NATO Liderler Zirvesi’ne katılmak üzere Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün, Türkiye’nin İsveç’in NATO üyeliğine destek vereceğini açıklamasının yankıları sürüyor.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bu açıklamaya tepkisini, "Biden Erdoğan’a telefon etti ve Erdoğan ‘evet diyeceğiz ve Meclis’e getireceğiz’ dedi. Bir devleti yöneten kişi, onuruyla hayatta kalan bir devlet böyle yönetilir mi?" sözleriyle gösterdi.
Kılıçdaroğlu, CHP Grubu konuşmasında, NATO ittifakında yeni üyelik için bütün üye ülkelerce oybirliğiyle karar alınması gerektiğini hatırlatarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin neden şimdi İsveç’e onay vereceğini sorguladı. Kılıçdaroğlu'nun tepkisi, İsveç oylamasında Meclis'te CHP'nin "red" oyu kullanabileceğinin işareti olarak da yorumlandı.
İlgili Haberler Türkiye İsveç’in NATO üyeliğine neden yeşil ışık yaktı?Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dün İsveç konusundaki ani tutum değişikliğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, NATO ittifakı konusunda dün yaşanan gelişmeleri şöyle değerlendirdi:
"İsveç terör örgütü üyelerini tuttuğu için, ‘Asla üye olamazlar’ diye ifadeler kullanıldı. İsveç geri adım atmadı, tam tersine kutsal kitabımızı yaktılar. Ona da yeterince tepki göstermediler. Biden Erdoğan’a telefon etti ve Erdoğan ‘evet diyeceğiz ve Meclis’e getireceğiz’ dedi. Bir devleti yöneten kişi, onuruyla hayatta kalan bir devlet böyle yönetilir mi? Dün söylediğinizi bugün neden yalıyorsunuz? Biden telefon etti. Eminim derhal esas duruşa geçip ‘Ne emrediyorsunuz?’ demiştir. Kardeşim bunlar senin dediklerini yaptılar mı? Dün hayır diyordun, bugün neden evet dedin? İsveç AB için Türkiye’ye destek verecek. Dünyadan haberi yok. AB ayrı, NATO ayrı. Yalan üzerine dış politika oluşturuyorsunuz. Bu kabul edilebilecek bir şey değil arkadaşım."
"AB yolu demokrasiden geçiyor" mesajı
Erdoğan'ın İsveç’in NATO üyeliğine karşılık Avrupa Birliği (AB) çıkışını anımsatan Kılıçdaroğlu, "84 milyona demokrasiyi getiriyor musun? Demokrasinin yolu, AB’nin yolu, Can Atalay, Osman Kavala, Merdan Yanardağ, Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman, Hakan Altınay bunlardan geçiyor sen bunları serbest bırakacak mısın? AB’nin yolu Selahattin Demirtaş’tan, Emine Şenyaşar’dan, tweet attı diye gözaltına alınan gencecik çocuklardan geçiyor. Sen bunların gereğini yapacağına söz verdin mi? AB’nin yolu Diyarbakır’da tutuklu gazetecilerden, Galatasaray Meydanı’nda annesinin babasının, çoluğunun çocuğunun hakkını arayan Cumartesi Anneleri’nden geçiyor. Sen bunların haklarını teslim edecek misin?" diye konuştu.