakır’dı. Diyarbakır’da kadınların biraraya gelerek, imece usulü yaptıkları şehriye özellikle pilavlara katılıyor.
Şehriye yapımı, yıllar içinde, şehir kültüründe ‘şehriye geceleri’ adıyla gelenek halini aldı. Ancak bu gelenek son yıllarda unutulmaya başlandı. Nedeni ise teknoloji. Şehriyenin fabrikalarda üretilmesi üzerine, bu gelenek de unutuldu.
Diyarbakır Tanıtma Kültür ve Yardımlaşma Vakfı (DİTAV) bu geleneği yeniden yaşatmak için harekete geçti. Düzenlenen şehriye gecesinde biraraya gelen kadınlar, nostalji yaşadı.
DİTAV Yönetim Kurulu Üyesi ve emekli öğretmen Birsen İnal, genç nesillerin bu gelenekten haberdar olmadıklarını söyledi. VOA Türkçe’ye konuşan İnal amaçlarının geleneği nesillere aktarmak olduğunu belirterek, “Şehriye bizim olmazsa olmazımızdı. Mutfağımızda vazgeçmediğimiz gıdalardan biriydi. Şehriyesiz bulgur pilavı Diyarbakır'da kimse yemezdi. Hazır şehriye de hiç kimse kullanmazdı. Biz evlerde keserdik. Hem aile ekonomisine katkı olurdu hem de kadınlar bunu bir eğlenceye, bir şölene dönüştürürlerdi.Şehriye geceleri inanılmaz güzel geçerdi. Özlemle beklenilirdi. Bütün mahalle birlikte kesilirdi. Amacımız eski geleneklerimizi yaşatmak” dedi.
76 yaşındaki Münevver Pamukçu bu geleneği iyi bilenler arasında. VOA Türkçe’ye konuşan Pamukçu en son 25 yıl önce şehriye gecesine katıldığını söyledi. Yeniden yapmaya başlayacağını ifade eden Pamukçu, “Yemesi de güzel, eğlencesi de çok güzel olurdu. Çocukluğumuzda hatırlarım, ben küçükken bile ‘Anneciğim ne zaman keseceğiz?’ derdim ki sırf eğlenelim diye. Masallar anlatılırdı, bilmeceler sorulurdu, kız görmeler yapılırdı. Gecelerde oğullarına kız görmek için gelirlerdi büyükler. Sırf yaşatmak için, torunlarımız görsün diye keseceğiz. Salı günü akşam başlıyoruz biz de” diye konuştu.
Geleneğe göre kadınlar bir yandan şehriye keserken, bir yandan da türkü ya da mani okur.