Fransa'da ilk turu yapılan genel seçimlere, solda birlik hareketi "NUPES" damgasını vurdu. Radikal sol, Yeşiller ve Sosyalistler'in ittifaka gittiği Ekolojik ve Sosyal Yeni Halk Hareketi (NUPES), ilk turda oyların yüzde 26,1'ini topladı. İktidar ile onu destekleyen partileri temsil eden "Ensemble/Birlikte" hareketi ise yüzde 25,8 oyla ikinci sırada yer aldı.
Your browser doesn’t support HTML5
Fransa'da 48,7 milyon seçmen, Ulusal Meclis'te görev alacak 577 milletvekilini belirlemek için sandık başına gitti. İlk turda iktidar partisi Meclis'te çoğunluğu elde edememe riski ile karşı karşıya kalırken, Macron da seçildikten sonra çoğunluğu garantileyemeyen ilk cumhurbaşkanı oldu.
Gözler, 19 Haziran’da yapılacak ikinci turda, iktidarın salt çoğunluk olan 289 rakamını aşıp aşmayacağına çevrildi. Salt çoğunluk aşılamazsa, Fransız siyaseti yeni hükümet pazarlıkları ya da koalisyon formüllerinin de gündeme geldiği karmaşık bir döneme girecek.
Parçalanan Fransız siyasetinin fotoğrafını yansıtan seçimlerde, Popülist sol parti Boyun Eğmeyen Fransa (LFI), Yeşiller (Les Verts), Fransız Komünist Partisi (PCF) ve Sosyalist Parti'nin (PS) ittifakı; iktidardaki liberal merkez hareket Cumhuriyet’e Yürüyüş (LREM) ve ona destek veren MODEM, Agir ve Horizon partilerinin ittifakı "Ensemble" birbirine son derece yakın sonuçlar elde etti.
Her seçimde daha da güçlenen aşırı sağ parti Ulusal Bütünleşme Hareketi (RN) de yüzde 19 oyla ülkenin üçüncü siyasi gücü olduğunu gösterdi.
Fransız yasalarına göre, ilk turda seçilebilmek için sandığa katılımın yüzde 25'i, adayların oy oranının da yüzde 50'yi geçmesi gerekiyor. İlk turda yalnızca 5 milletvekili yüzde 50 barajını aşarak seçilebildi.
Seçilemeyen adaylardan 564'ü 19 Mayıs'ta yapılacak ikinci turda "düelloya" girecek. Kalan sekiz aday da üçlü yarışta kazanmak için çaba gösterecek.
NUPES listesinden üç kadın aday Daniele Obono, Sarah Legrain, ve Sophia Chikirou ile parti yöneticisi Alexis Corbiere, daha ilk turda seçilme başarısını gösterdi.
Hennin-Beaumont kentinden milletvekili adayı olan Marine Le Pen, yüzde 55 oy alsa da sandığa giden oyverenler yüzde 25'in altında olduğu için ikinci tura yeniden katılacak.
Seçimlerin en ağır kaybedeni ise göçmen ve İslam karşıtı söylemleriyle siyasete giren gazeteci yazar aşırı sağcı aday Eric Zemmour oldu. Mayıs ayında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hezimete uğrayan Zemmour, milletvekili seçimlerinde de ilk turda elenerek büyük bozguna uğradı.
Seçim hilesi tartışması
Her seçimde olduğu gibi resmi sonuçları ertesi sabah açıklayan İçişleri Bakanlığı, seçimlerin kazananını değiştiren rakamlar bildirince, ülkede "seçim hilesi" tartışması başlattı.
Bakanlık rakamlarına göre, Ensemble hareketi yüzde 25,75 oy oranı ve 20 bin oy farkla birinci geldi; NUPES ise yüzde 25,66 oyla ikinci sırada yer aldı. Diğer partilerin oy oranları ise değişmedi.
Bazı gazete ve televizyonlar bu rakamları baz alsa da, ülkenin saygın ana akım medya kuruluşları rakamları değiştirmedi. Ülkenin en büyük gazetesi Le Monde, kendi sayımlarına göre NUPES'ün yüzde 26,2 ile birinci sırada yer aldığını ve bakanlık rakamlarını esas almayacağını duyurdu.
NUPES lideri Jean Luc Melenchon, iktidarı ve İçişleri Bakanı'nı, deniz aşırı illerden ve dışarıdan desteklediği adayların aldığı oyları saymamakla ve "seçim hilesi yaparak iktidar partisini birinci sırada göstermekle" suçladı.
Sol hareket NUPES, Danıştay'ı göreve çağırarak, İçişleri Bakanlığı’nın değiştirdiği rakamları incelemesini istedi.
Seçimler gazetelere "solun başarısı" ya da "iktidarın başarısızlığı" yorumlarıyla girdi. Sol eğilimli Humanite gazetesi, "Solun ilk zaferi" manşetiyle, NUPES'ün yüzde 26 oyla birinci sıraya yerleştiğini ve İktidar partisiyle dirsek dirseğe yarıştığını dile yazdı.
Le Figaro gazetesi "Macron, dar bir çoğunluğa doğru" manşetiyle, "Cumhurbaşkanlığı skorundan daha düşük oy oranı elde eden Macron'un Meclis'te çoğunluğu almasının garanti olmadığını" yazdı. Ekonomi gazetesi Les Echos "İktidar zayıfladı" manşetini atarken, sol eğilimli Liberation, "Sol: Güçlü geri dönüş" manşetiyle NUPES'ün başarı getiren seçim stratejisini ön plana koydu.
