Kemal Kirişci: ‘Operasyon Rusya’yla İrtibat İçinde Yapıldı’

Your browser doesn’t support HTML5

Amerika, İngiltere ve Fransa; Şam hükümetinin Duma’da kendi halkına karşı kimyasal silah kullandığı gerekçesiyle 13 Mart Cuma akşamı Suriye’deki kimyasal silah tesislerini vurdu. Saldırı sonrasında da Amerikan yönetimden, Şam’a kimyasal silah kullanıldığı takdirde bunun karşılıksız kalmayacağı yönünde uyarılar gelmeye devam ediyor. Peki, Amerika’nın bölgedeki bundan sonraki adımı ne olabilir?

Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Brookings Enstitüsü uzmanı ve TÜSİAD kıdemli araştırmacısı Profesör Kemal Kirişci, Suriye’deki kimyasal silah hedeflerine yönelik sınırlı operasyonun bölgedeki dengeleri değiştirmeyeceği görüşünde. Uzman, burada asıl mesajın Rusya’dan çok İran’a yönelik olduğunu söylüyor: “Operasyonun ilginç tarafı, Trump, Amerika’yı Suriye’den çekeceğini söyledikten bir hafta sonra gerçekleştirdi. George Bush’un yaptığı gibi ‘misyonun tamamlandığını’ ilan ettiği gibi, bu operasyon özellikle Rusya’yla yakın bir irtibat içinde yapıldığı izlenimi yaratıyor.”

Kirişci, Suriye rejiminin kimyasal silah kullanmasından Rusya’nın da rahatsızlık duyduğunu, bunun daha çok ABD ve Batı’nın dikkatini çekmesinden dolayı olduğunu, yani etik nedenlere dayanmadığını belirtiyor. Trump’ın öncelikli olarak ABD’de iç kamuoyunu etkilemeye yönelik adımlar attığına dikkat çeken Kirişci, “Trump için burada önemli olan kendinden önceki Başkan Obama’nın siyasetsizliğini tenkit edebilmek” diye konuşuyor.

“Türkiye’nin Suriye açmazı”

Başkent Washington’daki düşünce kuruluşlarından Brookings Enstitüsü Amerika ve Avrupa Çalışmaları Merkezi Projesi Direktörü ve TÜSİAD Kıdemli Araştırmacısı Prof. Dr. Kemal Kirişci, Türkiye’nin tüm bu olan biten içindeki konumunuysa “çıkmaz” olarak nitelendiriyor.

“Türkiye operasyona açık ve net bir destek verdi. Ama aynı zamanda sivillerin yanında duran ve Suriye rejimini tenkit eden Batı’yı ciddi şekilde tenkit etmeye devam ediyor. Ama rejimin arkasında duran, sivillere karşı yapılan operasyonlara destek veren İran ve Rusya konusunda sessiz kalmayı ve açık işbirliğini devam ettirdiğini görüyoruz. Bu, bir açmazı gösteriyor bana.”