Kiraz Üreticilerinin Mevsimlik Tarım Göçü Tedirginliği

Türkiye’nin en önemli kiraz üretimi merkezlerinden Kemalpaşa’da hasat için gün sayılıyor. Yılın en erkenci kirazını yetiştiren bölgedeki üreticiler, bu yıl olumlu geçen hava şartları sayesinde mahsulün artacağından umutlu. Büyük kısmı ihracata dönük olarak üretilen ilçenin kirazına en çok talep Avrupa ve Rusya’dan gelirken, kalitesi ve fiyatıyla iç pazarda da rağbet görüyor.

Nisan ayı sonundan Haziran ortasına kadar sürecek olan hasada günler kala kiraz üreticisi, birçok sektörü durma noktasına getiren Corona virüsü yüzünden tedirgin. Yakında ilçeye kiraz toplamak için Ege Bölgesi’nin çevre illerinden binlerce mevsimlik tarım işçisinin gelecek olması, salgının yayılması riskini de arttırıyor. Kemalpaşa’ya bağlı Bağyurdu köyünde üreticilik yapan, aynı zamanda Bağyurdu Yaş Meyve Sebze Pazarlama Kooperatifi Başkanı Şeref Ergun, “Hasat sırasında köyümüze günde dört binden fazla mevsimlik işçi giriş yapar. Bunlar Soma’dan, Akhisar’dan, Torbalı’dan, Afyon’dan, Balıkesir’den, daha birçok yerden gelir. Kimine ev tutarız, burada yatılı kalır. Yakında olanlarsa her gün taşıma yoluyla gider gelir. Üreticiler ilçemize virüsün bulaşmasından korkuyor. O zaman kirazımızı hiç toplayamayız, yerde kalır” diye konuştu.

Kemalpaşa İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nün verilerine göre, ilçede 85 bin dekar arazide ekili olan kiraz, 3 bin 500 çiftçi ailesinin geçim kaynağı. VOA Türkçe’nin sorularını cevaplayan Ergun, salgının yayılmasından endişe etseler de yevmiyeyle çalıştırdıkları mevsimlik işçilere muhtaç olduklarını söyledi. Ergun, “Eğer mevsimlik işçiler olmasa kesinlikle kirazı toplayamayız. Benim iki dönüm yerim var, onu bile iki kişi toplayamam. İnsansız yetiştirmek mümkün değil” dedi. Yoğun el emeği ihtiyacı olan kiraz, dallardan tek tek toplanıyor. Boylarına, renklerine, kalitelerine göre ayıklanarak farklı kasalara konuyor. Ardından alım yerlerine getiriliyor ve buradaki işçiler de alıcıların seçtiği kirazları yeniden paketliyor.

Mevsimlik işçilere seyahat kısıtlaması yok

Tarımda üretimin kesintiye uğramaması için hükümet, tarım işçilerinin mevsimlik göçü için de önlemler aldı. 30 büyükşehir ve Zonguldak’a araç giriş ve çıkışlarının yasaklanmasının ardından tarımda gezici olarak çalışan işçiler, bu kısıtlamadan istisna tutuldu. Mevsimlik tarım işçilerinin üretim bölgelerine sağlıklı bir şekilde nakledilmesi ve sağlıklı koşullarda çalışmalarının sağlanmasını amaçlayan uygulamalar da getirildi. Buna göre işçiler gidecekleri yere harekete geçmeden önce sağlık kontrollarına tabi tutulacak.

Ergun ise, mevsimlik işçilere sağlık kontrolunun nasıl gerçekleştirileceğiyle ilgili resmi kurumlardan bir yanıt alamadığını söyledi. Ergun, “Yakında bu kadar insan gelecek, sağlık kontrolleri nasıl olacak diye kaymakamlığı aradım. İlçe Tarım Müdürlüğü organize edecek dediler. Onu aradım, belediyeye havale ettik dediler. Daha sonra da geldikleri yerde kontrollarını yaptırıp gelsinler diye cevap verdiler. Kendi isteğiyle zaten kimse hastaneye gitmek istemiyor. Bu ortamda kim kontrol yaptırır” diye konuştu.

İçişleri Bakanlığı’nın genelgesine göre, mevsimlik işçilere koruyucu ekipmanı olan görevli bir sağlık çalışanı tarafından ‘triaj’ uygulaması yapılacak. Yani Corona virüsü belirtilerinin şiddeti ve tıbbi durumlarının önceliği ayakta sorular sorularak değerlendirilecek.

Mevsimlik işçilerin nakli sırasında da toplu taşımada uygulanan Corona virüsü kuralları geçerli olacak. Buna göre, araçlarda yolcu taşıma kapasitesinin yüzde 50'si kadar mevsimlik işçi taşınabilecek ve araç içindeki oturma şekli de birbirleriyle teması engelleyecek şekilde olacak. Bu düzenlemenin işçilerin ulaşımını karşılayan üreticilerin maliyetini arttırdığını söyleyen Ergun, “Daha önceden 20 kişilik arabaya 30 kişi bile alıyorlardı. Şimdi işçi başına 3 katına çıkacak ulaşım maliyeti. Ya yatılı kalmayıp, her gün gelip giden işçiler ne olacak? Mesela Soma’ya, üç saatlik yola, araç birden fazla sefer yapamayacağına göre iki veya üç araç birden tutmamız gerekecek” diye konuştu.

