Türk Lirası’nın Dolar karşısında son bir haftada %12 değer kaybına uğramasının ardından bugün olağanüstü olarak toplanan Merkez Bankası Para Politikası Kurulu faizi 300 puan yükseltti.
Gecelik faizini değiştirmeyen, marjinal fonlama oranını %9,25’te, borçlanma faiz oranını %7,25’te sabit tutan Merkez Bankası, geç likidite penceresini yüzde 13,5'den yüzde 16,5'e yükseltti.
Gecelik faiz oranları ise değiştirilmedi.
MB: “Güçlü bir parasal sıkıştırmaya karar verdik”
Merkez Bankası Para Piyasa Kurulu’nun yaptığı açıklamada “Yakın dönemde piyasalarda gözlenen sağlıksız fiyat oluşumları ve enflasyon beklentilerinde süregelen yükseliş genel fiyatlama davranışlarına dair riskleri artırmıştır. Bu çerçevede Kurul, fiyat istikrarını desteklemek amacıyla güçlü bir parasal sıkılaştırma yapılmasına karar vermiştir” denildi.
Kurul, “Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruş kararlılıkla sürdürülecektir” de diyerek piyasaya güven vermeye çalıştı.
Gün içinde 4,92 TL’yi gören, kurul toplandığında da 4,84’ler seviyesinde olan TL/Dolar kuru, açıklamanın ardından 4,60’a kadar gevşedikten sonra yeniden 4,63’e yükseldi.
Fındıkçıoğlu: “Merkez Bankası müdahalede gecikti”
Türkiye Sınai Kalkınma Bankası’nın (TSKB) eski baş ekonomisti ve Dünya gazetesi yazarı Gündüz Fındıkçıoğlu, Merkez Bankası’nın gecikmiş müdahalesinin Türk ekonomisine maliyetinin büyüdüğünü söyledi.
Amerika’nın Sesi’ne değerlendirmelerde bulunan Dr. Fındıkçıoğlu, “Merkez Bankası bu müdahaleyi yedi sekiz gün önce yapsa dolar kuru 4,25’lere gelirdi. Ancak 300 baz puan artışa rağmen dolar ancak 4,63’lere geriledi. Eğer kur yeniden 4,66-4,67’leri görürse bu ‘Piyasa 7 Haziran’da 150 baz puan artış daha istiyor’ diye yorumlanmalı. Yine de 5 ve 10 yıl vadeli tahvillerin neye evrileceğini görmek lazım...Her şeye rağmen bu gecikmiş bir müdahaledir. Bu arada Londra’da ‘Ne yaparsanız yapın’ dediği söylenen Cumhurbaşkanı ikna edilmiş olduğu ve faiz artışına karşı tutumundan taviz verdiği de not edilmeli” dedi.
Kurdaki köpüğün ancak 4,50’lerin altına indiğinde alınmış olacağını belirten Dr. Fındıkçıoğlu piyasanın Merkez Bankası’na müdahale edilmeyeceğinin garantisini de isteyebileceğinin altını çizdi.
Peki, kimi çevrelerin dile getirdiği gibi seçim sonrası IMF’yle bir anlaşma gündeme gelebilir mi? Fındıkçıoğlu’na göre, bu ihtimal mümkün gözükmese de IMF’nin Türkiye için öngörebileceği programın Türkiye’nin kendi tarafından uygulanmasının gündeme gelebileceğini düşünüyor: “ Türkiye, IMF kapısına giderse bu tükürdüğünü yalamak olur. Bu yapılabilir değil. Seçimi muhalefet de kazansa IMF’yle bir stand-by imzalamaz çünkü kimse ikinci bir Arjantin olmak istemez. O halde yapılacak şey, IMF’nin Türkiye için öngöreceği reçeteyi kendi başına yapmak. IMF’ye göre, Türkiye’nin 2019’da çevirmesi gereken borç, 270 milyar dolar. Bunun için de yabancı yatırımcıya güvence vermek gerek. Ben hiç kimsenin sermaye kontrolü getireceğini de zannetmiyorum.”
