Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK), bugün yaptığı toplantıda politika faizi olarak kabul edilen bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını politika faizinde bir puanlık indirime gitti, yeni oran yüzde 15 oldu.
Beş ay boyunca sabit tutulan politika faizi, Eylül ayında bir puan indirilerek yüzde 18’e, geçen ay da iki puanlık indirimle yüzde 16’a çekilmişti.
Merkez Bankası’nın bu kararı öncesi 10,48 olan Amerikan Doları/Türk Lirası kuru, toplantıda alınan kararın açıklanmasının ardından hızla 10,97’e tırmandıktan sonra 10,85-10,90’larda salınıyor.
İlgili Haberler TCMB Politika Faizini Yüzde 16'dan Yüzde 15'e ÇektiPPK’dan yapılacak açıklamada indirimleri sürebileceği mesajı verildi
TCMB Para Politikası Kurulu’undan yapılan açıklamada, indirim kararı verilirken enflasyonun ve fiyat istikrarın gözetimde tutulduğu belirtildi.
Açıklamada, ‘‘Enflasyonda son dönemde gözlenen yükselişte; gıda ve başta enerji olmak üzere ithalat fiyatlarındaki artışlar ile tedarik süreçlerindeki aksaklıklar gibi arz yönlü unsurlar, yönetilen/yönlendirilen fiyatlardaki artışlar ve talep gelişmeleri etkili olmaktadır. Kurul, para politikasının etkileyebildiği talep unsurları, çekirdek enflasyon gelişmeleri ve arz şoklarının yarattığı etkilerin ayrıştırılmasına yönelik analizleri değerlendirerek politika faizinin 100 baz puan indirilerek yüzde 15 olarak belirlenmesine karar vermiştir. Kurul, arz yönlü ve para politikası etki alanı dışındaki faktörlerin fiyat artışları üzerinde oluşturduğu geçici etkilerin 2022 yılının ilk yarısı boyunca da etkisini sürdürmesini beklemektedir. Kurul, bu etkilerin ima ettiği sınırlı alanın kullanımını Aralık ayında tamamlamayı değerlendirecektir’’ denildi.
TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edeceğini de vurguladı.
Kılıçdaroğlu: ‘‘Artık yeter Erdoğan’’
Faiz indirim kararının ardından daha önce Merkez Bankası’nı ziyaret etmiş olan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda #HemenSeçim etiketini kullanarak ‘‘Artık Dur Erdoğan’’ yazdı.
Merkez Bankası’nın aldığı indirim kararından Cumhurbaşkanı’nı sorumlu tutan yalnızca CHP lideri değil.
Prof. Güneş: ‘‘Cumhurbaşkanı iletişimde olan Merkez Bankası’nın enflasyon hedefi kalmamıştır’’
Marmara Üniversitesi öğretim üyesi Profesör Hurşit Güneş, Erdoğan’ın ‘‘Faiz belasını kaldıracağız. Bunu kabulleneceğiz, başka çıkışı olamaz. Hala kalkıp da bu mücadelede beraber yürüdüğümüz arkadaşlarımızdan faizi savunanlar kusura bakmasınlar. Ben bu yolda faizi savunanla olamam. Bu konu sıradan bir konu değil. ABD'ye, Batı'ya, İsrail'e bakın faiz aşağılara çekilmişken, bizim arkadaşlarımıza ne oluyor ki faizi savunur hale geliyor. Bu görevde olduğum sürece faizle mücadelemi sürdüreceğim, enflasyonla mücadelemi sürdüreceğim. Nas ortada olduğuna göre sana bana ne oluyor. Biz değerler silsilemiz içerisinde olaya niye buradan bakmıyoruz? Buradan bakacağız ve adımımızı atacağız” demesine atıfta bulunarak bu karar sonrası Merkez Bankası’nın bağımsızlığının tamamen ortadan kalkmış olduğunu söyledi.
VOA Türkçe’nin konuştuğu Prof. Güneş, ‘‘Merkez Bankası artık karar almadan önce Cumhurbaşkanı’yla ya da Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile iletişim kuruyor. Ya yapacağı hamleyi bildiriyor ve ya onay alıyor ya da açıkça talimat alıyor. Cumhurbaşkanı’nın dünkü sert ve tartışmaya kapalı açıklaması sonrası Merkez Bankası’nın bu kararı kendi inisiyatifiyle aldığını söylemek mümkün değil. Görünen o ki metinde yazılana rağmen Merkez Bankası’nın artık bir enflasyon hedefi kalmamıştır’’ dedi.
‘‘Türkiye koşar adım krize ve seçime doğru gidiyor’’
Türkiye’nin koşar adım ekonomik krize ve bir seçime doğru gittiğini ifade eden Prof. Hurşit Güneş, yaşanmakta olan sürecin 1994 krizine benzediğini vurguladıktan sonra Türk şirketlerin ciddi bir değer kaybına uğramakta olduğunu vurguladı.
Güneş, ‘‘2001 krizi IMF’nin hatasıydı. Bu kriz ise 1994 krizine benziyor. Orada da kamu borçları yüksekti. O dönem Başbakan olan Çiller, Hazine’yi eksik borçlandırdı, piyasa faizin düşmesini beklerken dövize talep oldu. Kur yüzde 300 arttı. Bugün daha büyük bir sorun var çünkü dış borç büyük risk. Tamam yarısı kısa vadeli ama dış borç 450 milyar dolar. Dolar 1 lira değer kazanınca 450 milyar lira borç artıyor. Üstelik faiz indirimine gittikleri halde kredi faizleri düşmüyor. Bu neden? Çünkü güven yok. 2022’de hem durgunluk hem enflasyon olacak. Üstelik Türk Lirası değer kaybettiği için Türk varlıkları değer kaybediyor. Türkiye koşar adım krize ve seçime doğru gidiyor’’ dedi.