Mercy Corps'dan Türkiye'ye Uzlaşma Çağrısı

Your browser doesn’t support HTML5

“Suriye’de altı yıllık savaşın insani bilançosu” Amerikan Senatosu Dış İlişkiler Komisyonu’nda masaya yatırıldı.

Türkiye’nin, insani yardım kuruluşu Mercy Corps’un faaliyet iznini iptal etmesi, oturumun ana gündem maddelerinden biriydi. Senatörler, Ankara’nın kararından rahatsızlık duyduklarını söyledi.

Demokrat Parti Oregon Senatörü Jeff Merkley, “Türkiye’nin 300 binden fazla Suriyeli’ye yardım eden Mercy Corps’un iznini iptal etmesinden hayal kırıklığına uğradım” dedi.

Demokrat Parti Maryland Senatörü Ben Cardin de, “Bilmenizi isterim ki, insani yardımın en etkili biçimde ulaştırılması için yollar arayacak ve Türkiye’ye, kararın düzeltilmesi gerektiğini anlatarak size yardımcı olmaya çalışacağız. Senatör Merkley, Senatör Kaine ve komisyondaki diğer isimlerle birlikte çalışacak ve Türk hükümetiyle irtibata geçerek Mercy Corps’un sorunlarını nasıl çözebileceğimize bakacağız. Suriye halkına yardım iletmeniz için Türk hükümeti ile iletişimde olacağız” sözü verdi.

"Hata yaptıysak düzeltmeye hazırız"

Oturumun katılımcılarından Mercy Corps Başkanı Neal Keny Guyer, Türk hükümetinin kararının her ay yardım ettikleri 460 bin Suriyeli’nin hayatını etkilediğini ve izinlerinin iptal gerekçelerini bilmediğini savundu.

Amerika’nın Sesi, Guyer’e, Türk basınında yer alan Mercy Corps’un PYD’ye yardım ettiği, insan kaçakçılığı yaptığı, yurtdışına yasadışı yollardan para çıkardığı ve izinsiz eğitim faaliyetlerinde bulunduğu iddiasıyla ilgili görüşlerini sordu.

Guyer, “Bize iznimizin iptal gerekçesi olarak bunlar resmi yollardan iletilmedi. Elbette saygıdeğer küresel bir yardım örgütüyüz. Bağımsız, tarafsız ve ilkeli bir örgüt olarak asla böyle işler yapmayız. Eğer hata yapmışsak onları da düzeltmeye hazırız” yanıtını verdi.

Guyer, Türkiye için yaptıkları planların, bu krize takıldığını söyledi ve “Türkiye ile ilişkilerimize o kadar güveniyorduk ki daha geçen yaz İstanbul’u, bir sonraki küresel liderler toplantısı için seçmiştik. 200 kadar dünya liderini Türkiye’ye getirmeyi planlıyorduk. İstanbul’u seçmemizin de tek bir nedeni vardı. Geçen yaz siyasi karmaşa ve terör saldırılarıyla sarsılan Türk hükümeti ve halkıyla dayanışma göstermek” ifadelerini kullandı.

Miliband'den Türkiye vurgusu

Uluslararası Kurtarma Komitesi Başkanı David Miliband da Başkan Donald Trump’ın Dışişleri Bakanlığı’nda yapmayı planladığı bütçe kesintisini eleştirdi.

Miliband, “Uluslararası hukuka destek vermek ve hukuk ihlalinde bulunanları sorumlu tutmak için Amerika’nın varlığı zorunlu. Açıkçası bu noktada Amerika destek vermezse, kimse vermez. Amerikan bütçesinde öngörüldüğü gibi yabancı yardımlar kesilirse, bu kesinti, Suriye halkı için trajedi olur ve Amerika bu yüzden stratejik liderliğini kaybedebilir” dedi.

Miliband, bölgede Türkiye’nin çok önemli olduğuna da dikkat çekti ve “İran ve Rusya doğal müttefik değil. Türkiye ve Rusya da değiller. Türkiye’nin NATO üyesi olduğunu unutmayın. Özellikle Rakka hususunda çatışmaların geleceğinin önemli bir bölümü Amerika, Türkiye, Rusya ve Suriyeliler arasındaki ilişkilere bağlı” hatırlatmasını yaptı.

"Halep'te en tehlikeli yer hastane"

Esat rejiminden korkan Suriyeli doktorlar oturuma yüzlerini gizleyerek katıldı, senatörlere özellikle Halep’te yaşanan dehşeti anlattı.

Feride takma isimli bir doktor yaşadıklarını, “Halep’te en tehlikeli yer hastaneydi. Benim bölümüm üçüncü kattaydı. Her gün füzelere ve kurşunlara hedef oluyorduk. Bir gün sezaryen doğum yaptırırken üst katımıza bir füze isabet etti ve tavanın bir bölümü çöktü. Ameliyat ekibi kaçtı ama kalan doktorlar, kadının hayatını kurtarmayı başardık. Çalıştığım hastane hava saldırılarıyla yıkıldıktan sonra yeraltında bir hastane kurmaya çalıştık ama kuşatma nedeniyle malzemeler şehre giremedi. Sonra başka bir hastanede çalıştım ama orası da kimyasal silahların hedefi oldu” sözleriyle anlattı.

Suriyeli Amerikan Doktorlar Derneği üyeleri, Amerika’nın Sesi mikrofonundan yeni yönetime çağrı yaptı ve Suriye’nin Doğu Guta, Dera ve Humus gibi kuşatma altındaki diğer kentlerine de insani yardım yapılmasını ve yardım konvoylarının korunmasını istedi.