El Kaide lideri Usame Bin Ladin’in Pakistan'da yapılan bir operasyonla öldürülmesinin uluslararası yankıları sürüyor. Çeşitli ülkelerde operasyonun uluslarası yasaları çiğneyip çiğnemedeği tartışılırken, Almanya’da ise Başbakan Angela Merkel Bin Ladin’in ölümüne gösterdiği tepki nedeniyle eleştirilere hedef oldu.
Başbakan Angela Merkel Pazartesi günü El Kaide lideri Usame Bin Ladin’in öldürüldüğünün açıklanmasından sonra önce sadece yazılı kısa bir açıklama yaptı ve operasyonun başarılı sona ermesinden dolayı ABD Başkanı Obama’yı kutladı. Daha sonra aynı gün akşam saatlerinde basının önüne çıkan Merkel, ‘Usame Bin Ladin öldürüldüğü için çok mutluyum, bu terörizme karşı büyük bir başarıdır’ şeklinde bir ifade kullandı.
Merkel’in bu sözleri, hem siyasi çevrelerde hem de basın ve kamuoyunda büyük eleştirilere neden oluyor. Merkel’in kendi partisi CDU’dan Yeşiller’e, sendikalardan kiliselere, insan hakları örgütlerinden medyaya hemen ortak kanı, Merkel’in ‘sevinç’ ifadesiyle Almanya’da geçerli siyasi etiğin sınırlarını aştığı şeklinde. Nitekim Birlik Partileri’nin dış politika sözcüsü Philpp Missfelder, bir insanın ölümüne veya öldürülmesine, Hırıstiyan kökenli bir partinin lideri sıfatı taşıyan Merkel’in sevinmesini anlayamadığını açıklarken, Birlik Partileri’nden Federal Parlamento’nun Adalet Komisyonu Başkanı Siegfried Kauder, Merkel’i ‘hukuk kurallarını yok saymak ve Ortaçağ zihniyetiyle siyaset yapmakla’ suçladı. Alman Katolik kiliselerinin çatı örgütü olan Alman Piskoposlar Konferansı ise, Hristiyanlık dininin ‘İnsan öldürmeyeceksin’ emri olduğunu, bu yüzden bir insanın öldürülmesinin din kurallarına ters düştüğünü açıkladı.
Merkel’in sözleri çok büyük bir olasılıkla Federal Parlamento’da özel bir oturuma da neden olacak. Sol Parti en geç gelecek hafta konuyla ilgili bir oturum yapılmasını ve Merkel’in hükümet açıklaması yaparak, tavrını gerekçelendirmesini talep ederken, Merkel’in basın sözcüsü Steffen Seibert, ortamı yumuşatmak amacıyla yaptığı açıklamada, Başbakanın ifadesinin yanlış değerlendirildiğini, Merkel’in Bin Ladin’in öldürülmesine değil, onun devre dışı bırakılmasıyla dünyanın daha güvenli olması ihtimaline sevindiğini söyledi.
Buarada, Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir, yaptığı açıklamada, ‘dünyanın en büyük teröristlerinden biri’ olarak tanımladığı Bin Ladin'in ölümünden dolayı rahatladığını ifade etti. Buna paralel, El Kaide ve radikal İslamcı başka grupların intikam amacıyla Almanya’da bir terör eylemi yapabileceği yönündeki tartışmalar da yeniden gündemi belirlemeye başladı. Geçen Aralık ayında verilen bir terör alarmı sonrasında adeta bir terör paranoyasi yaşanan ülkede, güvenlik birimleri ve istihbarat örgütleri Almanya’da küçük hücreler halinde örgütlenmiş olan radikal İslamcı çevrelerin bundan sonra daha da tehlikeli olabileceği konusunda birleşiyorlar. Sokaktaki vatandaş ise, terörle bağlantılı tartışmaların sonuçta Müslüman kökenlilerin yaşamını olumsuz etkilemesinde şikayetçi.
Öteyandan bugün başkent Berlin’in dünyaca ünlü Brandenburg Kapısı yakınında bulunan bir bavul bomba alarmı verilmesine neden oldu. Bomba alarmı sonrasında Berlin’in bu en turistik noktası boşaltıldı, altından geçen metro da devre dışı bırakıldı. Kapının yakınındaki Fransız Büyükelçiliği’nin önünde bulunan şüpheli bavulu inceleyen uzmanların, bavulda sadece çamaşır ve çorap bulunduğunu tespit etmesiyle bölgedekiler derin bir nefes aldı.
Cem Dalaman'ın Berlin'den gönderdiği haberi aşağıdaki linkten dinleyebilirsiniz: