1963 yılında Almanya ile Fransa arasında imzalanan Elysee Anlaşması'nın yenilenmesi töreninde konuşan Almanya Başbakanı Angela Merkel, anlaşmanın altına atılan imzaların iki ülke arasındaki ilişkileri yeni bir düzeye çıkaracağını söyledi.
Aachen kentinde tarihi Belediye Sarayı’nda düzenlenen törende konuşan Merkel, "İçinde bulunduğumuz dönem 56 yıl öncesinden çok farklı ve yeni yaklaşımlar gerektiriyor" şeklinde görüş belirtti ve "Almanya ile Fransa önümüzde bulunan zorluklara karşı el ele hareket etme kararı aldılar. Ülkelerimizin savunma, eğitim, teknoloji ve ekonomi politikalarında ortak bir yol izlemeleri, geleceğimiz açısından kaçınılmaz bir gereklilik" dedi.
Merkel, iki ülkeden birinin saldırıya uğraması durumunda diğerinin hemen devreye gireceğini de belirtirken anlaşmayı, planlanan Avrupa Ordusu'nun ilk adımı olarak niteledi.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Fransa ve AB’yi aynı şekilde sevmenin bir çelişki olmadığını belirterek, "Fransa anavatanım, Avrupa ise ortak vatanımız" şeklinde konuştu.
AB’nin bir ‘demokrasi projesi’ olduğunu söyleyen Macron, Elysee Anlaşması'nın yenilenmesiyle, "Avrupa, dünyadaki yeni fırtınalara karşı halklarımızın koruma kalkanı olacak" dedi.
Her iki lider de, 2019 Avrupa Parlamentosu seçimlerine dört aya kala, popülizm ve milliyetçiliğin Avrupa’yı tehdit ettiğini belirten açıklamalar yaptılar.
Elysee Anlaşması 22 Ocak 1963'te Fransa Cumhurbaşkanı De Gaulle ve Almanya Başbakanı Adenauer tarafından imzalanmış ve iki ülke arasında bugüne dek süren çok yakın siyasi ve toplumsal işbirliğinin önünü açmıştı.
Yenilenen anlaşma,dış ve güvenlik poltikiları, bütçe disiplini, ortak vergi politikası gibi konularda işbirliğinin genişletilmesini hedeflerken Fransa ve Almanya’nın ekonomik bütünleşmesinin hızlandırılmasını ve kültür, eğitim, teknoloji gibi alanlarda ortak projeler üretilmesini öngürüyor.
“Avrupa Ordusu”
Merkel’in konuşmasında belirttiği ‘Avrupa Ordusu’ ise, anlaşmada terim olarak yer almamasına rağmen, orta vadeli en önemli hedef olarak tanımlanıyor.
Macron, cumhurbaşkanlığına seçildikten sonra yaptığı bir konuşmada, AB’nin en kısa zamanda uluslararası operasyonlara katılabilecek ve aynı zamanda AB ülkelerini koruyabilecek güçte kendi ordusunu kurmasını önermiş, Merkel de bu öneriye destek vermiş, söz konusu fikir bir Alman-Fransız planına dönüşmüştü.
Fransa ve Almanya'nın yanı sıra, AB içinde İtalya ve İspanya da ortak bir ordu kurulması fikrine sıcak bakıyor.
Ortak ordu fikrine başından bu yana karşı çıkan İngiltere'nin, AB'den önümüzdeki Mart ayında ayrılacak olması ‘Avrupa Ordusu’ sürecini hızlandıracak bir gelişme olarak tanımlanıyor ve yapılan yorumlarda Merkel’in bugünkü sözlerinin tesadüf olmadığı belirtiliyor.
Trump yönetiminin, NATO’yu zayıflatacağı gerekçesiyle söz konusu ordu fikrine karşı olması ise, AB ile ABD arasındaki transatlantik ilişkilerin askeri alanda da sertleşmeye devam edeceğin bir işareti olarak değerlendiriliyor.
Merkel, kısa bir süre önce ‘Avrupa Ordusu’nun NATO’ya karşı kurulan bir ordu olmayacağını, "Birbirine karşı değil, birbirini tamamlayan askeri güçler oluşacağını" söylemişti.