Dünyada komünizm dendi mi akla ilk gelen ülkelerden biri Küba. 1959’daki devrimle birlikte komünizm Küba’nın yönetim şekli. Ancak yıllarla birlikte artık sistem de yorulmuş görünüyor çünkü ülke geçtiğimiz günlerde devrimden sonra nerdeyse hiç tanıdık olmadığı gelişmelere sahne oldu. Komünizmin kalesindeki gelişmeler Amerika’dan da yakından takip ediliyor. Başkan Joe Biden Küba halkına destek mesajı verirken, Küba Devlet Başkanı yaşananlardan “dış güçleri”, Amerika’yı sorumlu tutuyor.
Başkent Havana’nın güneybatısındaki San Antonio de los Banos kentinde başlayan protesto gösterisi bir anda Havana dahil birçok kente yayıldı.
Your browser doesn’t support HTML5
Kübalılar Ne İstiyor?
Protestocular sosyal medyadan gösterileri canlı yayınladı. Ayrı kentlerdeydiler ama hükümete ve devlet başkanına karşı atılan sloganlar ortaktı. Özgürlük, değişim istiyorlardı.
Kübalılar ekonominin çökmesinden, gıda ve ilaç yetersizliğine, fiyatların artışından hükümetin salgını ele alış biçimine kadar birçok konuda öfkeliydi.
Güvenlik güçleri protestoculara müdahale etti. Can kaybı oldu, onlarcası yaralandı. Çok sayıda kişi de gözaltına alındı, birçoğunun durumu belirsiz.
Küba sokaklarının alışık olmadığı bu görüntüler sadece ülkede değil bölgede geniş yankı buldu.
Küba'daki gösteriler ABD'de yaşayan sürgündeki Kübalılar'ın da sokaklara dökülmesine yol açtı.
Başkan Joe Biden göstericilere destek verdi: “Küba halkı otoriter bir rejimden özgürlüğünü istiyor. Amerika, haklarını savunan Küba halkının yanında. Küba hükümetine şiddet kullanmak ve halkı susturmaya çalışmaktan kaçınma çağrısı yapıyoruz.”
Küba Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel ise gelişmelerden Amerika’yı sorumlu tuttu: “Sosyal medya çabaları geçen günlerde neye odaklandı? Elektrik sorunlarına ki bunun nedenini daha önce açıklamıştık. Buranın gerçeği. Gıda ve ilaç yetersizliği ve dükkanların yabancı para biriminden satış yapması. Toplumuzdaki tüm sorunların kaynağı nedir? Amerikan ambargosu.”
Amerika Küba’ya devrimden bu yana eski Başkan Barack Obama’nın bir dönemi dışında ambargo uyguluyor. Özellikle Corona salgınının ülkenin en önemli gelir kaynağı olan turizmi vurması, şeker ihracatının azalması ekonomiyi daha da olumsuz etkilemiş durumda. Bir de buna yeterli Corona aşısı olmamasının toplum üzerindeki olumsuz etkisini eklemek gerekiyor.
Miami'deki Küçük Havana adı verilen mahallede Küba'daki göstericilere destek verildi
Gözaltına alınanların yakınları endişeli. Protestolara katılanların bir bölümü de endişe içinde.
Güvenlik güçleri benzer görüntülerin ortaya çıkmaması için Havana sokaklarında yoğun güvenlik önlemleri alıyor.
Küba’daki gösterilere Amerika’da yaşayan Küba asıllılardan da destek var. Miami'deki gösterilere katılan Kris Perez şunları söyledi: “Bugün yapılması gerekeni yapıp sokağa çıkma cesareti gösteren Kübalı kardeşlerime destek vermek için buradayım. Ulusal bir sese ihtiyacımız var. Dünyanın bizi görmesine ihtiyacımız var. Küba’daki gelişmeler Meksika sınırına sığınmacı akını yaşayan Amerika’da, bir dönem sıkça görülen denizden Florida’ya Kübalı akını tekrar yaşanır mı sorusunu gündeme getirdi.”
Amerika’nın İç Güvenlik Bakanı Küba asıllı Alejandro Mayorkas ise, deniz yoluyla ABD'ye kaçak girişe asla izin verilmeyeceğini söyledi.
Küba’da ilk kez görülen bu denli geniş çaplı protesto gösterilerinin devamı gelir mi? Bunu zaman gösterecek. Ama Küba yönetimi halktan bir uyarı almışa benziyor, belki de bu uyarıyı ne kadar ciddiye aldıkları, sorunun yanıtı olacak.