Nobel Barış Ödülü sahibi Malala Yusufzay kısa süre önce Amerika’nın Sesi Deewa Yayın Bölümü’yle biraraya geldi. Malala, Washington’daki Newseum Haber Müzesi’nde yaptığı konuşmada, kadın haklarını savundu, yeni belgeselini tanıttı.
Pakistan’da kızların eğitim alma hakkını savunduğu için üç yıl önce Taleban örgütü tarafından vurularak ağır yaralanan Malala, şimdi önde gelen kadın hakları savunucularından biri olarak dünyayı dolaşıyor.
Malala Yusufzay, kadın liderlerin sayısının artmasının tüm dünyanın yararına olduğunu söyledi: “Dünyanın dört bir yanındaki kadınlara mesajım şu: kadınlar kendilerine inanmalı, liderlik potansiyeline sahip olduklarını bilmeli. Daha çok kadının ön saflarda yer almasına ihtiyacımız var.”
Malala’nın hayatını konu alan He Named Me Malala adlı yeni belgesel, Ekim ayında vizyona girecek. Filmin başlığı, babasının kızına güçlü bir Peştun kadın olan Malala’nın adını vermesini yansıtıyor: “Hem babam hem de annem bana başından beri ilham kaynağı oldu. Babam, son derece zor bir dönemde Swat Vadisi’nde kadın haklarını ve eğitimi desteklediğini dile getirdi. Hakkımı savunmam için bana ilham verdi. Beni hiçbir zaman zorlamadı, bu nedenle ondan çok şey öğrendim. Bu rolü babam beni zorladığı için değil, bana ilham kaynağı olduğu için üstlendim. Bu benim kendi başarım.”
İngiltere’de üniversite eğitimine devam eden Malala, kendisini ilham kaynağı olarak gören bir öğrencinin de sorularını yanıtladı.
Casey Bahr, “Ne kadar genç olursanız olun, kahraman olabilirsiniz. Nobel Barış Ödülü gibi olağanüstü bir başarıya imza atabilirsiniz. Henüz sadece 18 yaşında olan, ancak şimdiden birçok başarı kazanan birini görmek harika” diyor.
Hina Baloch ise, “Çok sayıda kız çocuğu okula gidemiyor, eğitim göremiyor. Malala tüm dünyaya bunun çok ciddi bir sorun olduğunu gösterdi. Malala sesini duyuramayan çok sayıda kızın sözcüsü oldu” diyor.
Malala, verdiği mesajın hem kadınlar hem de erkekler için anlam taşıdığını söylüyor: “Dünya nüfusunun yarısını eğitimden yoksun bırakır, seslerini duyurmalarını engellersek ülkelerin gelişmesini de engellemiş oluruz. Hem kadın hem de erkeklerin topluma tam katılım göstermesi son derece önemli.”
18 yaşına giren ve artık yetişkinliğe adım atan Malala, bu mesajı tüm dünyaya yaymaya devam etmeye kararlı görünüyor.