6 Temmuz tarihinde Murat Çetinkaya’nın görevden alınmasının ardından Merkez Bankası başkanlığına atanan Murat Uysal’ın başkanlığında toplanan Para Politikası Kurulu PPK, bir hafta vadeli repo ihale faizi oranında 425 baz puan indirime giderek politika faizini yüzde 24’ten yüzde 19,75’ye düşürdü.
Günlerdir Merkez Bankası’nın yeni başkanıyla birlikte nasıl bir tutum izleyeceğini merakla bekleyen para piyasaları, PPK’nın beklentilerin dışına çıkmayan kararına olumlu tepki verdi.
Dün akşam piyasa kapanışında 5,7071 olan Dolar/TL kuru, PPK kararı sonrası ilk dakikalarda 5,73’ü aştıktan sonra önce 5,65 seviyesine geriledi sonra 5,67’lere tırmandı.
PPK kararında enflasyon ve cari işlemler dengesinde iyileşme vurgulandı
Merkez Bankası PPK kararında cari işlemler dengesi ile enflasyondaki iyileşmeye dikkat çekilirken büyüme kompozisyonun dış dengeyi olumlu etkilediği ifade edildi.
Kararda, ‘‘Son dönemde açıklanan veriler iktisadi faaliyetin ılımlı bir toparlanma eğilimi sergilediğini göstermektedir. Küresel büyüme görünümündeki zayıflamaya rağmen rekabet gücündeki gelişmelerin etkisiyle mal ve hizmet ihracatı artış eğilimini sürdürmekte, özellikle turizmdeki güçlü seyir doğrudan ve bağlantılı sektörler kanalıyla iktisadi faaliyeti desteklemektedir. Önümüzdeki dönemde net ihracatın büyümeye katkısını sürdüreceği; enflasyondaki düşüş eğilimi ve finansal koşullardaki kısmi iyileşmeyle birlikte ekonomideki kademeli toparlanmanın devam edeceği öngörülmektedir. Büyüme kompozisyonu dış dengeyi olumlu etkilemektedir. Cari işlemler dengesindeki iyileşme eğiliminin sürmesi beklenmektedir. Enflasyon görünümündeki iyileşme devam etmektedir. İç talep gelişmeleri ve parasal sıkılaştırmanın etkileri enflasyondaki düşüşü desteklemektedir’’ dendi.
‘‘Piyasa MB’nin ‘Düşünüldüğü kadar agresif olmayabiliriz’ mesajını sevdi”
VOA Türkçe’ye değerlendirmelerinde bulunan ekonomist Gizem Öztok Altınsaç, PPK kararının son paragrafında ‘‘Enflasyondaki düşüşün hedeflenen patika ile uyumlu şekilde gerçekleşmesi için para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesi gerekmektedir. Bu çerçevede, parasal sıkılığın düzeyi ana eğilime dair göstergeler dikkate alınarak enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak şekilde belirlenecektir. Merkez Bankası fiyat istikrarı ve finansal istikrar amaçları doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir’’ denmesinin piyasayı rahatlattığını söyledi.
Altınsaç, ‘‘Swap tarafında 390 baz puan indirimi fiyatlanıyordu. Dolayısıyla başkan değişikliği ardından gelen bu indirim kararı, piyasa açısından şaşırtıcı değil. Enflasyonun düşüş trendinde olduğu bir dönemde anlaşılabilir. PPK Kararı’ndaki ifadelerin dengeli olduğunu, iletişimin daha güçlendirildiği bir not olduğunu görüyoruz. Bu Merkez Bankası’nın elini rahatlatan bir unsur. Son paragraftaki ‘temkinli duruşun sürdürülmesi’ ifadesi de bütün bu politika metnini dengeli haline getiriyor. Zaten tam da bu nedenle dolar kurunun 5.70’in altına gevşediğini düşünüyorum. ‘Düşünüldüğü kadar agresif olmayabiliriz’ mesajı verilmesini de piyasa sevdi. Yıl sonuna kadar toplamda 700-800 baz puan indirim söz konuş olabilir. Swap tarafı bunu fiyatlıyor. Enflasyon düşüyor, yüzde 12-13’lere gelecek gibi görünüyor. Para politikasının enflasyonu düşürücü nitelikte olması lazım’’ dedi.
Gizem Öztok Altınsaç, yıl sonunda faizin kademeli olarak yüzde 16’lara düştükten sonra daha fazla indirime gidilebilecek ortam olmayacağını bu dönemde Merkez Bankası’nın tutumunun daha önemli olacağının altını çizdi.
‘‘Bankalarımızın bu indirimi en hızlı şekilde kredi maliyetlerine yansıtması önemli’’
Merkez Bankası’nın indirim kararının ardından bir açıklama yayınlayan İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekip Avdagiç, faizde indirimi umut verici bulmakla beraber bu indirim eğiliminin devam etmesi çağrısında bulundu.
Türkiye’nin en büyük ticaret odasının başkanı olan Avdagiç, ‘‘Faizde indirim umut verici ancak tek seferle kalmamalı. Bir trendin başlangıcı olmalı. Faizin yüksek kaldığı her gün Türkiye'nin yatırım potansiyelinden çalmaktadır. Faiz indirimi, kaynaklarımızı dışarıda dünya ile rekabet etmek yerine, içeride faiz maliyetiyle rekabete harcamak zorunda kalmamamız için olumlu bir adım. Faizle enflasyon arasındaki makası açık tutma lüksümüz yok. Enflasyonda aşağı yönlü bir trend yakalamışken, faizle enflasyon arasındaki makası açık tutma lüksümüz yok. Keza dünyada da faizlerin aşağı doğru hareketlendiği bir konjonktürdeyiz. FED, 30 Temmuz’daki toplantısında muhtemelen faiz indirecek. Gelişen ülkelere baktığınızda geçen hafta içinde de Güney Afrika, Güney Kore, Endonezya ve Ukrayna faiz indirimine gitti. Bu fotoğrafa bakınca Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın verdiği faiz indirim kararını oldukça yerinde buluyoruz. Umuyoruz ki 425 baz puanlık faiz indirimi piyasaya ve yatırımlara olumlu yansıyacak. Bankalarımızın da bu indirimi en hızlı şekilde kredi maliyetlerine yansıtması çok önemli" diye konuştu.
Para Politikası Kurulu’nun 2019’da üç toplantısı kaldı
PPK’nın bir sonraki toplantısı 12 Eylül’de yapılacak. Yılın geri kalanında iki kez daha toplanacak olan kurulun diğer toplantı tarihleri, 24 Ekim ve 12 Aralık.