Her yıl Denizli, Akhisar, Salihli, Edremit gibi civar yerlerden işçileri toplayarak Kemalpaşa’ya taşıyan ‘dayıbaşı’ Adem Özen gelecek günlerde de Havran’daki mevsimlik işçileri Bağyurdu’na kiraz toplamak için getirecek. Özen, “Bu sefer hepimiz birden gelmeyeceğiz. Ulaşımdaki mecburiyet yüzünden ayın sonuna kadar hane hane grup yaparak getireceğiz işçileri. Elbette bu da üreticilerin maliyetini arttıracak” dedi.

Önlemler için maddi destek çağrısı

Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi de bu önlemlerin uygulanmasındaki olası zorluklara dikkat çekerek bir açıklama yaptı. Açıklamada, “Ulaşım şartlarının uygulanabilirliği maddi açıdan büyük bir yük getirmektedir. İlgili bakanlıkların maddi destek sağlamaması durumunda işçilerin gerekli bölgelere ulaşımı sıkıntıya girecektir,” ifadelerine yer verildi. Bakanlık ve yerel hizmetler bünyesindeki otobüs, minibüs gibi araçların bu işçilerin transferleri için tahsis edilerek, hijyen koşullarının daha kolay denetlenebileceği ve böylelikle maddi destek sağlanabileceği de belirtildi.

Açıklamada, tarımda çalışacak insan gücü ihtiyacının valilikler tarafından belirlenerek, yalnızca seyahat edecek olan mevsimlik işçilere izin belgesi düzenleneceğine de dikkat çekildi: “Çoğu tarım işçisi hastalık korkusu ve ekmek kazanma ikilemi arasında kalmaktadır. Buna bağlı olarak tarım işçisi sayısında düşüş yaşanma ihtimali yüksektir. Mevsimlik tarım işçiliği tüm hane halkının iş gücü üzerine kurulmuştur. Çocuklarını evde bırakamayacak olan ailelerin istihdama katılmaları mümkün değildir. Bu konu ile ilgili hiçbir açıklama ya da ek bir genelge yayınlanmamıştır”.

VOA Türkçe’ye konuşan Özen, “5 aylık bebeğimiz, 65 yaşında ninemiz de olacak gelenler içinde. Getirmek zorundayız. 1000 lira sosyal yardım yaptılar. Bu işçiler gelmeyip çalışmazlarsa zaten aç kalacak. Hepsi kiraza umut bağlamış. Ama ailesini 1000 lira yardımla arkasında bırakırsa, onların elektriğine, suyuna, kirasına, boğazına yine yetmeyecek. Biz çalışırsak çoluğumuz çocuğumuzun karnı doyar, çalışmazsak hepimiz aç kalırız” dedi.

Hükümetin aldığı önlemler arasında, mevsimlik işçilerin barınma ve çalışma esnasında aralarında sosyal izolasyon mesafesinin sağlanması da var. Buna göre, konaklayacakları alanlarda yatak araları en az bir buçuk metre olacak, bu alanlar yerel yönetimlerce düzenli olarak dezenfekte edilecek ve mutlaka tuvalet ve banyo gibi kalıcı veya seyyar alanlar oluşturulacak. Genelgede bu amaçla AFAD İl Müdürlükleri’nin imkanlarından faydalanılmasına da yer verildi.

Ziraat Mühendisleri Odası’nın açıklamasındaysa “Barınma ve yaşam alanlarının uygun koşullara getirilmesi hususunun maddi yükü sadece üreticilere bırakılmamalıdır. Bu konuda üreticilerin ve tarım işçilerinin nakdi olarak desteklenmesi gerekmektedir” ifadeleri kullanıldı.

“Herkes topu birbirine atıyor”

Ergun, toplanan kirazların Bağyurdu köy merkezindeki alım dükkanlarına götürüldüğünü söyleyerek, henüz kirazlar motosikletlerin üzerindeyken alıcılar tarafından pazarlık yapılmasının da salgının yayılması riskini arttıracağını belirtti. Ergun, “Sadece mevsimlik işçiler değil İstanbul’dan, Ankara’dan, Antalya’dan ihracatçı tüccarlar gelecek. Alım sırasında bütün insanlar iç içe olacak. En azından alım yapılan dükkanları biri boş biri dolu yapabiliriz. Hem biz mağdur olmayalım hem karşımızdaki olmasın. Bu tür açıklamalar yapıyoruz ama resmi makamlardakiler birbirine topu atıyor” diye konuştu.

İlçede büyük oranda ihracata dönük olarak yapılan kiraz üretimiyle ilgili konuşan Ergun, “Üretimin yüzde 70’ten fazlası dış pazara gidiyor. Bu yıl Çin’e de ihracatımız olacak. Rusya’ya ve Avrupa’ya zaten yapılıyor. Görüştüğümüz ihracatçı tüccarlar Corona virüsü yüzünden bir sıkıntı olmadığını söylüyor” dedi.