Merkel Yine 'Dünyanın En Güçlü Kadını' Seçildi

Forbes dergisinin ‘Dünyanın En Güçlü 100 Kadını’ listesinde yedi yıldır ilk sırayı kimseye kaptırmayan Almanya Başbakanı Angela Merkel, bu yıl da yine birinci seçildi.

Merkel’i "Avrupa’nın fiili lideri" olarak tanımlayan Forbes, Merkel’in 2015 sonrasında, mülteci krizinde Almanya’nın kapılarını sığınmacılara açmasına da vurgu yaparak, Alman başbakanını bir kez daha ve muhtemelen son kez dünyanın en güçlü kadını ilan etti.

Kurultaya iki gün kaldı

Merkel, 2000 yılından bu yana başında bulunduğu Hıristiyan Demokrat Birliği (CDU) liderliğini Cuma günü bırakacak, halefi aynı gün Hamburg’ta yapılacak CDU kurultayında 1001 delege tarafından belirlenecek.

Angela Merkel’den boşalan parti başkanlığı koltuğuna kimin geçeceği henüz belirsiz. Merkel’in arzuladığı ismin CDU Genel Sekreteri Annegret Kramp-Karrenbauer olduğu biliniyor. Kramp-Karrenbauer, bir çok konuda Merkel gibi liberal görüşlere sahip.

Son günlerde Almanya’da yaşayan Türklere tanınan çifte vatandaşlık hakkını uyuma engel olarak tanımlayan 56 yaşındaki Kramp-Karrenbauer, Almanya için Alternatif'e (AfD) giden oyları geri kazanma amacıyla verdiği mesajlarla dikkat çekti.

Adaylardan 38 yaşındaki Federal Sağlık Bakanı Jens Spahn da, Merkel’in göçmenlere ilişkin liberal politikasını eleştirerek ve daha sert bir politika uygulanması çağrısında bulunarak partisinin sert muhafazakar kanadını ikna etmeye çalıştı.

CDU içinde koyu muhafazakar, aynı zamanda ekonomik açıdan liberal kanadın temsilcisi Friedrich Merz, Alman medyasında çok önemli bir yeri olan Springer tröstü tarafından destekleniyor ve Merkel’in iki koltuğunda, AfD'ye giden oyları geri toplayacak ve partiyi kurtaracak tek kişi olarak medyada tanımlanıyor. Merkel sonrası kim seçilirse seçilsin, mültecilere, Türklere ve Müslümanlara karşı daha sert bir siyasi tavır bekleniyor.

Berlin’deki tahminlere göre, Spahn’ın seçilme şansı çok az. Liderlik yarışı Kramp-Karrenbauer ve Merz arasında geçecek.

Merkel 2021’deki genel seçimlere kadar başbakan olarak kalmak istese de bunu başarıp başaramayacağı meçhul. Kramp-Karrenbauer, Merkel’in başbakanlığı sürdürmesini istediği şeklinde açıklamalar yaparken, Friedrich Merz, CDU lideri olarak Merkel’in başbakanlık koltuğuna da geçmeyi planladığı şeklinde mesajlar verdi.

Nitekim Merz’in arkasındaki isim olarak tanımlanan, CDU’nun ağır toplarından Federal Meclis Başkanı Wolfgang Schauble, açık bir şekilde Merz’i desteklediğini söyledi ve "En başarılı başbakanlıklar bile günün birinde sona erer" sözüyle Merkel’in kademeli vedasının beklenenden önce gelebileceğini ifade etti.

Merkel’in, Merz’in seçilmesi durumunda bir nevi “topal ördek” olarak kalmayı kabul etmeyeceği ve görevinden ayrılacağı tahmin ediliyor.

SPD’nin de, 2000 yılında çok kültürlülüğü reddeden ve Alman kültürünün ülkedeki hakim kültür olması gerektiğini belirten sivri açıklamalarıyla tanınan Merz’le çalışmayı kabul etmeyeceği ve koalisyondan ayrılacağı tahmin ediliyor. Berlin kulislerinde, bu durumda Wolfgang Schauble’nin geçici bir hükümet kuracağı ve önümüzdeki ilkbahar aylarında yeni seçime gidilmesi ihtimali dillendiriliyor.

Sadece CDU değil, Almanya da siyasi dengelerin altüst olacağı yeni bir dönemin arefesinde. Merkel’siz bir Almanya’nın, AB’nin geleceğini nasıl etkileyeceği ve ülkede yaşayan göçmenlerin durumunun ne olacağı şu an için cevabı bilinmeyen sorulardan sadece ikisi.