Gaziantep’te Kod-29 ile haksız yere tazminatsız bir şekilde işten çıkarıldıklarını ileri süren 16 tekstil işçisi çalıştıkları fabrika önünde eylem başlattı.
Pandemi döneminde işten çıkarmaların yasak olmasına rağmen İş Kanunu'nun 25’inci maddesindeki Kod-29 olarak bilinen ‘‘Ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranış’ unsuru ile tazminatsız olarak işten çıkarılan 16 tekstil işçisi 6 gündür çalıştıkları fabrikanın önünde tazminatlarını ya da işe geri alınmayı bekliyor.
Your browser doesn’t support HTML5
VOA Türkçe’ye konuşan ve aralarında yaklaşık 15 yıllık çalışanların da bulunduğu Kod-29 mağduru işçiler herhangi bir ahlaksız davranış içerisine girmediklerini ileri sürerken, fabrika yönetimi ise yaptıkları yazılı açıklamada, 40 yıllık bir firma olduklarını belirterek, çalışanların haklarına karşı son derece duyarlı olduklarını belirtti.
Fabrika önünde haklarını almak için bekleyen işçilere destek vermek için gelen DİSK Tekstil Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen işçilerin haksız yere işten atıldıklarını belirterek “ Kod-29 ile işten atılan arkadaşlarımız her ne kadar ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranmakla suçlansalar da, asıl gerekçe bu fabrikadaki düşük ücrete tepki göstererek zam talep etmeleri ve daha önce tazminatsız olarak işten atılan arkadaşları için toplanıp fabrika yönetimi ile toplantı yapmalarıdır’ ’dedi.
"İşten çıkarma yasağında Kod-19 kapsam dışı bırakıldı"
İşçilerin işten çıkarılmasının asıl gerekçesinin sendikal örgütlenme ve hak arayışı olduğunu da vurgulayan Türkmen, “Bu durumlar yaşanınca bizim de fabrikada bir örgütlenme çalışmamız başladı. İşçi arkadaşlarımız sendikaya üye olmaya başladılar. Sendikal örgütlenme de duyulunca iş yavaşlatma gerekçesiyle çok sayıda işçi arkadaşımız içeride disipline çağrıldı. Bunun sonucunda ise 16 arkadaşımız tazminatsız olarak Kod-29 ile işten atıldı. Pandeminin başlarında işten atma yasağı getirilirken İş Kanunu'nun 25’inci maddesindeki ‘Ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranış’ unsuru ile işten atılmayı düzenleyen madde kapsam dışı bırakıldı. O yüzden pandemin başından beri Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi’ndeki bütün patronlar işçi atmak istedikleri zaman Kod-29 ile atıyorlar. Yani sözde işten atma yasağı aslında burada patronların işçileri tazminatsız işten atma özgürlüğüne dönüşmüş durumda. Bu duruma asıl gerekçe nedir derseniz, örneğin; Pazar günü işe gitmek istemeyen işçi, herhangi bir hak talebinde bulunan, 16 saatten fazla mesaiye kalmak istemeyen, sendikalı olma hakkını kullanan ya da iş yerindeki herhangi bir haksızlığa itiraz eden bir işçi ya ücretsiz izinle açlığa mahkum ediliyor ya da Kod-29’la tazminatsız işten atılıyor’’ ifadelerini kullandı.
"Hükümet Kod-29 uygulamasını kaldırsın"
Kod-29 koduyla işten atılan işçilerin çok zor şartlara mahkum edildiğine dikkat çeken Türkmen, yetkililere seslenerek “Bu durum işçileri tazminatsız açlığa mahkum etmenin yanı sıra, bu işçiler Kod-29 (Ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranış) ile işten çıkarıldıkları için işsizlik ödeneğinden de yararlanamıyorlar. Bu işçilerin siciline de işliyor, yarın başka bir yerde çalışmak istediklerinde kayıtlarda bu Kod-29 görünüyor. İşçilere ‘siz ne ahlaksızlık yaptınız?’ diye soruluyor. Öncelikle bu Kod-29 uygulamasının kaldırılması için hükümete sesleniyoruz. Ayrıca işçiler ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışı ile işten atılacaksa işverenin bunu kanıtlaması gerekiyor. Bunu kanıtlamadan işten atılmanın yasaklanmasını, tazminatsız her türlü işten atılmaların yasaklanmasını talep ediyoruz’’ ifadelerini kullandı.
"Kod-29 sicilimize işliyor"
Kod-29 maddesi ile işten atıldığını ileri süren 8 yıllık çalışan Mehmet Oğuz, "İşten kovulmamın o madde ile bir ilgisi yok. Bana tamamen iftira atıldı. 8 yıldır bu fabrikada çalışıyorum bir gün dahi ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı hareket etmedim. Bu konuyla ilgili herhangi bir münakaşa ya da tutanak durumu da olmadı. 16 arkadaşımla birlikte işten atıldım. Biz pandemi döneminde zaten birçok psikolojik sıkıntılar yaşıyoruz, üstüne bir de bu şekilde bize tek kuruş para vermeden işten atıyorlar. Bu bizim için gerçekten büyük bir sıkıntı bu saatten sonra gidip başka bir yerde işe başladığımız zaman bu Kod-29 karşımıza çıkacak, çünkü sicilimize işliyor’’ diye konuştu.