Şimşek’ten MB’ye tam destek: “Türkiye’nin problemleri çözülemez değil”
Hafta başından beri sessizliğini koruyan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, kendi twitter hesabından İngilizce attığı mesajlarda, “Para politikasının kredibilitesini sağlamanın ve yatırımcıların güvenini tekrar kazanmanın zamanı geldi. Hükümet, mevcut cari açığı düşürmek ve Merkez Bankası’nın enflasyonu indirme çabalarını desteklemek için mali disiplini ve yapısal reformları (ihtiyatlı makro tedbirler de dahil olmak üzere) sürdürmeye kararlıdır. Merkez Bankası Başkanı ve PPK üyelerinin TL’deki düşüşü ve fiyat istikrarının sağlamak için atacakları her adıma desteğim tam. Türkiye’nin hiçbir makro ekonomik problemi çözülemez değil, problemleri daha önce çözdük yine çözeriz” dedi.
Zeybekci sabah saatlerinde MB’yi göreve çağırmıştı
Şimşek’in sessizliğini koruduğu sabah saatlerinde Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci açıklamalarda bulunmuştu.
Bugün NTV’de Ahmet Ergen’in sorularını yanıtlayan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci de isim vermeden Merkez Bankası’nın sorumluluğu alması gerektiğini söyledi.
Zeybekci, “Reel ekonomi, büyüme, ihracat, istihdam ve kapasite kullanım oranları, ayrıca gelecek beklentilerine ilişkin öncü gösterge olarak yatırım teşvik başvuruları ve dünyanın en iddialı teşvik sistemine olan ilgi ile dünyada bu bakımdan ilklerde yer alan ülkemiz, kur ve faiz oranlarında hak etmediği dalgalanmalar ve döviz piyasasında sağlıksız fiyat oluşumları yaşamaktadır.
İlgili kurumlarımız, reel sektörün başarısının, emeğinin ve alın terinin bu doğrultuda heba edilmemesi; döviz piyasasındaki dengesizliğin kaldırılması için gerekli araç ve yetkiye sahiptir. Bu sorumluluğu alarak, en doğru hamlenin en uygun zamanda yapılacağı konusunda güvenimiz tamdır” dedi.
Bozdağ: “Dolar üzerinde yaşanan oynamayı hep beraber görüyoruz”
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ise dolardaki bu hareketliliği “sandığa bu faturayı yansıtmak isteyen” bir iradeye bağladı: “Seçime giderken pek çok şey de yapacaklardır kaybettirmek için. Şu anda dolar üzerinde yaşanan oynamayı hep beraber görüyoruz. Bilesiniz ki 24 Haziran seçimlerine giderken Dolar üzerinden vatandaşımızı etkilemek isteyen ve hükümete fatura kestirmek isteyen, sandığa bu faturayı yansıtmak isteyen bir irade de var. Biz onu da görüyoruz. Ekonominin kurallarını çok iyi biliyoruz. Türkiye’nin ekonomisi Allah’ın izni ile güçlü bir ekonomidir."
Akşener: “Ya önlem alın ya çekilin”
Muhalefetin cumhurbaşkanı adayları ise Dolar’ın engellenemez yükselişinden hükümeti sorumlu tutuyor.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ise hükümetin ya acil önlemler alması ya da çekilmesi gerektiğini söyledi.
İYİ Parti Cumhurbaşkanı Adayı, “Eğer iktidarın iddia ettiği gibi bir finansal ve ekonomik saldırı altındaysak, yapılacak en büyük yanlış bu saldırıya kayıtsız kalmaktır. Bu yenilgiyi baştan kabul etmektir. Hiç zaman kaybetmeksizin kapsamlı bir para ve maliye politikası normalleşmesi yoluna gidilmeli ve piyasalara bu ülke ekonomisinin savunmasız olmadığı gösterilmelidir. Güven acilen yeniden tesis edilmelidir. Çözümün yolu, kurumlara ve başına getirdiğiniz insanlara güvenmeniz, ellerini serbest bırakmanızdır. Yapamıyorsanız çekilmenizdir” dedi.
CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce ise “Erdoğan meydanlarda Rabia yapıyordu. Dolar 5 lira olduğuna göre Osmanlı tokadı oldu. Şimdi Osmanlı tokadı devri geldi” diye konuştu.