En çok bilinenleri Cüneyt Arkın’ın “Dünyayı Kurtaran Adam” ve Sadri Alışık’ın “Turist Ömer Uzayda” başta olmak üzere; Yeşilçam’ın Hollywood’dan uyarladığı ya da parçalar alarak yeniden montajladığı filmler, İngiltere’nin başkenti Londra’da düzenlenen bir festivalde gösterildi.
Festivalin düzenleyicileri arasında yer alan Londra’daki “Remakesploitation” adlı film kulübü, etkinliği “tuhaf ama harika Türk filmlerini meraklılarına gururla sunuyoruz” ifadesiyle duyurdu.
Bu filmler üzerinde akademik çalışmanın yürütüldüğü London King’s College, Londra Sinema Müzesi ve Yunus Emre Enstitüsü festivalin evsahipleriydi.
Your browser doesn’t support HTML5
Festivalin açılışında, Yeşilçam’ın bu tür filmlerini konu alan bir belgesel de gösterildi.
“Çakma değil kolaj”
Belgeselin yönetmeni Cem Kaya, “Bütün filmler birbirinin kopyası zaten” diyor ancak bu filmleri “çakma, taklit” gibi yüzeysel kavramlarla değil Türkiye’ye malolmuş filmler olarak değerlendiriyor.
Almanya’da yaşayan yönetmen Cem Kaya, Star Wars filminden bazı sahnelerin makaslanması ya da “Godfather” filminin müziğinin yaygın kullanımını “çalıntı” değil “çağdaş sanat dalı kolajın” ilk örnekleri olarak görüyor.
Kaya, “Remake, Remix, Rip-Off” (Yeniden Çevrim, Yeniden Karışım, Kırpma) adlı belgeselinde, dönemin filmlerine imza atan ünlülere yer veriyor. Belgeselde, “Dünyayı Kurtaran Adam” filminin yönetmeni Çetin İnanç, ABD’deki Columbia Üniversitesi’nde davet üzerine katıldığı bir programda, akademisyenlerden “azar işitmeyi beklerken kendisine hayranlık duyulduğuna şaşırdığını” anlatıyor.
“Depocuya para verip Star Wars’ı çaldık”
İnanç’ın, Star Wars’dan kırpılan sahnelerden bahsederken Akın Film’in deposundan film bobininin çalınışı ve kopyalama işleminden sonra sanki hiç el değmemiş gibi yerine nasıl konulduğunu açık açık anlatması, belgeselin ilginç bölümlerinden birini oluşturuyor.
Belgeselde konuşan Cüneyt Arkın da, kopyalanan sahnelerin yanısıra filme ekip olarak yaptıkları katkıyı anlatıyor. Arkın’ın gülerek, “Akşam uğraşıp yaptığımız canavar maketlerini sabah dövüp yok ediyordum” demesi, belgeselin bir başka renkli anını oluşturuyor.
“Araklama olmasa Yeşilçam konu bulamazdı”
Türk sinemasının ustalarından Aydemir Akbaş da belgeselde, yılda 300-400 film çekilen Yeşilçam’da “araklama” olmasa konu bulunamayacağını dile getiriyor.
“Dünyayı Kurtaran Adam” filminin restorasyonunu yaparak yüksek çözünürlüklü versiyonunu hazırlayan sinema tarihçisi Ed Glaser, “Dünya, Hollywood yapımlarını nasıl uyarlıyor” adlı bir kitabın da yazarı. Etkinliğe davetli olarak katılan Glaser, “Dünyayı Kurtaran Adam” filminin en sevdiği Türk yapımı olduğunu, daha önce VHS kasetlerden ve YouTube kayıtlarından izlediği parçaların HD kalitesinde perdeye yansıyacak hale gelmesini “harika” olarak niteledi.
Etkinliğin davetlilerden İstanbul İstinye Üniversitesi Film Çalışmaları ve Tarih Bölümü profesörü Nezih Erdoğan, İngilizler’den gelen yoğun ilgi ve talebe dikkat çekerek bu filmlerin değerinin Türkiye’de yeterince bilinmediği görüşünü dile getirdi.
O dönemki imkansızlıkların mecbur bıraktığı “uyarlama Türk filmlerinin” bugün uluslararası bir festival konusu olması, ayrıca haklarında kitaplar yazılması ve kendine has takipçilerinin olması, Türkiye’de kimi zaman alay konusu olan bu filmlerin aslında dünyada bir hayran kitlesinin olduğuna işaret ediyor.