1988 yılında İskoçya'nın Lockerbie kasabasına düşen Pan Amerikan Havayolları'na ait uçağa düzenlenen bombalı saldırının üzerindeki sır perdesi hiç bir zaman tam anlamıyla kalkmadı. Yeni bir iz süren İskoçya Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma, bu bağlamda şimdiye dek pek adı geçmeyen bir istihbarat kurumunu, eski Doğu Almanya’nın istihbarat teşkilatı ‘Stasi’yi odak noktasına çekti.
‘Stasi’nin, Pan Am’ı havada parçalayan bombanın düzeneğini sağlamış olabileceğinden şüphelenen İskoçya Başsavcısı Alison di Rollo’nun, saldırıyla bağlantısı olduğu gerekçesiyle en az 20 eski Stasi ajanıyla mülakat yapma isteğini Alman makamlara ilettiği ve isteğinin kabul edildiği açıklandı.
Açıklamada, soruşturma kapsamında üst düzey İskoç ve Alman yetkililerinin bir araya geldiği ve eski ajanlarla mülakatların iki tarafın katılımıyla yapılmasına başlandığı vurgulandı.
Alman basınında yer alan haberlerde, kimlikleri henüz açıklanmayan, ancak büyük bölümünün Berlin’de yaşadığı belirlenen eski ajanların yetkililer tarafından "şu an için zanlı değil, tanık olarak" dinlendiklerinin altı çizildi.
İskoç ve Alman savcılık yetkililerinin, eski ajanlarla yapılan mülakatlardan öncelikle Stasi örgütünün eski Libya lideri Muammer Gaddafi’yle bağlantısı konusunda bilgi almayı hedefledikleri belirtiliyor. Söz konusu ajanların, Stasi’ye bağlı "22.Daire" adlı gizli birim adına çalıştıkları konuyla ilgili sızan bilgiler arasında. "22.Daire", Stasi ile o dönemde Avrupa’daki aşırı solcu terör örgütleri arasındaki ilişkileri koordine eden birim olarak tanınıyor. Söz konusu birimdeki ajanların, Batı Almanya’da terör eylemleri gerçekleştiren Kızıl Ordu Fraksiyonu (RAF) ve 1970'li ve 1980'li yıllarda terör eylemleriyle Fransa'da korku salan ‘Çakal Carlos’a mali ve silah desteği sağladıkları biliniyor.
‘Doğu Almanya İstihbarat Teşkilatı’, bilinen adıyla Stasi, 1950 ile Berlin Duvarı’nın yıkıldığı 1989 arasında, milyonlarca Doğu Alman’ı izleyerek, haklarındaki tüm bilgileri dosyalayan örgüt olarak tanınıyor. Stasi, aynı zamanda Soğuk Savaş döneminde Sovyet KGB’nin yanısıra, Doğu bloğunun en güçlü uluslararası ajan ağına sahip istihbarat örgütü özelliğine de sahipti.
Stasi’nin 1988 yılındaki bombalı saldırıyla bağlantısı ihtimali Alman basınında büyük yankı buldu. Uçağın düşürülmesine ilişkin çok sayıda komplo teorisi yıllardır ileri sürülmeye devam ediyor.
Londra - New York seferini yaparken içine yerleştirilen bombanın Lockerbie üzerinde infilak etmesiyle uçakta bulunan 259 kişi ile düştüğü yerde de 11 kişi hayatını kaybetmişti. O dönemde Libya olayla ilişkilendirilmiş, Libya istihbarat örgütü çalışanı Abdül Basit el Megrahi, uçağa bombayı yerleştirmekten suçlu bulunarak ömür boyu hapis cezasına çarptırılmış, 2009 yılında serbest bırakılmış, 2012 yılında da hayatını kaybetmişti. 2003 yılında Libya lideri Muammar Kaddafi ülkesinin olaydaki sorumluluğunu ve saldırıda ölenlerin ailelerine tazminat ödemeyi kabul etmişti. 2011'de ise Libya iç savaşı sırasında, eski bir hükümet yetkilisi Kaddafi'nin bombalama emrini bizzat verdiğini ileri sürdü.