Kıbrıs sorununun çözümü için Mart ayında Cenevre’de yapılması planlanan görüşmeler öncesi diplomatik temaslar artıyor. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Espen Barth Eide, ondan bir hafta sonra da Birleşmiş Milletler’in yeni genel sekreteri Antonio Gutteres, Türkiye’de temaslarda bulundu.
Temaslarda Cenevre’de görüşmelerin ne zaman yapılacağı netlik kazanmasa da Türk tarafı görüşmelerdeki pozisyonunu birinci ağızdan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’ne aktardı.
Yıldırım: Güvenlik ve garantiler Türkiye için vazgeçilmez hususlardır
Başbakan Binali Yıldırım, Guterres’le ortak basın toplantısında Türkiye’nin görüşlerini bir kez de kamuoyu önünde açıkladı.
Yıldırım, “Güvenlik ve garantiler Türkiye için vazgeçilmez hususlardır. Buradaki ince nokta, Kıbrıs Türk halkının geleceğinin teminat altına alınması ve beklenmedik bir tatsız olayın yaşanmamasıdır. Adada kurulacak yeni yönetim şeklinde adil, eşit, her iki tarafın temsil edileceği bir yapının oluşturulması olmazsa olmaz hususların başında geliyor” dedi.
BM Genel Sekreteri ise Kıbrıs’ta iki toplumun liderlerinin istikrarlı bir şekilde bir araya gelmesinin önemli olduğunu altını çizdi.
Gutteres, “Hala devam etmekte olan birçok sorun var. Umuyorum ki bunların da çözümleri bulunacaktır. BM Kıbrıs'taki iki tarafın ve garantör ülkelerin yapmış olduğu çalışmalara katkı yapıyor. Çözüm olacaksa herkesin kabul edeceği bir çözüm olacak. BM olarak buna destek vermeye hazırız” diye konuştu.
Fehmi Gürdallı: Anayasa referandumu öncesi Kıbrıs’ta çözüm kolay değil
Son dönemdeki diplomatik trafiği Amerika’nın Sesi’ne değerlendiren gazeteci Fehmi Gürdallı, artan hareketliliğe rağmen temkinli olmakta fayda olduğunu belirtti.
Gürdallı’ya göre, AKP hükümetinin Anayasa değişikliklerinin oylanacağı referandum öncesi iç politikada kendisini zor durumda bırakacak bir formüle evet demesi kesinlikle mümkün gözükmüyor.
Kıbrıslı gazeteci, “ Herkesin kafasında yanıt aradığı soru şu: Kıbrıs sorunu bu yıl çözülebilir mi? Bence durum hala belirsiz. Öncelikle Türkiye’nin garantörlük konusundaki talebi açık. Ayrıca Türkiye anavatanlar arasındaki dengenin bozulmaması için Yunanistan vatandaşları hangi haklardan faydalanacaksa Türkiye vatandaşlarının da faydalanmasını istiyor. Yani malların, hizmetlerin, sermayenin ve insanların serbest dolaşımı. Biliyorsunuz bugün Türk vatandaşları KKTC’ye nüfus kağıtlarıyla giriyor. Ama Kıbrıs birleşip Avrupa Birliği üyesi olunca bu mümkün olmayacak. Vize gerekecek. Türkiye burada esneklik istiyor” dedi.
Güney Kıbrıs, Enosis referandumunu okullarda kutlama kararı aldı
Bu ortamda Kıbrıs Cumhuriyeti’nde yaşanan bir gelişme dikkat çekiyor.
Kıbrıslı Rumların Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamak için 1950 yılında plebisit yaptıkları gün Güney Kıbrıs Parlamentosu tarafından kutlama günü haline getirildi.
Güney Kıbrıs komünist partisi AKEL, Meclis’te bu öneriye karşı çıksa da Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis’in partisi DİSİ’nin çekimser kalmasıyla Enosis referandum gününün kutlanması tasarısı kabul edildi.
Akıncı: Bu karar çözüm çabalarına darbe niteliğinde mutlaka iptal edilmeli
Cenevre görüşmeleri arefesinde meydana gelen gelişme Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın da tepkisini çekti.
Akıncı, Kıbrıs Rum Cumhurbaşkanı Anastasiadis’in bu karara karşı çıkmasını ve Cumhurbaşkanı’nın partisi DİSİ’nin AKEL’le birlikte hareket ederek bu kararın iptal edilmesini istedi.
“19 oyla da olsa alınan bu Meclis kararı, Kıbrıs’ta çözüm çabalarına ciddi bir darbe niteliğindedir. Kıbrıs müzakerelerinde artık son aşamaya geldiğimiz ve siyasi düzeyde 5’li konferansın ikincisinin planlandığı bir ortamda, Güney Kıbrıs Meclisi’nde alınabilen bu kararla 'Enosis'in hala gündemde tutulması kabul edilebilecek bir davranış değildir. Rum gençlerine verilen çok tehlikeli bir mesaj niteliğindeki bu karar, Kıbrıs Türk halkında zaten var olan güvensizliğin daha da artmasından başka bir işe yaramayacaktır.”
Gürdallı: KKTC’de en çok barış isteyenler bile bu karardan rahatsızlık duydu
Gazeteci Fehmi Gürdallı, Enosis referandumunun bu konjonktürde kutlama günü olarak kabul edilmesinin Kıbrıs Türk toplumundaki en güçlü çözüm savunucularını bile rahatsız ettiğini söyledi.
Gürdallı, “ Söz konusu referandum %97’nin katılımıyla onaylanmıştı. Bu Kıbrıs Türk toplumunun hafızasında önemli yer tutan bir hadise. Zaten barış yanlısı Kıbrıslı Türk gazeteci ve entelektüeller de buna tepki gösterdi. Bu durum Türkiye’nin güvenlik ve garantilerle ilgili endişelerinin de haklı olduğunu gösteriyor” dedi.
Cenevre görüşmelerinin tarihi henüz belirlenmemiş olmakla beraber takvim sıkışıyor. Zira 16 Nisan’da Türkiye’de referandum yapılacak ardından da yaz aylarında 2018'de yapılacak Kıbrıs Cumhuriyeti başkanlık seçimi öncesi adanın güneyinde propaganda çalışmaları başlayacak.