Cumhurbaşkanlığı Eğitim Sistemi’nin en önemli vaatlerinin başında eğitim sisteminin modern dünyanın ihtiyaçlarına yanıt verir hale getirilmesi geliyordu.
Bu kapsamda Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la 2023 Eğitim Vizyonu Belgesi’ni 23 Ekim 2018 tarihinde açıkladı.
Bugün Anadolu Ajansı’nın “Editör Masası” programına katılan Milli Eğitim Bakanı, 40 başlığın tamamlandığını, sekiz-dokuz başlık üzerindeki çalışmaların da sürdüğünü söyledi.
Selçuk, “Altı ayda büyük değişiklik yok deniyor. Büyük değişikliğimiz altı ayda bir şey yapmamak. Acil değişiklik olsa, sorun olurdu. Çayın demlenmesi lazım. Üç yıllık bir takvim koyduk, bu zamana uymamız lazım” dedi.
Milli Eğitim Bakanı: “Yatırım politikaları uygulanmazsa okullardaki eğitim farklılıkları azaltılmaz”
Okula başlama yaşının düşürülmesiyle iki çağ nüfusunun birbirine girdiğini, bunun da lise çağında derslik sıkıntısına neden olacağını söyleyen Selçuk, okula başlama yaşının 64 aydan 69 aya yükseltildiğini açıkladı.
Mili Eğitim Bakanlığı’nın yapay zeka stratejisinin Nisan ayında açıklanacağını ifade eden Ziya Selçuk, ülke eğitim sistemindeki en büyük sorunların başında okullar arasındaki öğrenme farkının geldiğini belirtti:
“Türkiye’deki imkanı iyi olan ve kötü olan arasındaki fark yüksek. Bu azaltılmadığı sürece kamuoyu belli okulları işaret eder. Bizde okullar arasındaki öğrenme farkı %60, Batı Avrupa’da ise bu fark %10. Bu azalmazsa sınav baskısı azalmaz. Okullardaki öğrenme farklılıkları da %30. Biz regülasyon politikası ile azaltıyoruz. Ancak yatırım politikaları uygulanmazsa bu fark azalmaz.”
“Eğitimde beklenti varsa, yerel seçimlerde bize destek olunmalı”
“Eğitim demokrasiyle çok yakından ilgili. Eğitimde güçlü bir beklenti varsa o zaman yerel seçimlerde bize destek olunması gerektiği çok açık” diyen Selçuk, Öğretmenler Meslek Yasası ile ilgili çalışmaların sürdüğünün de altını çizdi.
Selçuk, “Öğretmenlerin kariyer basamakları konusunda belirsizlik var. Bu ehliyet üzerinden inşa edilmeli. Eğitim ehil olmadığında kaliteye yansıyor. Özlük hakları bu kanunla yapılacak. Bu süreçte Milli Eğitim Bakanlığı olarak binlerce öğretmenle, okur müdürlerimizle, STK’larla, sendikalarla defalarca görüştük. Yukarıdan aşağıya bir söylemle faydalı bir değişiklik yapmak mümkün değil. Toplumla paylaşarak kalıcı bir değer haline dönüştürebilirsiniz. Aksi taktirde sübjektivite olur. Bu yasa yeni yasama dönemine kalır ama ilk işlerden biri olur” dedi.
Hükümetin birlikte hareket ettiği Eğitim Bir Sen dışındaki sendikalar, Öğretmenler Yasası hakkında eleştirel görüşlere sahip.
Dr. Bostan: “50 bine yakın mağdur var, Milli Eğitim’de demokrasi yoksa Türkiye’de de yoktur”
Milli Eğitim Bakanlığı’nın kendilerinin de görüş almasına rağmen bildiği gibi davranmaya devam ettiğini savunan Türk Eğitim Sen İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı Hanefi Bostan, Milli Eğitim Bakanı’nın sözlerinin güzel olmasına rağmen icraatların taahhütlerle çeliştiğini vurguluyor.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Dr. Bostan, “Çıkarılan yönetmelik farklı, uygulama farklı. Maalesef ‘liyakati olmasın ama bizim adam’ olsun anlayışı hakim. Vizyon belgesinde ‘sınav’ deniyordu, Cumhurbaşkanı da liyakat bizim için önemli dedi ama bu yapılmadı, yapılmıyor. Mülakatla göreve gelen müdürlerin eski hakları korunuyor. Buna mukabil haksız yere görevinden alınanların Danıştay’da ya da diğer mahkemelerde aldıkları kararlar uygulanmıyor. Bir kısmı emekli olmuş, bir kısmı kızakta 50 bine yakın mağdur var. Milli Eğitim’de demokrasi yoksa Türkiye’de demokrasi yoktur. Eski tas, eski hamam liyakatsiz atamalar devam ediyor” diyor.
Bir iki yıllık öğretmenlerin belli ilişkilerle müdür ve müdür yardımcısı yapıldıklarını söyleyen Türk Eğitim Sen İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı, tecrübesiz ve ehliyetsiz yöneticilerin müdür odalarına kapandıklarını, bu nedenle de hem okullardaki disiplin sorunlarının arttığını hem de eğitim başarılarının düştüğünü iddia etti.
Eğitim Sen: “İş barışı yok ediliyor, iş güvenliği ortadan kaldırılıyor”
Eğitim Sen ise Milli Eğitim Bakanlığı’nın kendilerine görüş dahi sormadığını söylüyor.
Öğretmenlik Yasası’nı öğretmenlerin katılımıyla hazırlamak ve mevcut düzenlemeye karşı çıkmak için 5 Ekim’den beri “Öğretmen Değişirse Dünya Değişir” kampanyası yürüten Eğitim Sen’in başkanı Feray Aytekin Aydoğan, öğretmenlerin görülmedik bir saldırıyla karşı karşıya olduğunu öne sürdü.
VOA Türkçe’ye değerlendirmelerde bulunan Aytekin, “2023 Eğitim Vizyonu aslında AKP’nin seçim beyannamesinde yer alıyor. Cumhurbaşkanlığı bünyesinde oluşturulan Eğitim ve Öğretim Kurulu bunu hazırlıyor. Hazırlanan kanunla öğretmenlerin iş güvenliği ortadan kaldırılıyor. Norm kadroların maaş karşılığı ders saatinin haftada 24’e, haftalık iş saatinin 36’a çıkarılması piyasacı bir anlayışa işaret ediyor. Üstelik okul müdürü öğretmene hangi görevi verirse yapma zorunluluğu getiriliyor. Eskiden anket doldurmak ya da seminere gitmek için de ücret ödeniyordu. Baş öğretmen, uzman öğretmen, öğretmen hiyerarşik ayrımı getirilerek iş barışı da yok ediliyor. Bundan da fecisi, hiçbir liyakati olmayan komisyonlar bizi izleyerek hazırlayacakları raporlarla mesleğimizi sonlandırabilecekler. Bu yeni rejimin yeni öğretmenlerini inşa etme kanunudur. İş güvencesi tüm çalışanların hakkıdır ve bu saldırıyı kabul etmeyeceğiz” dedi.
Aytekin, Eğitim Sen’in yasaya karşı her alanda mücadele edeceğini de sözlerine ekledi.