CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Taksim Meydanı’nda darbe karşıtı on binlerce kişiye konuştu. 10 maddelik Taksim Manifestosu okuyan ve meydana onaylatan Kılıçdaroğlu, “ ne darbe ne dikta yaşasın özgürlükçü demokrasi” dedi.
Darbe girişimi sonrası meydanlara çıkmamakla eleştirilen Cumhuriyet Halk Partisi, 15 Temmuz sonrası gerçekleştirilen en büyük mitingi Taksim Meydanı’nda düzenledi. ”Cumhuriyet ve Demokrasi Buluşması”na on binlerce kişi katıldı.
Mitingde yer alanlardan gazeteci Tuğrul Eryılmaz, “katılım beklentilerimin üstünde ancak heyecan biraz yetersiz” diyor.
Gerçekten de meydan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu eşiyle birlikte miting sahnesine çıktığında hınca hınç doluydu hatta o kadar kalabalıktı ki bazı gruplar İstiklal Caddesi ve Gümüşsuyu yönlerinden Taksim Meydanı’nı terk ediyordu.
Kılıçdaroğlu, Taksim Manifestosu okudu
Taksim Meydanı, aslında saat 15.30’dan itibaren dolmaya başladı. Ancak meydanın hareketlenmesi özellikle Birleşik Haziran Hareketi ile DİSK kortejinin alana girmesiyle oldu.
En sık atılan sloganlar, “Türkiye laiktir laik kalacak”, “yağma yok, cumhuriyet var", “Mustafa Kemal'in askerleriyiz”, “Darbeye geçit yok” “darbeye karşı omuz omuza” şeklinde oldu. Ama bazı grupların AKP’yi hedef alan sloganlar attığı da duyuldu.
15 Temmuz Darbe Girişimi’nde hayatını kaybedenler için yapılan saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın meydandaki kitleyle birlikte okunmasının ardından konuşmaya başlayan CHP lideri, önce 10 maddeden oluşan Taksim Manifestosu’nu okudu.
Your browser doesn’t support HTML5
"Darbe girişimi, halkın direnme hakkını kullanmasıyla ayrı bir anlam kazanmıştır"
Kılıçdaroğlu, “15 Temmuz darbe girişimi parlamenter demokrasimize karşı yapılmıştır. TBMM bombalanmış ama bombalar altında parlamento darbeyi püskürtmüştür. Her türlü darbeye karşı çıkmak tüm demokratların demokrasiden yana olanların bu ülkeye namus borcudur. Hep birlikte ve her zaman ne darbe, ne dikta, yaşasın tam demokrasi demeliyiz. Darbe girişimi, halkın direnme hakkını kullanmasıyla ayrı bir anlam kazanmıştır. Demokrasimizin teminatı olan demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti ilkesinin ne kadar yaşamsal olduğu bir kez daha kanıtlanmıştır” dedi.
“Darbe girişimi, 3. sınıf demokrasinin ortaya çıkardığı bir tablo”
Yasama, yürütme ve yargı olarak yer alan güçler ayrılığı ilkesinin, demokrasideki denetleme işlevinin güvencesi olduğunu vurgulayan CHP lideri, Balyoz, Ergenekon gibi davalarda mağdur edilen insanların itibarlarının iade edilmesini ve devleti ele geçirme anlayışını tarihe gömülmesini istedi.
15 Temmuz darbe girişiminin Türkiye’deki 3. sınıf demokrasinin ortaya çıkardığı bir tablo olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, işkence, kötü muamele ve tehditin devleti darbecilerle aynı duruma düşüreceğini söyleyerek bundan uzak durulmasını talep etti.
Kılıçdaroğlu, daha sonra 10 maddelik manifestosuna meydandaki vatandaşlardan ellerini kaldırarak destek olmalarını istedi. Meydandaki on binlerce kişi CHP liderinin bu talebine ellerini havaya kaldırarak onay verdi.
“Darbelerin en ağır bedelini CHP ödemiştir, CHP milletvekilleri darbeye direnmiştir”
CHP lideri, partisinin darbeye yeterince karşı durmadığı eleştirilerine de yanıt verdi.
“Türkiye Cumhuriyeti'nin darbeler tarihine baktığımızda, en ağır bedeli Cumhuriyet Halk Partisi ödemiştir. Demokrasinin kıymetini de darbecilerin ne mal olduğunu da en iyi bilen partiyiz. Bu darbe 15 Temmuz darbesi, Türkiye'nin demokratik, laik sosyal hukuk devletin karşı yapılmış bir darbedir. O bombalar, o kurşunlar yağarken, TBMM'de görev yapan tüm milletvekili arkadaşlarım darbeye karşı direnmiş ve dik durmuştur.”
15 Temmuz Darbe Girişimi’ne bulaştırılan erlere kötü muameleye linçe karşı çıkan CHP Genel Başkanı, “Komutanın verdiği emre bütün erler uyarlar. Her asker bizim başımızın tacıdır. Önümüzdeki süreçte darbeciler yargılanırken, erleri linç edenlerin de yargılanmasını istiyoruz. Bunların takipçisi olacağız” dedi.
“Darbe ve dikta heveslileri medya özgürlüğüne karşıdır”
Kılıçdaroğlu, konuşmasında medyaya da önemli bir yer ayırdı.
“Darbeciler ve dikta heveslileri medya özgürlüğüne karşıdırlar. Çünkü ister ki, sadece kendi söyledikleri yayınlansın. Çok görüşlü bir dünyadan darbeciler hoşlanmazlar. Demokrasi aynı zamanda güçler ayrılığı demektir, yasama yürütme yargı. Çağdaş demokrasilerde 4. güç medyadır, buradan açık ve net çağrı yapıyorum. Taksim Meydanı'ndan şu çağrıyı yapıyorum. Gelin 4. güç olarak medyayı da anayasamıza açıkça yazalım.”
Kılıçdaroğlu, sözlerine “Ne darbe, ne dikta, yaşasın özgürlükçü demokrasi” diyerek son verdi.