Başbakanlık’tan konuyla ilgili olarak yapılan yazılı açıklamada, telefon görüşmesinin Türk tarafının isteği üzerine gerçekleştiği ve Merkel’in Erdoğan’a Türkiye’nin kendini savunma hakkının olduğunu, ancak harekatın yerel halkın evlerinden sürülmesine, bölgenin istikrarının daha da bozulmasına ve terör örgütü IŞİD’in yeniden güçlenmesine yol açacağını ifade ettiği aktarıldı.
Açıklamada, Merkel-Erdoğan konuşmasında, Türkiye’nin Doğu Akdeniz'de petrol ve doğal gaz arama faaliyetlerinin de ele alındığı belirtildi. Federal Savunma Bakanı ve Hristiyan Demokrat Parti (CDU) lideri Annegret Kramp-Karrenbauer de, Barış Pınarı harekatını eleştirdi. Operasyonun NATO değerlerine ters düştüğünü öne süren Kramp-Karrenbauer, "NATO üyeleri bu değerler doğrultusunda dünya barışının istikrarsızlığına değil, güçlendirilmesine katkıda bulunuyor. Türkiye de buna uymak zorunda" şeklinde görüş belirtti. CDU lideri, "Türkiye'nin, Kuzey Suriye'de bir işgal güç olması gibi bir planı olursa, buna açık bir yanıt vermek zorundayız. Böyle bir sınır aşma, kabul edilemez" dedi.Almanya’nın askeri harekat konusundaki tutumunu her geçen gün sertleştirdiği dikkat çekiyor. Hafta başında ve harekatın ilk gününde, Berlin’den tüm taraflara itidal çağrısı yapılırken, dün Alman hükümeti, Türkiye’ye yönelik silah satışlarına kısıtlama getirme kararı aldı. Federal Dışişleri Bakanı Heiko Mass, Türkiye'nin Suriye'ye dönük harekatında kullanabileceği silahlara satış izni verilmeyeceğini açıkladı.
Afrin'e yönelik 'Zeytin Dalı Harekatı'nda Alman üretimi Leopard 2 tanklarının kullanıldığına dair görüntüler, Alman kamuoyunda tepkilere neden olmuş, ardından dönemin Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, Türkiye'ye Leopard tank satışını ve modernizasyonunu durdurmuştu.
Dün alınan karar, Almanya’nın Türkiye’ye önceden imzalanmış, taahhüt edilmiş ihracatı sürdürmesi ve NATO ittifakı bağlamındaki yükümlülüklerini yerine getirmeye devam etmesi anlamına geliyor.
Bu arada dün harekatı protesto amacıyla Almanya çapında düzenlenen gösterilerin ardından, aralarında PKK yanlılarının da bulunduğu radikal Kürt göstericilerin Nürnberg ve Villingen-Schweningen kentlerinde Türk dükkan ve derneklerine saldırdırmaları tepkiye neden oldu. Nürnberg’de bir market ve kuaför saldırıya uğradı, marketin sahibi başına aldığı darbe nedeniyle yaralanarak, tedaviye alındı. Villingen-Schweningen kentindeyse, yürüyüş yapanların, bir Türk derneğinin önünde duran ve protestoculara tepki gösteren iki kişiye saldırdığı öğrenildi. Nürnberg’deki saldırının ardından olay yerine giden Türkiye Nürnberg Başkonsolosu Serdar Deniz, bu tarz olayların büyümesi halinde iki ülke ilişkilerinin zora gireceğini belirterek, Türk vatandaşlarını provokasyona gelmemeleri konusunda uyardı. Türk Dışişleri’nden yapılan açıklamadaysa, şiddet içeren eylemlere karşı, diplomatik temsilciliklerin, Türk vatandaşlarının ve Türk çıkarlarının korunması için tedbirlerin artırılması istendiği belirtildi.
Başkonsolos Serdar Deniz, polisten bu olaya çok hızlı bir şekilde müdahale etmelerini, saldırganların bir an önce yakalanıp, yargı önüne getirilmesini istedi. Deniz, polislere, "Ben Başkonsolos olarak her bir vatandaşımın hakkını ve hukukunu korumakla görevliyim, sizden de vatandaşlarımızın güvenliğini sağlamanızı istiyorum" dedi.