10 yıllık çalışan Ömer Avcı ise, “Uzun yıllardır emek verdiğimiz bu iş yerinden 16 kişi tazminatsız işten kovulduk. Emeğimizin karşılığını alana kadar biz burada direnişe devam edeceğiz. Hiçbir şekilde baskılara boyun eğmeyeceğiz. Hakkımızı almamız ya da işe geri dönüşümüz bir ay da sürse, bir yıl da sürse sonuna kadar direneceğiz" dedi.
Fabrika yönetimi: "Çalışanlarımızın hakları konusunda son derece duyarlıyız"
Diğer yandan 40 yıldan bu yana halı sektöründe faaliyet gösterdiklerini ve çalışanların hakları konusunda son derece duyarlı olduklarını ifade eden Yasin Kaplan halı firması yöneticileri ise VOA Türkçe ’ye yaptıkları yazılı açıklamada şu ifadeleri kullandı.
“Yasin Kaplan Halı olarak yaklaşık 40 yıldan bu yana faaliyet göstermekteyiz. Fabrikamızda çalışanlarımızın her türlü mali ve diğer hakları konusunda son derece duyarlı bir anlayışla hareket etmekteyiz. Bu doğrultuda yılbaşında çalışanlarımızın ücretlerine yüzde 25 oranında zam yapılmıştır. Genel zam oranı yüzde 25 olmakla beraber, dokuma bölümü çalışanları için özel değerlendirmeler yapılmış ve yüzde 42’ye varan zamlar verilmiştir. Çalışanlarımızın huzuru ve mutluluğu bizler için ilk sırada yer almaktadır.
Geçtiğimiz ay fabrikamızda bir çalışanımız ustabaşı ile tartışmış ve vardiya amirini tehdit etmiştir. Bunun üzerine fabrika disiplin kurulu kararı ile bu çalışan işyerinde huzuru bozduğu için işine son verilmiştir. Disiplin kurulunda işçiler tarafından seçilen birden fazla işçi temsilcisinin de bulunduğunu hatırlatmak istiyoruz.
Bu kişinin işten çıkarılması üzerine işletme içerisinde bir grup tarafından gayri resmi bir grev harekatı başlatılmış, 22 Ocak 2021 saat 16.00’da fabrika önünde ve bahçesinde toplanılarak dokuma bölümünde iş durdurulmuştur. Yani işten çıkarılan kişinin tekrar işe alınması yönünde usulsüz ve kanunsuz iş durdurma eylemi gerçekleştirilmiştir. Aynı gün çalışanlarla yapılan toplantıda durumun detayları paylaşılmış ve çalışanlar konu hakkında detaylı olarak bilgilendirilmiştir. Daha sonra İşletmenin dokuma bölümündeki bir grup çalışan yönetim birimine gelerek, diğer işçiler tarafından çalışmalarının engellendiğini, toplu bir iş yavaşlatma hareketinin başlatılmak istendiğini ifade etmişlerdir. İş yavaşlatma konusunda Whatsap’ta yapılan yazışmaları da göstererek, durumun ciddiyetini bildirmişlerdir.
"İş yavaşlatma eylemi üretimi yüzde 50 düşürdü"
İş yavaşlatma eylemi sonrası bir süre fabrikadaki üretimin yüzde 50’lere varan oranlarda düştüğü üretim raporlarında tespit edilmiştir. Üretimi yavaşlattığı tespit edilen bir işçinin savunması alınarak fabrika disiplin kuruluna sevk edilmiştir. Daha sonra bilgi ve belgeler toplanmış, konu ile ilgili tespitler yapılmış ve kimlerin iş yavaşlattığı belirlenmiştir. İşyeri disiplin kurulu bunun üzerine işçilerin yazılı ve sözlü savunmalarını almıştır. Disiplin kurulu işçi temsilcilerinin yanı sıra süreci takip eden işçi gözlemcilerini de toplantıya davet ederek söz konusu işçilerin yazılı ve sözlü savunmalarını almış ve konuyu değerlendirmiştir. Yapılan hareketin bilinçli, kasıtlı, provokatif olduğunun tespiti üzerine söz konusu çalışanlardan bir bölümü İş Kanunu'nun 25. Maddesi'nin 2. Fıkrası gereğince ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan hallerden ötürü iş akdi feshedilmiştir.
Söz konusu olayda az kusurlu ya da kusursuz olduğu tespit edilen çalışanlar işe iade edilmiştir. Konu yasal olarak da takip edilmektedir. Diğer taraftan işten çıkarılan kişiler başlattıkları haksız eylem ile mevcut çalışanları huzursuz etmekte, vardiya giriş çıkış saatlerinde söz konusu huzursuzluğun dozunu artırmakta, çalışanları tehdide varan üsluplarla çalışma barışını bozmaya çalışmaktadır. Çalışanların ve üretimin süreçten zarar görmemesi için bu konu yakından takip edilmektedir. Eylem yapan tezgah operatörlerinin aldığı aylık ücretler 6 bin ile 7 bin TL arasında değişmektedir.’’