Çoğunluk mu koalisyonlar dönemi mi?
Macron, bir buçuk ay önce yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra "partisi ilk turda salt çoğunluğu garantileyemeyen ilk cumhurbaşkanı" oldu. Daha ilk turda iktidarın desteklediği 66 milletvekili elendi. Anket firmalarının seçim sonuçlarından yola çıkarak belirledikleri tahmini sonuçlara göre, ikinci turda da sandığa katılım düşük olacak.
Ulusal Meclis'te oluşacak büyük belirsizliğin devam ettiğine işaret eden Ipsos-Sopra Steria araştırma şirketinin tahminlerine göre, oyların yüzde 25'ini alan iktidar partisi 255 ile 295 arasında milletvekili elde edebilecek.
Bu, iktidar için en karamsar tahmin. OpinionWay firması 260 ile 300 arasında, Elabe ve Ifop firmaları ise 270 ile 310 arasında milletvekili çıkaracağını tahmin ediyor. Tüm tahminlerde en alt rakam salt çoğunluğun gerisinde kalıyor.
Ancak, diğer partilerden en çok milletvekili alma ihtimali olan parti de iktidar partisi; böylelikle salt çoğunluğu garanti edemese de, açığı kapatma şansı bulunuyor.
Ipsos Genel Direktörü Mathieu Galard, diğer partilerden en çok iktidara oy gelmesini beklediklerini, sol birlik hareketi ile aşırı sağ hareketin ulaşabileceği en yüksek seviyeye ulaştığını belirtti. Galard, "Salt çoğunluk garanti görünmüyor. En muhtemel senaryo 289'un altında olsa da Ensemble'ın en çok milletvekili çıkaran parti olması. Salt çoğunluğu alma şansı hala var ama zayıf, 289'dan bir iki sandalye daha fazlasıyla mümkün olabilir" dedi.
Elabe şirketine göre NUPES, en iyimser tabloda 220 milletvekili çıkarabilecek. Ipsos-Sopra Steria'ya göre ise, aşırı sağ parti RN 50 ile 80 arası, merkez sağ LR ise 33 ile 53 arası milletvekili çıkarabilecek.
Macron ne yapacak?
İktidar partisi ilk gün, "ne radikal sol ne aşırı sağ" stratejisini izleyerek, merkez sağ oyları almak için kolları sıvadı. Ancak sol partilerden kendilerini aşırı sağ ile aynı kefeye koyan iktidara sert tepki gelince, ilerleyen saatlerde iktidar sözcüleri "aşırı sağa tek oy yok" stratejisine geri döndü.
Fransa'da cumhurbaşkanının "elini kolaylaştıran" ve "Meclis çoğunluğunu kolay alması" üzerine kurulan seçim sistemi, "Beşinci Cumhuriyet sisteminin doğası" kabul ediliyor ve bu nedenle milletvekili seçimlerine "formalite " olarak bakılıyor. Ancak 1958'den bu yana var olan 5. Cumhuriyet tarihinde ilk kez, bir iktidar partisi salt çoğunluğu ilk turda garantileyemiyor.
Macron ikinci turda çoğunluğu almayı başarırsa, radikal sol ve aşırı sağın güçlendiği bir parlamentoda, zor da olsa ülkeyi yönetme şansını elde edecek. Ancak iktidardaki LREM'in, kendisine dışarıdan destek veren Horizon, MODEM ve Agir hareketlerine bağımlılığı da artacak.
Diğer taraftan çoğunluğu elde edememesi durumunda, merkez sağ LR Meclis'te kuralları koyan kilit parti konumuna yerleşecek. Macron'un en çok önem verdiği ve emeklilik yaşını 65'e çıkaran reforma LR de destek veriyor. Bu da Macron'un LR ile hükümet pazarlığına oturması senaryosunu en güçlü senaryo olarak ilk sıraya yerleştiriyor.
Macron'un ittifaka gitmeden sosyal reformlar için solun, liberal reformlar için de sağın desteğini isteyeceği bir döneme de işaret eden siyasi gözlemciler, daha önce her kullanıldığında siyasette deprem yaratan kanun hükmünde kararnameler ile reformları geçirme ya da "kohabitasyon/koalisyon hükümeti" kurmak gibi seçenekleri olduğunu da belirtiyor. Ancak uzlaşma sağlanamazsa, anayasal yetkileri kullanarak, son çare erken seçime gitmek, parlamentoyu askıya almak gibi senaryolar da gündeme gelebilecek.
"Beni Başbakan yapın" sloganıyla solda birliği kurmayı ve seçimlerde birinci gelmeyi başaran Jean Luc Melenchon ise, hala ikinci turda "kendilerinin çoğunluğu alacaklarını" iddia ederek, "kohabitasyon/kaolisyon" hükümeti önerisini yineliyor. Ancak Macron "Başbakanı cumhurbaşkanı seçer" diyerek Melenchon'un bu önerisine şimdilik direniyor.
İkinci turda Macron, Ulusal Meclis'te salt çoğunluğu almayı başaramazsa Fransız siyasetini ve iktidarı; parlamentonun askıya alınmasından erken seçim kararına, farklı olasılıklarla zor bir 5 yıl bekliyor.