Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridin sona ermesi için 200 gün önce Demokratik Toplum Kongresi Eş Başkanı ve Hakkari milletvekili Leyla Güven’in başlattığı ardından da cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlülerin katıldığı açlık grevleri ve ölüm oruçları Öcalan’ın çağrısının ardından sona erdi.
Açlık grevlerini bitirme kararı, 22 Mayıs’ta İmralı adasında Asrın Hukuk Bürosu’na mensup avukatlarıyla görüşen Öcalan’ın verdiği mesaj kamuoyuna açıklandıktan sonra geldi.
Avukatlar Rezan Sarıca, İbrahim Bilmez ve Raziye Turgut ile birlikte basın toplantısı düzenleyen Nevroz Uysal, Öcalan’ın mesajını kamuoyuna açıkladı.
Uysal’ın okuduğu mesajda Öcalan, “Başta açlık grevi ve ölüm orucuna kendini yatırmış arkadaşlar olmak üzere iki avukatımın yapacağı geniş açıklamalar ışığında eyleminizin sona ermesini bekliyorum. Bana ilişkin maksadınızın hasıl olduğunu da rahatlıkla belirtip hepinize en derin sevgi ve teşekkürlerimi sunuyorum. Asıl bundan sonrasında da bana yeterli yoğunluk ve iradeyle eşlik etmenizi de özenle belirtiyor ve umuyorum” dedi.
Your browser doesn’t support HTML5
Leyla Güven: “Açlık grevi direnişimiz amacına ulaşmıştır”
PKK liderinin “açlık grevi ve ölümü orucu eylemlerinin sona ermesini bekliyorum” açıklamasının ardından HDP’nin Diyarbakır İl Binası’nda düzenlenen basın toplantısında açlık grevindeki milletvekilleri Dersim Dağ, Murat Sarısaç ve Tayyip Temel, eylemi başlatan Leyla Güven’in açıklamasını kamuoyuyla paylaştılar.
Your browser doesn’t support HTML5
Tayyip Temel’in okuduğu açıklamada DTK Eş Başkanı Leyla Güven, “Geldiğimiz aşamada, direniş mutlak tecridin kırılmasına yönelik bir kapı araladı. PKK Lideri Öcalan ile ilk olarak Mehmet Öcalan, ardından da iki kez avukatları görüştüler. Ancak tecridin tamamen ortadan kaldırılması için farklı yöntemlerle aktif mücadelemize devam edeceğiz. Bugünden itibaren başlatmış olduğum açlık grevi eylemimi sonlandırıyorum. Belirtmek isterim ki açlık grevi direnişimiz amacına ulaşmıştır. Ancak bu mücadelenin varması gereken yer onurlu bir barıştır” dedi.
Leyla Güven: “Bu direnişle Türkiye halkları, Türkiye demokrasisi kazandı”
26 Ocak’ta cezaevinden tahliye edilmesinin ardından açlık grevi eylemine Diyarbakır’daki evinde devam eden DTK Eş Başkanı ve Hakkari milletvekili Leyla Güven, özel bir hastaneye kaldırıldı.
Evin önünde bekleyen kalabalığın alkışları ve sloganları altında ambulansa binen Güven, “Bu eylemin başladığı günden bu güne kadar ilgi gösteren herkese katkı sundukları için teşekkür ederim. Bu kolektif bir direnişti. Bu direnişle Türkiye halkları, Türkiye demokrasisi kazandı. Sayın Öcalan’ın sesinin dışarıya çıkması Türkiye’nin demokratikleşmesi, Ortadoğu’nun barışı için çok önemliydi. Keşke hiçbir kayıp olmadan başarsaydık. Yüreğimiz buruk ama gerçekten direniş kazandı, zindanlar kazandı” dedi.
Güven’den sonra açlık grevindeki diğer milletvekilleri Dersim Dağ, Murat Sarısaç ve Tayyip Temel sağlık kontrolünden geçmek üzere hastaneye götürüldüler.
“Görüşmelerin yaptırılması bir müzakere sürecinin varlığı anlamına gelmiyor”
Bu arada Asrın Hukuk Bürosu avukatları Öcalan ile avukatlar arasında görüşmelerin başlamasının yeni bir çözüm süreci anlamına gelmediğini bir kez daha yinelediler.
Görüşmeye ilişkin notları paylaşan Nevroz Uysal, “Öcalan, 2013 yaklaşımı ve duruşunun Türkiye'de yarattığı ortamı ve umudu herkesin bildiğini ve bu mesajının daha fazla tanışılması gerektiğini ifade etti. Bu görüşmelerin yaptırılmasının bir müzakere sürecinin varlığı anlamına gelmediğini, önceki görüşmede olduğu gibi yine hatırlattı. Mesajlarının tüm demokrasi güçlerine, Türkiye'nin her yelpazesindeki siyasi yapılarına ve devlete olduğunu söyledi. Bu tutumuna karşı; ‘tüm çevrelerden nasıl bir karşılık verileceğini 30-40 gün sonra anlarız’ diyerek şu anda hiçbir çevrenin tutumu için herhangi bir yorum yapmadığına tanıklık ettik” dedi.
HDP İstanbul İl Başkanı: “Kürt sorunun çözümü için her kesimle toplumsal muhataplık kurulması gerekiyor”
HDP İstanbul İl Başkanı Cengiz Çiçek, Kürt sorunun çözümü için Türkiye’de toplumsal muhataplık kurulması gerektiğini ifade etti.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Çiçek, “Toplumsal muhataplık kurulmadığı sürece kim iktidar olursa olsun Kürt sorunu iktidarların kendi iktidarlarını üretim anlayışının dışına çıkamayacak. Kürt sorunu gibi kadim köklü sorunların Türkiye halklarının her kesimden insanların bir çözüm muhataplığını kurması gerekiyor. Kürt sorunu çözümü, onu aşan Ortadoğu’daki temel sorunların çözümüne dair son iki avukat görüşmesinde çok ciddi çözüm perspektifi ortaya çıktı. Üstelik bu çözüm perspektifi yeni değil. Öcalan, Ortadoğu’daki çatışmalı süreci demokratik uzlaşı tarihsel bir bilinç okuması üzerinden ele aldı. Türkiye’deki demokrasi güçlerinin hak ve özgürlüklerden yana eşitlikten adaletten yana toplumsal güçlerin süreci ilgiliyle takip etmesi bir öncelik haline gelmelidir” dedi.